İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne( İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye kararı verilen amel insanı Ali Nuhoğlu’nun etkin pişmanlık kapsamında savcılığa verdiği ifadeler ortaya çıktı. Nuhoğlu’nun 1 ve 4 haziranda iki ayrı anlatım verdiği öğrenildi. Nuhoğlu ifadesinde, “İBB’den ve iştiraklerden yapılan adalet ediş ödemelerinde birçok sıkıntı meydana gelmekteydi. Bu sıkıntıları sadece ben değil, birçok müteahhit de yaşamaktaydı” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturmaları kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye edilen Ali Nuhoğlu’nun savcılığa verdiği anlatım ortaya çıktı.
Ali Nuhoğlu’nun savcılığa verdiği ifadesinde, “Öncelikle Sarıyer’de bulunan ve Güllüce Tarım üzerine almış olduğum iki villanın, şirket ile beraber İmamoğlu İnşaat’a devri hususuna açıklık getirmek istiyorum. 2021 yılında, hatırladığım kadarıyla bu villaların alınması hususunda yardımcı olmam için Ekrem İmamoğlu’nun bilgisi dahilinde Tuncay Yılmaz beni aradı. Bana, ‘Biz burayı Ekrem İmamoğlu’na almak istiyoruz. Şu anda nakit durumumuz buna müsait değil. Kendi gayrimenkullerimizi sattıktan sonra sizden bu villaları almış olduğunuz şirket olarak devralacağız’ dedi. Ben de Tuncay Yılmaz’a, ‘Şirketimin durumu iyi değil, bunu şu aşamada satın alamam’ dedim. Tuncay Yılmaz bana, ‘İSKİ’de olan alacaklarımdan ödeme çıkartılacağını, bu suretle satın alabileceğimi’ söyledi. Bu süreçte, İSKİ’de 500 milyon TL’ye yakın, uzun zamandır alamadığım alacaklarım vardı. Şirketim nakit sıkışıklığından ötürü zor durumda olduğundan, bu alacaklarımı alabilmek amacıyla bu teklifi kabul etmek zorunda kaldım. Tarafıma yapılan bir kısım ödeme ve öz kaynaklarımla Sarıyer’de bulunan iki tane villayı, kurmuş olduğum Güllüce Tarım A.Ş.’ye aldım. Bu villaları satın almamda ve devre kadarki süreç içerisinde, bu villaların bulunduğu şirkete ilişkin tüm mali, muhasebe ve vergi işlemlerinin takibini İmamoğlu İnşaat’ın yetkilileri yürütmüştür. Bu şirketi ben, 2024 yılının Mart ayında İmamoğlu İnşaata devrettim. Devirle alakalı bu süreçte, 15 milyon TL ve Beylikdüzü’nde 6+1 villa vereceklerine ilişkin, toplamda 48 milyon TL değerinde bir sözleşme yapıldı. Bu olayların basında fazla tartışılması üzerine, Şubat ayı içerisinde formaliteden bir ilave sözleşme ile 87 milyon TL cari borç tanımı altında ne olduğu belirsiz bir ibare eklendi. ‘Eğer bu nakit ödenmediği takdirde iki tane daha villanın verileceğine dair’ sözleşmenin kapsamı genişletildi. Şirketin devrinden sonrasında yekün bedeli 15 milyon olan 3 tane çek verildi” dediği öğrenildi.
Nuhoğlu’nun ifadesinin devamında, “Güllüce Tarım benim üzerimdeyken, söz konusu villalara yapılan yaklaşık 15 milyon TL’lik tadilat işleri de tarafımca karşılanmıştı. Bana verilen 15 milyonluk 3 tane çek, villalar benim üzerimdeyken yapmış olduğum tadilat masraflarıma ilişkindir. Tadilatı yapan taşeronları da bize Tuncay Yılmaz yönlendirdi. Ben uzun yıllardır asfalt işleri ile uğraşmaktayım. Kendi şirketlerim üzerinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İSKİ ve bir kısım iştiraklerden birçok ihale aldım. Bu işleri yaptıktan sonra, İBB’den ve iştiraklerden yapılan adalet ediş ödemelerinde birçok sıkıntı meydana gelmekteydi. Bu sıkıntıları sadece ben değil, birçok müteahhit de yaşamaktaydı. Ödemelerimizi almak maksadıyla, bize belli bir komisyon vermemiz hususu dayatıldı. Ben her ne kadar bu durumu başta kabullenmesem de, ticari olarak zorlanmam neticesinde bana yapılan bu teklifi kabul etmek durumunda kaldım. Bu bahsetmiş olduğum görüşmeleri Fatih Keleş ile yapıyorduk. Yine bu ödeme trafiğini Ekrem İmamoğlu adına yöneten şahıs Fatih Keleş’tir. Bu yapılan ödemeler, Fatih Keleş’in kardeşi olan Zafer Keleş’e dolar cinsinden yapılmaktaydı. Tarafımdan temin edilen paralar, şirketimin çalışanı olan Erkut Elitaş tarafından kapalı poşetler içerisinde götürülmüştür. Çalışanlarım bu paraları hangi amaçla götürdüklerini bilmemektedir. Ancak bu poşetleri götürdüklerine ilişkin, sorulması halinde beyan vereceklerdir. Şu lahza tam hatırlamamakla beraber, benden en az 5-6 kere ödeme aldılar. Bu paraların ne amaçla kullanıldığını bilmiyorum. Ancak anladığım kadarıyla, kendi kurdukları sistemi bu şekilde temin ettikleri paralarla yürütmekteydiler ve sistemin devamlılığını sağlamaktaydılar. Bu ödemeler, yapılan adalet edişlerle enlem bir şekilde gerçekleşiyordu. Ben bu paraları, kasamda her zaman sigorta amacıyla bulundurmuş olduğum paralar içerisinden gönderiyordum” ifadelerini kullandı.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
1 saat önce