İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen ikinci dalga soruşturma kapsamında gözaltına alınan İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, emniyetteki ifadesini tamamladı. Gülten, kendisine yöneltilen rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, irtikap ve nitelikli dolandırıcılık gibi suçlamaları reddederek, “Ben ne kendim ne de ailemin kursağından biricik bir haram lokma geçmesine ruhsat vermem. Bu meslek benim namusumdur,” dedi.
Gülten, ifadesinde kamuoyunun dikkatini çeken Salacak sahilindeki kaçak yapılaşmaya karşı verdiği mücadeleye atıfta bulunarak, siyasi ya da kişisel menfaat gözetmeden görevini yürüttüğünü savundu. Gülten, “Ben her dönem, hangi siyasi parti olursa olsun meslek ilkelerim doğrultusunda karar verdim. Şahsi beka arayışım olmadı,” ifadelerini kullandı.
İBB’ye yönelik soruşturmalarda sıkça adı geçen gizli tanık Ladin; bayındırlık meselelerinde, Ramazan Gülten ve Gürkan Akgün’ün istediği şekilde kararlar çıktığını iddia etmesi de anlatım konusu oldu. Ladin’in iddiasını yalanlayan Gülten, şunları söylediği belirtildi:
“Söz konusu iddialar gerçek dışı ve hayal ürünüdür. Mimari Estetik Komisyonu bayındırlık mevzuatına göre 2020 yılında kurulmuştur. Bu komisyon yasa ve çalışma yönergesine göre kentte silüet onayı alması gereken yapıların mimari açıdan boğaz öngörünüm, tarihi yarımada ve öbür kentsel değerlere göre karar üreten resmi bir organdır. Amacı yüksek yapıların tarihi dokuyla olan ilişkisini, kentin boğaz ve öbür değerlerine göre görünürlükleri, bu değerlere olan etkileri ve plan koşullarına müsait projelendirilip projelendirilmediğini değerlendirip kontür ve gabari açısından mimari estetiğe müsait olup olmadığına karar verir. Mimari Estetik Komisyonuna girecek dosyalar ilgilileri tarafından zırlanarak İBB’ye teslim edilir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda komisyon gündemine alınarak karara bağlanır.
Dosya sahipleri İBB’ye başvuru aşamasında genellikle silüet şefliği ile görüşüp dosyanın nasıl hazırlanması gerektiği konusunda bilgi alırlar. Silüet şefliği de kendilerine lüzumlu evraklar ve katalog konusunda örnekler verir. Bu örneklere göre dosya hazırlanıp silüet şefliğine teslim edilir. Bu süreç projenin büyüklüğüne göre yaklaşık 1 ay içerisinde neticelenir. Bu komisyonun faaliyetleri İç Denetim birimi tarafından denetlenir. 2020 yılından önce bu tip dosyalar, projeler fazla subjektif bir değerlendirme ile karara bağlanırdı. Bu konudaki yetki İmar Müdürü ve İmar Daire Başkanındaydı. Bu yetkinin kötüye kullanılabileceği göz önüne alınarak daha objektif bir değerlendirme ve denetleme mekanizması oluşturulması için Mimari Estetik Komisyonu kuruldu. Bu komisyonda 5 şahıs vazife yapmaktadır. Bu komisyonun kurulması ile 1 kişin elinde toplanan yetkinin 5 kişinin toplu değerlendirmesine bırakılması sağlanmıştır. Böylece yetkinin kötüye kullanılması ihtimalin de önüne geçilmiş oldu.
Sadece bu hal bile gizli tanığın ileriye sürdüğü hususların gerçek dışı olduğunu aleni ve net bir şekilde ortaya konmuştur. Gizli tanığın ileri sürdüğü gibi her istediğim kararın verildiği şeklindeki temelsiz iddia da gerçek dışıdır. Bu komisyonun oluşturulmasında benim hiçbir yetkim bulunmamaktadır. Bu kişiler üzerinde astlık aba ilişkimde söz konusu değildir. Ben daha önce çalışmış olduğum Bursa Büyükşehir Belediyesi de iç olmak üzere hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda yolsuzluk iddiası ile karşı karşıya kalmadım. Böyle bir iddianın bana yöneltilmesini şahsıma ve mesleki kariyerime bir hakaret olarak görürüm.”
Kendine yöneltilen suçlamaların tamamını reddeden Ramazan Gülten, ifadesinde son olarak şunlara yer verdiği kaydedildi:
“Bana isnat edilen suçlamaların tamamını reddediyorum. Ben meslek namusunu her şeyin üstünde gören ne kendim ne de ailemin kursağından biricik bir haram lokma geçmesine asla ruhsat vermeyecek karakterde bir Cumhuriyet çocuğuyum. Ailem ve ben yokluk içerisinde büyüdük. Zorluklar içerisinde eğitim hayatımı sürdürdüm. Bütün bunların hepsini bu ülkenin ve Cumhuriyetin bana sunmuş olduğu bir nimet olduğunun farkında olarak hayatımı sürdürdüm. Hiçbir zaman ne kendi adıma ne de baba evime gölge düşürecek ileride çocuklarımın utanmasına sebep olacak bir amel ve işlem asla gerçekleştirmem. Bunu kendime yapılmış bir hakaret kabul ederim.”
Gülten’in eşi Pınar Çalışkan Gülten de sosyal medya hesabından destek mesajı paylaştı. “Yılmıyoruz, direniyoruz, bu tertip değişecek!” diyen Çalışkan Gülten, “Senin gibi vicdanlı, kamu yararını gözeten biriyle hayatımı birleştirdiğim için gururluyum,” sözleriyle destek verdi.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
25 dakika önceGÜNDEM
55 dakika önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
5 saat önce