DOLAR 42,2603 0,23%
EURO 49,1740 0,43%
ALTIN 5.516,12-2,47
BITCOIN 4052367-6.33906%
İstanbul
15°

PARÇALI AZ BULUTLU

SABAHA KALAN SÜRE

Erdoğan barikatına itiraz ettiği için tutuklanmıştı: Eda Saraç'ın annesi konuştu, Dilek İmamoğlu gözyaşlarına boğuldu

Erdoğan barikatına itiraz ettiği için tutuklanmıştı: Eda Saraç'ın annesi konuştu, Dilek İmamoğlu gözyaşlarına boğuldu

Saraçhane’deki Aile Dayanışma Ağı 13. buluşmasında konuşan Belma Saraç, 25 Ekim 2025’te Harbiye’de tiyatroya gitmek isterken tutuklanan akademisyen kızı Eda Saraç’ın yaşadıklarını anlattı. Belma Saraç'ın yaptığı konuşma tüyleri diken diken etti, Dilek İmamoğlu gözyaşlarını tutamadı.

ABONE OL
14 Kasım 2025 16:00
Erdoğan barikatına itiraz ettiği için tutuklanmıştı: Eda Saraç'ın annesi konuştu, Dilek İmamoğlu gözyaşlarına boğuldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Saraçhane’deki buluşmada konuşan Belma Saraç, tiyatroya giderken tutuklanan kızı akademisyen Eda Saraç’ın yaşadıklarını anlattı. Belma Saraç, kızını nefessiz bıraktıklarını, dizlerini tekmelediklerini söyledi. “Bu bir vicdan sınavıdır” diyen anne, adalete saygı çağrısı yaptı.

HERKES GÖZYAŞLARINA BOĞULDU

Konuşmasına “Ben 25 Ekim 2023 tarihinde tutuklanan ve 21 gündür Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan öğretim görevlisi Eda Saraç’ın annesiyim. Size Eda’yı ve uğradığı şiddeti anlatacağım” diyerek başlayan Belma Saraç’ın sözleri, hemen yanında bulunan Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nu da gözyaşlarına boğdu.

Belma Saraç, kızının tutuklanmasına sebep olan olayı şöyle anlattı:

“O gün 25 Ekim’de Muhsin Ertuğrul sahnesinde Down Sendromlu İngiliz Oyuncular Topluluğu’nun sergileyeceği özgün Hamlet oyununu izlemek üzere çok heyecanlı bir şekilde Tuzla’daki evimizden çıktı. Çünkü uzun zamandır izlemek istiyordu bu oyunu ve biletini aylar öncesinden almıştı.

Biletim ve kimliğim budur dedi. Ancak güvenlik kabul etmedi. İkinci kere rica etti. Gene ret cevabıyla karşılaştı. Daha sonra ufak bir tartışmadan sonra Eda biraz altta yer meydan Harbiye Orduevi’nden acaba girebilir miyim diyerekten hızla oraya yöneldi ve tesise girdi.

“DİZLERİNİ TEKMELEDİLER”

Kadın polis koruma Eda’nın üzerine atlayarak başını demirlere yaslayıp ağzını eliyle kapatıp nefessiz bırakarak ellerini aksi kelepçe yaparak arabaya almadan önce dizlerini tekmeleyerek orantısız bir şiddet uyguladı.”

Kızını beş gün boyunca göremediklerini söyleyen Saraç, şöyle devam etti:

“Olayın üzerinden 5 gün geçmesine rağmen bilekleri ve sağ diz altı mosmordu. Bir ana olarak o lahza yüreğimin sıkıştığını hissettim. Kızım Eda Saraç’ın tutuklanması bir adli vaka değildir. Bu bir vicdan sınavıdır. Genç bir akademisyenin düşüncelerini anlatım etmesiyle bir annenin feryadıyla bir toplumun suskunluğu arasındaki sınavdır. Bu sınavda kim susarsa adaletsizliği büyütecek. Kim konuşursa ses çıkarırsa o kadar fer yayılacak karanlığa.”

“ANNE ÜZÜLME”

Eda Saraç’ın cezaevinden gönderdiği notlara da değinen Belma Saraç, kızının mesajını şu sözlerle aktardı:

“Anne üzülme ben buradayım. Ama biliyorum ki dışarıda benim yerime binlerce insan adalet diye haykırıyor. Bu ülkenin hâlâ daha iyi kalpli insanları var.”

Saraç, adalet ve eşitlik talebini yineleyerek konuşmasını sonlandırdı:

“Sevgili dostlar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ikinci bölümünü hepimiz biliyoruz. Temel adalet ve hürriyetler bölümü. Bu bölümde kimseye işkence ve eziyet yapılamaz. Kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya ve muameleye tabi tutulamazlar. Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir der. Basın hürdür sansür edilemez der. Herkes önceden ruhsat almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir der. Ve aile kutsaldır der.

Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin vergisini düzenli ödeyen işinde gücünde namuslu vatandaşları olarak tiyatroya giderken bir bariyeri eleştirmenin karşılığında orantısız bir şiddet görmek istemiyoruz.

Anayasanın temel maddelerine uyulmasını istiyoruz. Yalan tutanaklarla insanların geleceğinin karartılmamasını istiyoruz. Anneler ağlamasın. Vicdanlar kanamasın istiyoruz. Ayrıca kul hakkı almanın dinimizde en kabul görmeyen bir hal olduğunu da biliyoruz.
Herhangi bir suçla itham edilen her kişinin suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar masum kabul edildiğinin yasal bir ilke olduğunu ve bunun adına da masumiyet karinesi dendiğini de çok iyi biliyoruz. Bizim mücadelemiz kinle öfkeyle değil sabırla, intikamla değil hakikatle olacaktır. Ve biz anneler mevcut oldukça adaletin sesi asla susmayacaktır. Şiddetin her türlüsüne karşı olan kızım uğradığı şiddeti bedenen atlatabilecektir. Ancak peki ruhundaki yara nasıl iyileşecek? Bunu o şiddeti yapan kadın koruma polisine çok sormak isterdim.”

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP