Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, Van Gölü Havzası’nda yaşanan kuraklığa dikkat çekerek, 2025’in son yılların en fena yıllarından biri olduğunu ve havzadaki bazı baraj göllerinde yüzde 50’nin üzerinde ab kaybı yaşandığını söyledi. Dr. Akkuş, “Eğer Van Gölü Havzası’ndaki yağış azlığı, sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bu şekilde devam ederse 1963’teki en düşük rakıma gelmiş olacağız” dedi.
Son yıllarda yağışların azlığı ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi başta Van Gölü olmak üzere Van Gölü Havzası’ndaki ab kaynaklarını olumsuz etkiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı son kuraklık haritasında Van, ‘şiddetli’ ve yer yer ‘olağanüstü kuraklık’ seviyesinde yer aldı. Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Doktor Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, kuraklığın son yıllarda ülkemizin en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu söyledi. Her yıl göllerin biraz daha küçüldüğünü, tatlı ab kaynaklarının biraz daha azaldığını anlatım eden Akkuş, kırılgan bir yapıya sahip Van Gölü Havzası’nın fazla çok etkilendiğini söyledi.
Van’da 2025’in son yılların en fena yıllarından biri olduğunu anlatım eden Akkuş, şubat ayında yağışlarda yüzde 60 oranında azalma meydana geldiğini söyledi. Yaz mevsiminde sıcaklıkların hep mevsim normallerinin üstünde seyrettiğini belirten Akkuş, böyle olunca havzaya giren ab miktarının azalıp, havzadan çıkan ab miktarının arttığına dikkat çekti. Uydu görüntülerini değerlendiren Akkuş, şöyle konuştu:
“Bunun en bariz göstergesini de havzadaki baraj göllerinde görüyoruz. Özellikle tarımsal sulamada kullanılan baraj göllerinde 2025 yılı itibarıyla yüzey alanlarında aka çekilmeler yaşanıyor. 2024 uydu görüntülerini incelediğimiz zaman havzadaki baraj göllerinin nerdeyse 2025 yılına oranla yüzde 50’den fazla olduğunu görüyoruz. Yani havzadaki baraj göllerinde yüzde 50’nin üzerinde bir düşüş var. Havzanın hemen kuzeyinde yer meydan Koçköprü Baraj Gölü 2024 yılı Ağustos ayı itibarıyla yüzey alanı 5 kilometrekareyken 2024 yılında bu 2 kilometrekareye düşmüş. Koçköprü Barajı kritik bir öneme sahip. Diğer baraj göllerinde de benzer çekilmeler söz konusu.”
Son yıllarda yaşanan kuraklıktan Van Gölü’nün de aka oranda etkilendiği belirtiliyor. Van Gölü’nün yüzey rakımının 1944’lü yıllar itibarıyla ölçülmeye başlandığını anlatım eden Akkuş, “1963 yılında Van Gölü yüzey rakımı en düşük nokta, yani 1646 metre olarak ölçülmüş ve Van Gölü yüzey kotunun en düşük olduğu tarih. 2025 yılına geldiğimiz zaman ise 1647 ve en düşük noktaya 1 metremiz kaldı. Eğer Van Gölü Havzası’ndaki yağış azlığı sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bu şekilde devam ederse 1963’teki en düşük rakıma gelmiş olacağız” diye konuştu.
Bölgedeki tatlı ab kaynağı olan baraj göllerindeki çekilmenin tehlikeli olduğunu diile getiren Akkuş, “Şayet 2026 yılının Ocak, Şubat, Mart aylarında havza yeterince yağış almaz, baraj gölleri kaybettiği bu suları kazanamazsa maalesef önümüzdeki yıllar bizim için fazla daha zorlu geçecek. Eğer 2025 yılındaki yaz gibi mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklar seyrederse, kış aylarında yağışlar olmazsa, 3-5 yıl içinde barajlarımızda biricik damla ab bulma şansımız olmaz. Bu nedenle ileriye yönelik tedbirleri şimdiden almamız gerekiyor. Ürün desenini değiştirmemiz ve suyun artık tabii kaynak olmaktan öte stratejik bir kaynak olduğunu bilmemiz gerekiyor” dedi.
Doğadaki tüm canlıların bu kuraklıktan etkilendiğini söyleyen Akkuş, “Van Gölü Havzası, biyoçeşitlilik bakımından zengin bir havzayı oluşturuyor. Nasıl ki mahalleler bizim evimizse, ab kaynakları da balıkların, ab kuşlarının ömür alanlarını oluşturuyor. Van Gölü Havzası’nda bilhassa gölün kuzey kısmında da yer meydan Erciş derinliğin sığ olması nedeniyle flamingolar başta olmak üzere birçok kuşa hane sahipliği yapıyor. Göl geriye doğru çekildiği zaman kuşların ve burada yaşayan canlıların da ömür habitatları yok oluyor” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
6 dakika önce