Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Adıyaman’daki Grand İsias Otel’in yıkılması sonucu, aralarında KKTC’li öğrenciler ve devir rehberlerinin de bulunduğu 72 şahıs hayatını kaybetti, 10 şahıs yaralandı. Otelin yıkılmasına ilişkin kamu görevlileri yönünden ikinci dava da açıldı.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, otel binasının yapıldığı devre Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Biriminde görevli Mehmet Salih Alkayış, Bilal Balcı, Abdurrahman Karaaslan, Yusuf Gül, Fazlı Karakuş ve dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma” suçundan dava açtı.
“ADALETİN TERAZİSİ GÖREVİNİ YAPMAYANLARI DA TARTMALIDIR”
Kamu görevlisi sanıklar bugün Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kere yargıç karşısına çıktı. Duruşma öncesi izah yapan Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Bu davada yalnızca müteahhitler değil, devlet adına vazife yapan her mesul da olası kastla yargılanmalı ve cezasını almalıdır. Çünkü adaletin terazisi, yalnız güçlüleri değil, görevini yapmayanları da tartmalıdır” dedi.
Sanık Osman Bulut, 1994’te Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı olarak vazife yaptığını ve tarih öğretmeni olduğunu belirterek, “Teknik konuları bilmem olası değildir. Müdürlüklerden sıralı gelen evrakları ‘görüldü’ mahiyetinde onaylıyordum” dedi. 1995 ile 2004 arasında Adıyaman Belediyesinde vazife yaptığını anlatım eden sanık ruhsat büro şefi Bilal Balcı, “Bizim ruhsatını verdiğimiz izinle binanın son hali arasında hiçbir benzerlik kalmamıştır” dedi.
Diğer sanıklar da suçlamaları reddederek beraatlerini talep etti. Sanıkların savunmalarının ardından müştekilerin beyanlarının alınmasına geçildi. Kızı Sahil’i kaybeden Esra Özberkman, sanıkların savunmalarına, “Biz bu kadar yolu tiyatro izlemek için gelmedik” diye tepki gösterdi. Kızı Perihan’ı kaybeden Mehmet Çetiner ise binanın otele çevrilme sürecine atıf yaparak, “Burada oturan sanıkların hepsi suçlu. Belki o imzalar atılmasaydı kızım hâlâ yaşıyor olacaktı. Keşke o imzaları atmasalardı” dedi.
Depremde oğlu Aras’ı kaybeden Murat Aktuğralı da sanıklara “Evlerine gittiklerinde çocuklarının yüzüne nasıl bakıyorlar” diye sordu. Depremde kızı Selin’i kaybeden Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Bugün buradaki basiretsiz insanlar çocuklarımızı öldürdüler. Attıkları her imza ile bu adaletsizliğe göz yumdular. Katilsiniz, hapislerde çürüyün. Tek bir gün mesut olmayın, çocuklarımızı çaldınız” diye konuştu.
Müşteki avukatları, sanıkların tutuklanmasını ve “olası kastla öldürme” suçundan yargılanmalarını talep ederek, “Burada sadece bir otel yıkılmamıştır. Yıllarca gelen ihmal zincirleri sonunda göz göre göre otel yıkılmıştır. Burada ilk ruhsat alınınca statik hesabı yapan iki ruhsat alınınca statik hesap yapmamıştır. TCK 85/2 ‘bilinçli taksir’ değil TCK 21/2 ye göre ‘olası kast’ ile yargılanmalıdır. Olası kast ile ceza alsalar bile canlar geri gelmeyecektir. Öte yandan sanıkların tutuklanmasını da istiyoruz” dedi.
Mahkemenin fasıla kararında, kamu görevlileri hakkında 9 Eylül Üniversitesi’nden bilirkişi raporu alınmasına ve sanıkların tutuksuz yargılanmasına hükmedildi. Ayrıca, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ana dava ile birleştirme talebi, istinaf sürecinin devam etmesi gerekçesiyle reddedildi. Bir sonraki duruşma 16 Temmuz tarihine ertelendi.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı ve aileler, Adıyaman Adliyesi önünde izah yaptı. Esendağlı, “Sanıklar hakkındaki adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı devam edecek” bilgisini paylaştı.
Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya ise şöyle konuştu:
“Biz gerçekleri biliyoruz. Üstelik bu gerçekleri ispatladık. Ancak mahkemeler, her seferinde yeniden ispatlamamızı istiyor. Oysa biz belgelerle, raporlarla ortaya koyduk: Bu insanlar katil. Göz göre göre çocuklarımızı, sevdiklerimizi öldürdüler. Daha neyi ispatlayacağız? Mahkeme, sanıkları tutuklamadı. Yine bir Hasan Aslan vakası mı yaşansın istiyorlar? Bu suçlular ellerini kollarını sallayarak kaçsın mı?
Üstelik sadece İsias davası değil; daha pek fazla dosyada adı geçen kamu görevlileri hâlâ serbestçe dolaşıyor. Bizim sevdiklerimiz toprak altında, onlar ise dışarıda özgür. Ama biz buradayız. Bu davanın peşindeyiz. Bir adım bile geri atmadan, bu suçlular ‘olası kast’tan yargılanıp adalet ettikleri cezayı alana kadar mücadele edeceğiz.”
Bu habere emoji ile tepki ver
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
5 dakika önce