CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, cuma günü başlatılan “casusluk” soruşturması kapsamında bu sabah 10.30 sıralarında Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. İBB’ye yönelik “mali” soruşturma kapsamında tutuklandıktan sonra ilk kere Çağlayan’a getirilen İmamoğlu’nun anlatım işlemleri, 5 saat gecikmeli olarak saat 16.05’te başladı. Ayrıca soruşturma kapsamında gözaltına alınan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, İmamoğlu’nun danışmanı ve kampanya direktörü Necati Özkan’ın anlatım işlemleri de akşam saatlerinde başladı.
MAHKEMEDEN TUTUKLAMA KARARI
İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan’ın savcılık ifadeleri saat 22.00 sıralarında tamamlandı.
Savcılık İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan’ı, Türk Ceza Kanunu’nun 328/1. maddesiyle düzenlenen “siyasal casusluk” suçlamasıyla Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk ederken güncel soruşturma kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanmak için anlatım veren Hüseyin Gün, 4 Temmuz’da gene “casusluk” suçundun tutuklandığı için, Melih Geçek de öbür bir suçtan tutuklu olduğundan cezaevine geri gönderildi.
Ardından 22:38’de Merdan Yanardağ’ın, 23:04’te Necati Özkan’ın, 00:11’de Ekrem İmamoğlu’nun hakimlik sorgusu başladı. Saat 02:00 sularında biten hakimlik sorgularının ardından her üç isim için de Türk Ceza Kanunu’nun 328/1. maddesiyle düzenlenen “siyasal casusluk” suçlamasıyla tutuklama kararı verildi.
SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Hüseyin Gün’ün etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği beyanındaki yazışmalar ve iddialar sorulan İmamoğlu’nun ifadesinde, “Casusluk benim hayatıma hakarettir. Bu suçlama bana yöneltilebilecek en ağır ve en saçma ithamdır” dediği öğrenildi.
Dosya kapsamında beraber hakkında soruşturma yürütülen isimlerden Merdan Yanardağ’ı gazeteci olması sebebiyle tanıdığını belirten İmamoğlu, “Hatırladığım kadarıyla program yaptığı televizyon kanalına üç dört kere kendisini ziyaret etmiştim. Yine dosyadaki şüphelilerden Melih Geçek isimli şahsı tahminen 12 yıldır tanırım, bilgi işlem konusunda deneyimli olduğunu bilirim. Necati Özkan isimli şahıs ise katılmış olduğum 2014, 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde siyasi kampanyalarımı yöneten ve aynı zamanda danışmanlığımı yapmıştır. Kendisinin İBB bünyesinde resmi bir görevi bulunmamaktaydı” ifadelerini kullandı.
‘HÜSEYİN GÜN’Ü TANIMIYORUM’
İmamoğlu, Hüseyin Gün ve ‘manevi annesi’ olarak bahsettiği iddia edilen Seher Erçili Alaçam ile ilgili sorulara da yanıt verdi.
Gün’ü tanıdığımı hatırlamadığını belirten İmamoğlu, “Bu şahsı hatırlamıyorum. Hakkında soruşturma açıldığını öğrendikten sonra medyaya yansıyan bir fotoğraf gösterildi. Gün isimli şahsı tekraren anımsayamadım, fakat söz konusu ziyareti hatırladım. Bu ziyaret 2019’da İBB Başkanı olarak seçildikten sonra tebrik amaçlı yapılmış bir ziyaretti” dedi.
Fotoğraftaki öbür şahıs olan Seher Erçili Alaçam için de konuşan İmamoğlu, “Fakat her ne kadar ziyareti hatırlasam da fotoğrafta bulunan kadın şahsın ismini hatırlamıyorum, fakat sadece bu kadının şık giyimli ve adeta evlat yaklaşımlı bir kadın olduğunu hatırlıyorum. Bu hatırladığım anekdot haricinde belirttiğim üzere Hüseyin Gün isimli şahsı tanımam” ifadelerini kullandı.
‘UYGULAMAYI İLK KEZ DUYDUM’
Savcılığın, “Wickr ME” adlı mesajlaşma uygulamasıyla ilgili sorularını da cevaplayan İmamoğlu, “Bu uygulamayı ilk kere duydum. Hiç kullanmadım, üyeliğim yoktur. ‘Mr. Mayor’ veya ‘Ekrem Başkan’ ifadeleriyle yapılan yazışmalarda benden bahsedildiğini sanıyorum fakat bu yazışmalarla hiçbir ilgim yok. Okuduğunuz tüm yazışmalar ile alakalı bilgim bulunmamaktadır” dedi.
‘CIA ÇALIŞANINDAN TAVSİYE ALMAM AKLA MANTIĞA UYGUN DEĞİLDİR’
İmamoğlu, “2019 Haziran başında Necati Özkan ile tanıştığını anladığım ve iddia ettiği şekliyle seçim kampanyama yardım ettiğini belirten şahsın 15 gün içinde bütün kampanyamı yönlendirmesi ve etkilemesi kesinlikle akla mantığa müsait değildir” diyen İmamoğlu, “Çünkü ben o dönem 7 aylık bir seçim kampanyası gerçekleştirmiştim. Bütün kampanya süremin adeta çöpe atılarak sadece 15 güne indirmesi hayatın olağan akışına müsait değildir. 6 yaşında Kuran-ı Kerim okumayı bilen bir şahıs olarak CIA çalışanı olduğu belirtilen Aarron Barr isimli şahsın bana muhafazakarlara nasıl davranmam ile alakalı tavsiyelerde bulunması akla mantığa müsait değildir. Dolayısıyla söz konusu beyanlarla alakalı diyecek bir şeyim yoktur. Belirtilen hususlar ile alakalı bilgim yoktur” diye konuştu.
‘HUKUKİ HAKLARIMI KULLANACAĞIM’
İmamoğlu ifadesinde savunmasını şöyle sürdürdü:
“Sonuç olarak soruşturma dosyası kapsamında casusluk suçu iddia edilerek bu suç sebebiyle davet edilmem benim bütün hayatıma hakarettir.
Benim nazarımda casusluk yurt hainliği ile eşdeğerdir. Dolayısıyla söz konusu dosya nazara alınarak hakkımda yürütülen casusluk kapsamındaki hiçbir suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum.
Bu dosyanın oluşumunda veya yürütülmesinde yer alanlar ile alakalı hukuki haklarımı kullanacağım.
Üzerime atılı suçlamaları yukarıda da belirttiğim üzere kabul etmiyorum. Komplo teorisi ile karşı karşıya olduğumu düşünüyorum. Roma’yı benim yaktığım daha gerçekçidir.”
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
22 dakika önce
1
Tur otobüsü kaza yaptı: 1 ölü, 2 yaralı
3324 kez okundu
2
Mardin'de şüpheli ölüm: 14 yaşındaki Elif yaşamını yitirdi
3043 kez okundu
3
Motosiklet kazasında iki kişi feci şekilde can verdi
2699 kez okundu
4
RTÜK Başkanı Şahin, sokak röportajlarını hedef aldı
2136 kez okundu
5
Deprem protestosuna müdahale gözaltılar var
2125 kez okundu