İmamoğlu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Aziz Milletim;
Mensubu bulunmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi, tarihsel tutarlılık içerisinde, savaşların, terörün ve terörden beslenenlerin her daim karşısında olmuştur. Bizler barışın yanındayız ve olmaya devam edeceğiz. “Yurtta sulh dünyada barış” bizim vazgeçilmez ve ebedi prensibimizdir.
Ülkemize büyük bedeller ödeten, binlerce vatandaşımızın canına mâl olan, kahraman ordumuz, emniyet ve jandarma mensuplarımızın şehadetine sebep olan terörü reddederken, siyasi mücadelemizin her anında sivil ve barışçıl siyaseti savunduk.
SHP’den CHP’ye bizim yolumuz, Türk-Kürt memleketimizdeki bütün vatandaşlarımızın demokratik, adil, müreffeh ve özgür bir ömür yaşaması için yürünmüş bir yoldur. Tarihimiz, terörün değil, sivil ve barışçıl siyasetin güçlenmesi yolunda attığımız adımlarla doludur.
Bu sebeple, Türkiye’de sulh ve huzur ortamının güçlenmesine katkı sağlayacak her girişim, bizim en tabii şekilde bir aktörü ve koruyucusu olacağımız girişimlerdir. Bunu yalnız ana muhalefet olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran parti olmanın verdiği göreve sahip çıkarak gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Bir hususun altını net bir biçimde çizmek istiyorum: Terörün bitmesi adına başlatılan süreç siyasetçilerden ve partilerden daha büyüktür ve topyekûn milletimizin geleceği adına, milletle beraber yapılmalıdır. “Terörsüz ve Demokratik Türkiye” ülkemizin demokrasi, adalet ve refaha kavuştuğu bir sürece dönüşmelidir. Ancak demokrasiyi ve adaleti temel meydan bir süreç geleceğimizin teminatı olabilir.
Bu süreç kibirle, dışlayarak, kutuplaştırarak değil; şeffaf, kapsayıcı ve birleştirici bir tutum ve tavır ile yürütülmelidir.
Yıllardır Türkiye’ye kaos, kriz ve baskı siyaseti uygulayan, milletimizi ayrıştıran, nefret dilinden sakınmayan ve dönemsel çıkarlarına göre hareket eden iktidar, ne ucuz bir siyasetle bizi bu sürecin dışında bırakabilir ne de milletimizin duygularını istismar edebilir.
Türkiye’nin birinci partisini yok sayanları, ulus de yok sayar. İstedikleri kadar CHP’yi dışarıda bırakmaya çalışsınlar, Türkiye’nin birinci partisi CHP, devletimizin kurucu değerlerinin ve geleceğinin en büyük teminatı olarak her sürecin tam merkezindedir.
“Terörsüz ve Demokratik Türkiye” yolunda DEM Parti’ye ve bu sürecin yolunu açan MHP’ye özellikle seslenmek istiyorum. Bu süreci kendi ikballeri ve siyasi çıkarları için bir fırsat olarak gören akıldan kendinizi ayrıştırmalısınız. Zira ana muhalefet partisini; cezaeviyle, operasyonlarla, iftiralarla ve davalarla susturmaya çalışan bir irade asla kazanamayacaktır. Milletimiz, tüm dünyaya nâm olmuş sabrı, adaleti, vicdanı ve ahlakıyla bu tür müdahalelere cevabını önümüzdeki ilk seçimde sandıkta verecektir.
“Terörsüz ve Demokratik Türkiye” yolunda TBMM çatısı altında kurulacak komisyonda atılacak adımlar, hepimizin ortak iradesiyle gerçekleştiği müddetçe milletimiz tarafından kabul görecektir. Söz konusu komisyonun bu önemli sürece katkı verebilmesinin temel şartı, çalışma usulünün TBMM’de temsil edilen tüm partilerin öneri ve taleplerinin dikkate alınarak çoğulcu bir bakış açısıyla belirlenmesidir.
Bugün bizlere düşen, bu topraklarda kardeşçe, özgürce ve onurluca bir yaşamı inşa etmektir. Bu yol zorlu olsa da inancımız tam, irademiz sağlamdır.
Çünkü biliyoruz ki, bu ülke hepimizin…Tıpkı büyük şair Nazım Hikmet’in söylediği gibi:
Dörtnala gelip Uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim…
Kapansin el kapıları, bir daha açılmasın,
Yok edin insanın insana kulluğunu, bu davet bizim…
Yaşamak bir ağaç gibi biricik ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine, bu özlem bizim…
Ekrem İMAMOĞLU”
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
17 dakika önceGÜNDEM
47 dakika önce