Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Trump döneminde göreve getirilen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ı övdü. Fidan, Suriye’deki varlığını sürdüren terör örgütü YPG’ye ilişkin “SDG’nin zaman kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye’nin tanık tutulması önemli. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil. YPG’nin silah bırakmasını bekliyoruz.” dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Fidan, Suriye’nin Türkiye’nin milli güvenliği açısından tartışılmaz önemde olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
– Suriye’nin Türkiye’nin milli güvenliği için olan önemi tartışılmaz. Komşularımız bizim için hayati ömür alanları. Buradaki problemlerle meşgul olmak istemiyoruz. Bu topraklarımıza göç, ekonomik durgunluk vb olarak geri dönüyor. Bir numaralı hedefimiz bölgede istikrarı, suküneti ve güvenliği sağlamak. Bizde hegemonik bir yaklaşım yok.
– Suriye’nin bölünmesinden, istikrarsızlığından faydalanacak aktörlerin Suriye’nin içinde bulunduğu çaresizlik ve ümitsizlik çukurunda debelenmesini görüyorduk. Başta İsrail’in böyle bir amacı olduğunu düşünüyoruz. Netanyahu bunu açıkça anlatım etti. Süveyda’daki olayları fırsat bilen bazı öbür grupların hareketlendiğini gördük. Biz iktidar olarak uyarımızı vermek zorundaydık. Çünkü Suriye’de birlik bütünlük istiyoruz. Oradaki grupların bunun altın dengesini bulup o formülle gitmeleri gerekiyor.
– Biz İsrail’e hem kendi istihbarat kanallarımız üzerinden, ister muhataplarımız üzerinden aynı mesajı gönderiyoruz. Bizim gizli ajandamız yok. Biz diyoruz ki hiçbir ülke Suriye’ye tehdit oluşturmasın, Suriye de kimseye tehdit oluşturmasın. Bizim anlayışımız bu. Bizlerin bölgenin evlatları olarak sulh içinde yaşamayı becermemiz, bu sistemi kurmayı becermemiz lazım.
Suriye yönetiminin amel birliği talebine ilişkin Fidan, “İşbirliği yapmak kadar normal bir şey yok. Biz bunu Irak ile öbür ülkelerle de yapıyoruz, Suriye’de sebep yapmayalım. Suriye’de temel devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması konusunda çok ciddi yardımlara ihtiyacı var.” dedi.
Bölgedeki çatışmalara değinen Fidan, “Ahmed eş-Şara kapsayıcı bir siyaset uygulamaya çalışıyor. Bölgede birbiriyle hesaplaşan birçok küme var. Suriye’de devlet dışında silahlı küme olmamalı. Ben Şara’nın elindeki imkanlarla müdahale ettiğine inanıyorum.” ifadesini kullandı.
ABD’nin bölgedeki rolü hakkında da değerlendirmelerde bulunan Fidan, Trump döneminde göreve getirilen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ı övdü. Fidan, şu ifadeleri kullandı:
– ABD’nin bölgede yapıcı bir rol oynadığını gördük. Sayın Trump’ın bölgeye gönderdiği ve ABD’nin Suriye Temsilcisi olarak atanan Tom Barrack, belli bir tarafsızlığı yansıtma gayretinde olan yeni bir yaklaşımın temsilcisi. Yıllardır beklediğimiz özgün bir vizyon. Biz bunu takdir ediyoruz. Hegemonu beklerseniz, hegemon gelir raconunu keser, istediğin alır, geldiği halinden daha fazlasını bırakır ve çeker gider. Sayın Barrack gerek İsrail ile gerek Suriye, Ürdün ve bizimle yaptığı görüşmelerde çok yoğun mesai harcadı. Şimdi belli bir sakinliği yaşıyoruz. Umarım böyle devam eder.
Fidan, “Süreç devam ederken şimdi Süveyde’deki hal ortaya çıkınca bir gündem kayması ister istemez ortaya çıkıyor. Ancak bizim gündemimiz kaymıyor. SDG’nin zaman kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye’nin tanık tutulması önemli. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil. YPG’nin silah bırakmasını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
PKK’nın silah bırakmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Fidan, şöyle konuştu:
– Biz Irak’taki PKK senaryosunu, Suriye’deki PKK senaryosunu yine tekrar yaşayıp ülkemizin, halkımızın gelecekteki 40 yılını önceki 40 yılı gibi yaşatmaya hakkımız yok. Süreç devam ederken vatandaşımızın endişelenmemesi lazım. Beklentimiz hiçbir tehdidin kalmaması. Irak’ta, Suriye’de, İran’da silahlı unsurlar var. Bunların hepsi takip edilmesi gereken hususlar. Son 10 yıldır PKK’yı bu topraklardan attık Suriye’de Irak’ta bela. Biz ‘bana ne’ diyebiliriz buna. Silah ve çatışma dilini kullanmadan daha uygar bir anlayışla dönüşüm mümkün. Biz örgütün, halkın ve öbür ülkelerin başına bela olmasını önlemeyi çalışıyoruz.
Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmelere değinen Fidan, şunları söyledi:
– Cumhurbaşkanımızın çok ilkeli bir tutum izlediği, kurumların çok iyi koordine olduğu bir süreç yürütülüyor. Bu savaşın bölgesel küresel çok ciddi etkileri var. İnsani trajedisi bir tarafa, koca koca şehirler mahvolmuş, bunlar bir tarafa, uluslararası arenada daha büyük bir savaşı ve bölünmeyi mümkün kılacak bir durumla karşı karşıyayız. Bu karmaşık ve maliyetli bir savaş. Nükleer silah hariç her şeyin kullanıldığı bir savaş. Toplantıda liderler hangi şartlar altında nasıl bir araya gelmesi konusu tartışıldı. Türkiye’de bir liderler zirvesi düzenlenmesi konusunda prensipte anlaşılmıştı. Burada müzakere heyetlerine büyük amel düşüyor. Şimdi ağır ağır konuşuldukça ortada buluşulmaya yönelik bir irade görüyorum. Bu şekilde devam edilirse bir fasıla çözümün çıkacağına inanıyorum. Herkesin açmadığı bir el var. Biz ortam oluşturmaya çalışıyoruz.
– Çok katmanlı bir süreç var. Belli uçakların gözden geçirilmesi, yerli üretimler vs. Eurofighter’ı envanterinde bulunduran ülkeler var. İki üç yıldır görüşmeler sürdürüyoruz. Aldığınız uçak sadece uçurmayla ilgili değil. Personel, mühimmat, yazılımları, bakım onarımları gibi birçok husus var. Basit bir karar değil. Bir sistemi değiştiriyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın hem kendi düzeyinde hem de bizler aracılığıyla görüşmeleri ile belli bir düzeye getirildi. İnşallah bundan sonra teknik heyetler bu konuda kendi muhataplarıyla yapacakları görüşmelerde bir noktaya gidecekler. Karşınıza beklenmedik şartlar çıkabiliyor. Siyasi olarak tıkandıkları bir konu olursa, tıkandıkları noktada bize gelebilirler.
SCHENGEN VİZELERİNDE KOLAYLIK
Schengen vizelerinde kolaylık kararına ilişkin ise Fidan, “Birkaç ülkenin aldıkları muhalefet kararları var. Bu konuda yoğun bir diplomasi sürdürüldü. Çok ciddi bir çalışma oldu. Neticesinde böyle bir karar alındı. Avrupa ile vize serbestisi ile atılacak atımlar önemli. Bu konu Türkiye’nin AB perspektifinin diri tutulması için önemli.” dedi.
Son olarak İsrail-İran hattındaki gerilime değinen Bakan Fidan, “Yeni bir çatışma olasılığı her zaman mümkün. Taraflar 12 günlük savaştan çıkardıkları dersleri şu anda hayata geçiriyorlar. Özellikle İsrail bir durup bunlara bakabilir. Ben İran’ın kendisine saldırılmadan, saldırmayacağına inanıyorum. Nükleer müzakerelerde bir uzlaşmaya ulaşılırsa ben bir cenk görmeyeceğimiz düşünüyorum.” diye konuştu.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
54 dakika önceGÜNDEM
1 saat önce