İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin, açıklamalarda bulundu.
Kayyum atanan Can Holding’in sahibi olduğu Habertürk TV’de kanalın umumi yayın yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un sorularını cevaplayan Tekin, kendisini eleştirilerin CHP’li olmadığını savundu.
Tekin açıklamalarından satır başları şöyle:
Partinin tabanını bilen bir insanım. Bütün kademelerde vazife yapan insanım. Partimi, ailemi fazla iyi biliyorum. Bu eleştirileri Zeydan Karalar yapsaydı gam yemezdim. Gerçek CHP’liler bizi eleştirmiş olsaydı. Ama o partiden bu partiden gelmiş insanların beni eleştirmelerine ruhsat vermemesi lazım sayın umumi başkanım. Sayın İmamoğlu’nu kast etmiyorum. Profesör bilmem ne diye bir şey var. Sonra gelmiş bizim partiye katılmış. Siz kimsiniz? Biz gözyaşı dökerken siz neredeydiniz? Aziz Kocaoğlu beni eleştirebilir. Sayın Önder Sav, sayın Sevigen beni eleştirebilir. Daha yeni gelmişsiniz, bu nedir yahu! Bütün Türkiye’nin önünde söylüyorum. Bütün uğraşımız cenk meydanlarında kurulmuş bir siyasi partinin bir lahza önce adliye koridorlarından kurtarılmasıdır. Onun dışında en ufak beklentimiz yok. Üçümüz bir lahza önce görevimizi yapacağız.
Geçen gün Bayrampaşa Belediye Başkanımız hakları gasp edildi, tutuklandı. Bize göstermiş olduğunuz bu şiddet, hiddet! Arkadaşımızı vermeseydiniz. Benim CHP’liliğimden şüpheniz mevcut mı? Siz tutsak olan arkadaşlarımıza karşı göstermeniz gereken mücadeleyi niye bize gösteriyorsunuz? Ben makamlarda, mevkilerde istifa etmişim. Sayın Kılıçdaroğlu ile ayrıştım istifa ettim. Ortada bir örneğin var. Bu sorunu gelin elbirliğiyle kaldıralım. Sayın Kılıçdaroğlu ile 2 gün önce görüştüm. Aradım kendisini, selamlaştık, o kadar. Öyle bir iklim yaratıldı ki. Burada kendimize destekçi arayışı içinde değiliz. Bir sorun, sıkıntı var. Her gün tartıştığınız Türkiye’nin gündemini meşgul eden örneğin var. CHP Genel Merkezi yöneticilerine ‘gelin üç biz üç siz oturun, siz ne diyorsanız onu yapacağız’ dedim. ‘Tamam’ dediler. Şimdi geldiğimiz duruma bakın. Bu sorunları çözelim.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun misyonu ile bizimki apayrı. Sayın Kılıçdaroğlu’nun son 1,5 yılda duyguların ne kadar incitildiğini, belki siz takip etmiyorsunuz. Şuna emin olun, sayın Kılıçdaroğlu’nu linç eden ekibin hiçbirisi CHP’li değil. CHP’liler kongre salonlarında bazen fazla şiddetli tartışmalar yapabilir. Akşam biter el birliğiyle yemeklere gidilir. CHP’de böyle bir düşmanlaşma, ötekileştirme, birbirine tepeden bakma yoktu. 8 yıldır CHP’de mülteci muamelesi gördüm. Sayın Kılıçdaroğlu döneminde de böyleydi. Eleştiriye tahammül olmayan döneme girdik. Bir tv kanalında Sayın Kılıçdaroğlu’nun ekibine ‘yanlış yapıyorsunuz?’ dediğim için ekran yasağı gelmişti. Siyaset ve medyayı arındırmadığınız sürece Türkiye’nin meselelerini bitiremezsiniz.
Ben İstanbul vilayet başkanı iken, hiç kimseye kimin delege olup olmayacağını herhangi arkadaşıma ne önermişim. Herhangi bir vilayet başkanı, delege çıksın desin ki ‘Gürsel Tekin şu tarihte bizi aradı bana rey verin, şuna rey verin dedi’ diye bir cümleyi asla duyamazsınız. Bir lahza önce bu yaşanan sorunu ortadan kaldırmak için mücadele ediyoruz. Bu CHP umumi merkeziyle bir işbirliği içinde olsaydık 3-5 ay içinde bu işi bitirebilirdik. Hukukçu arkadaşlara söyledik ‘gelin tarif edin onu yapalım’ dedik. Bütün keder laflara rağmen hazırız. Sayın Özgür Özel’e kırgın olduğumu buradan da anlatım eteyim. Sayın Özel’le kardeşlik hukukumuz var. Ben isterdim ki, arkadaşlarımızın tutukluluğuna sebep olan halen CHP üyesi olan 21 kişiyi orada yuhlattınız. Beni, Zeki, Erkan’ı değil…
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
23 dakika önce