DOLAR 39,1011 0.04%
EURO 44,4609 0.52%
ALTIN 4.202,411,95
BITCOIN 4234307-0.32036%
İstanbul
24°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez: Türkiye'deki yoldaşlarımızın yanındayız

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez: Türkiye'deki yoldaşlarımızın yanındayız

Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda konuşan İspanya Başbakanı Sanchez dayanışma vurgusu yaptı. Sanchez, "Türkiye'deki yoldaşlarımızın yanındayız. Güçlüyüz ve birlikte olduğumuz sürece kazanacağız" dedi.

ABONE OL
24 Mayıs 2025 16:00
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez: Türkiye'deki yoldaşlarımızın yanındayız
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez, İstanbul’da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, dayanışma ve işbirliği vurgusu yaptı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in zorlu bir zamanda güçlü bir liderlik sergilediğini belirten “Biz demokrasiye, adalete inanıyoruz. Demokrasi iktidarı ve muhalefeti içeren, vatandaşların oylarına saygı duyulmasını gerektiren bir dengeler sistemidir. Demokrasiyi savunmak için bu odadaki herkes pek fazla şey feda etti. Pek fazla dostumuz hapiste. Türkiye’deki yoldaşlarımızın yanındayız. Güçlüyüz ve beraber olduğumuz sürece kazanacağız” dedi.

Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı, CHP’nin hane sahipliğinde İstanbul’da sürüyor. CHP Genel Başkanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Özgür Özel’in Aralık 2024’te Rabat’ta yaptığı çağrıyla ”Hak Ettiğimiz Bir Dünya İçin Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” başlığıyla düzenlenen toplantıya dünyadaki sol, sosyalist, sosyal demokrat partilerden liderler katıldı.

MUJİCA’YI ANDI

Konuşmasına 13 Mayıs’ta yaşamını yitiren Uruguay’ın eski başkanı Jose ‘Pepe’ Mujica’yı anarak başlayan Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez, Mujica’nın sosyalistler için aka bir ilham kaynağı olduğunu belirterek, “Onun anısını en iyi, çalışarak, değerlerimizi ayakta tutarak yaşatabiliriz diye düşünüyorum. Çok teşekkürler sevgili Pepe, bizi benzersiz vizyonunla tanıştırdığın için” şeklinde konuştu.

ÖZGÜR ÖZEL’E TEŞEKKÜR

CHP’ye toplantıya hane sahipliğinden ötürü teşekkür eden Sanchez, “Aynı zamanda değerli dostum Özgür Özel’e de bugün bir kere daha zorlu bir zamanda güçlü bir liderlik sergiledikleri için teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Sanchez, tarih ve kültürlerin buluştuğu bir belde olduğunu söylediği İstanbul’un kapsayıcılık, sulh ve dayanışma açısından insanlık için fazla önemli dersler barındırdığını anlatım etti. Sanchez konuşmasında kapsayıcılık, sulh ve dayanışmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında sık sık birlik ve dayanışma vurgusu yapan Sanchez, şunları söyledi:

“Farklı görüşlere sahip olan insanların susturulduğunu veya zulme uğradığını, toplumlarımızın izole edildiğini görüyoruz”

“Konseyimizi güzel tarihleri ve kültürlerin buluştuğu bir belde olan İstanbul’da düzenliyoruz. Dünyanın her yerinden insanın bir araya geldiği buluştuğu bir şehir. Çok önemli dersler taşıyan bir şehir. Bunlardan biri kapsayıcılık, öteki sulh ve son olarak da dayanışma. Öncelikle kapsayıcılıktan bahsetmek istiyorum. Kıymetli yoldaşlar, küresel olarak pek fazla ülkede aşırı sağın yükselişine tanıklık ediyoruz ve ülkelerimizde bunun yıkıcı etkilerini ve korku kültürünü görüyoruz. Farklı görüşlere sahip olan insanların susturulduğunu veya zulme uğradığını, toplumlarımızın izole edildiğini görüyoruz. Orta sınıfların ve düşük sınıfların yıllar boyunca edindiği kazanımların yeniden elinden alınmaya çalışıldığını görüyoruz. Ve bu insanlar aynı zamanda kadınların haklarını ellerinden almak, eşcinsel evlilikleri, birliktelikleri kanunsuz birşey gibi göstermek için harekete geçmiş haldeler. Bu da bizim değerlerimizin tam karşısında yer alıyor. Biz demokrasiye, adalete inanıyoruz ve daha iyi bir geleceğe giden biricik yolun, çoğunluğun bu konuda göstereceği irade olması gerektiğini biliyoruz. Onurumuz için savaşıyoruz. Daha iyi işler, daha iyi çalışma koşulları, kadınların hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, fırsat eşitliği için çalışıyoruz. Azınlıkların hakları için çalışıyoruz. Bizim fikirlerimiz, prensiplerimiz kapsayıcı bir sistemi öngörüyor. Ve, demokrasi de, en kapsayıcı sistemlerden biri. Elbette mükemmel bir sistem değil fakat elimizdeki en iyi sistem bu. Bizim de özgür katılımı teşvik etmemiz çoğunluk için fazla iyi sonuçlar elde etmemiz için çalışmamız gerekiyor.

“TÜRKİYE’DEKİ YOLDAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ”

Demokrasi iktidarı ve muhalefeti içeren, vatandaşların oylarına saygı duyulmasını gerektiren bir dengeler sistemidir. Demokrasiyi savunmak için bu odadaki herkes pek fazla şey feda etti. Zor zamanlardan geçiyoruz, Pek fazla dostumuz hapiste. Belarus’taki, Nijer’deki, Venezüela’daki ve Türkiye’deki yoldaşlarımızın yanındayız. Koruma ihtiyacı duyan herkesin yanındayız. Çünkü, fazla önemli bir şey artık tehlikede. Hiçbir siyasal ideoloji bu akımın karşısında bizim durabildiğimiz gibi duramaz. Güçlüyüz ve beraber olduğumuz sürece kazanacağız. Geçtiğimiz Mart ayında Arnavutluk’ta düzenlediğimiz komitemizin ürettiği sonuçlardan en önemlilerinden biri buydu. Küresel zorluklar, küresel işbirliği gerektiriyor, çünkü hiçbirimiz bunların üstünden biricik başına gelemeyiz.

Bir sonraki değinmek istediğim konu da, militarizm yine dünyanın pek fazla yerinde yükselişte. Sosyalist aile ve onu bir arada tutan değerler, daima barışa bağlanıyor. Zulme karşı verebileceğimiz en iyi mücadele amel birliğidir. Savaş, bugünkü hane sahibi ülkemizin de aslında fazla iyi bildiği bir şey. Karadeniz’de, kuzeyde, pek fazla yerinde çatışmalar olan bir ülke. Kuzeydeki, Ukrayna’daki tavrımız son radde açık. Ukrayna’nın sulh içinde yaşaması ve güvenliğini temin altına alabilmesi en temel hakkıdır. Ukrayna halkının yaptığı fedakarlıkları görüyoruz ve tüm müzakere süreçlerine tamamen desteğimizi sunmaya hazırız. Ukrayna’daki sulh bizim için fazla önemli ve bunu elde edebilmek için canla çalışmaya devam edeceğiz.

Gazze’deki olağanüstü durumla ilgili de tavrımız açık. Bu, kesinlikle kabul edilemez bir hal ve bunun karşısında sessiz kalmak, kayıtsız kalmak, bizim topluluğumuzun asla yapamayacağı bir şey. Anneler ve babalar kollarında ölü çocuklarını taşırken, çocuklar açlıktan ölme tehlikesi altındayken buna kayıtsız kalamayız. Artık bu kadar yeter. O yüzden uluslararası hukukun ve uluslararası insan haklarının bu kadar göre göre ihlal edildiği bir durumda, sessiz kalmamız olası değildir. Üye partilerimiz, demokratlar, daima sulh için bu konuda seslerini yükseltiyor. O yüzden, İsrail’e yine mesajımız, Gazze’nin işgaline ve bu konudaki askeri operasyonlara son vermeleridir. Filistinlilerin topraklarından kovulması kabul edilemez bir durumdur ve uluslararası hukukun, fazla kolay bir tabirle ihlalidir. O yüzden İsrail’in ablukayı kaldırmasını, Gazze’ye insanı yardımın ulaşmasını engellemeyi bırakmasını ve insanları açlıktan ölmeye mahkum etmemesini söylüyoruz. Çocuklar ölüyor ve ihtiyaç sahibi insanlara tıbbi yardım ulaşamıyor.Aynı zamanda İspanya ve Filistin’in Birleşmiş Milletler Genel Meclisi’ne sunulmak üzere yeni bir teklif hazırlamakta olduğunu da bu fırsatla sizlere duyurmak isterim. Gazze’ye insani yardım iletmek üzere hazırladığımız, insani faaliyetler gösteren STK’ları bu sürecin kapsamına iç etmeyi hedeflediğimiz bir teklif.

Şunu da hatırlatmak istiyorum, adaletin yanında olmak, kimsenin karşısında olmak değildir. Birer insan olarak, sahip olduğumuz değeri savunmaktır. Benim devletim, pek fazla noktada İsrailli rehinelerin salınmasıyla ilgili tavrımızı dile getirmiştir. Ama, Filistinlilerin maruz kaldığı insani trajediyi de görmezden gelemeyiz. Burada ancak işbirliği ile, uzun ömürlü, kalıcı bir sulh süreci tesis edebiliriz.

Ukrayna’daki ve Orta Doğu’daki trajediler, dünyanın pek fazla yerinde 120’den fazla çatışmayı görmezden gelmemiz anlamına gelmiyor. Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne yönelik saldırılarda pek fazla insan hayatını kaybediyor. Kadınlar ve çocuklar hayatlarını kaybediyorlar. Bu da, tarihimizin en aka insani krizlerinden bir tanesi. Bunlarla mücadele etmemiz, umudumuzu yitirmememiz gerekiyor. Bu da beni konuşmamın son maddesine getiriyor. Dayanışma; biz kapsayıcılığa verdiğimiz taahhüt ve barışa adanmışlığımızla kendimizi tanımlıyoruz. En az bunlara olduğu kadar, dayanışma da bizim önemli bir prensibimiz. Topluluğumuz, dayanışma tabanında bir araya gelen bir topluluk ve bu dayanışmayı sadece ülkelerimiz içinde değil, küresel bir topluluk ruhu tesis etmek amacıyla, sınırlarımızın ötesine de taşıyoruz. Küresel bir topluluk aslında tam olarak da ulusalcılığın zayıflatmayı amaçladığı değerimiz.

“GELİŞMELERİ ENDİŞEYLE İZLİYORUZ”

İlericiliği desteklemekten vazgeçen ve bunun karşısında duran ABD hükümetinin gelişmelerini endişeyle izliyoruz. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine olan taahhütlerinden vazgeçtiklerini, Paris Antlaşması’ndan çekilmeyi hedeflediklerini ve gezegenimizin geleceğini tehlikeye attığını görüyoruz. Son verilen programlar nedeniyle Malarya krizi, yılda 19 milyon vakalık ilave bir risk kazanmış ve 8 milyonluk bir insan ölümü riskiyle yeniden gündeme gelmiş halde. Bunlarla mücadele edebilmemiz için, bir arada olmamız gerekiyor, beraber hareket etmemiz gerekiyor. Avrupa Birliği burada ortaya çıkan hasarı gidermek için harekete geçti fakat bu yeterli değil. Bizim fazla taraflı sistemlerimizle hiç olmadığı kadar koordineli bir şekilde harekete geçmemiz ve mükemmel olmasa da bu düzeni korumak için çalışmamız gerekiyor. Aynı zamanda, günümüzün ve geleceğin zorluklarıyla başa çıkabilmek için kendimizi yenilememiz, güncellememiz gerekiyor ve tüm siyasi gücümüzü, irademizi önümüzdeki Haziran ayında Sevilla’da, benim ülkemde AB konferansında yine göstermemiz gerekiyor.

Aşırı sağ yükselişte, fakat bu yükselişin bir de inişi olacak. Bu kaçınılmaz bir durum. Ulusalcılık, aşırı milliyetçilik biricik pusulanız olduğunda, karşınıza çıkan hal daima yolunuzu kaybetmek oluyor. Bizlerin de sosyalistler olarak görevi, köprüler kurmak, işbirliği kurmak. Dayanışma bizim en aka gücümüz ve beraber olduğumuz sürece bizi zayıflatamayacaklar. Portekiz’deki sosyalist partiyi de bu vesileyle tebrik etmek istiyorum, aynı zamanda geçtiğimiz pazar Romanya’daki zaferinden ötürü Nicuşor’u da tebrik etmek istiyorum. Dönem değiştiğinde, insanların gözlerini çevirdiği kişiler, bizler, sosyalistler olacağız.

O yüzden, bugün kuracağımız küresel yerel yönetimler ağı gibi girişimlerle, yerel düzeyde de bağlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Pek fazla durumda görüyoruz ki, küresel sorunların çözümü yerelde yatıyor. O yüzden vizyonumuzu, misyonumuzu izlemeye devam edelim. Mücadeleye devam edelim.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP