Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) adli ve idari yargıya ilişkin yaz kararnamesi dün yayımlandı. Kararname kapsamında adli yargıdan 3 bin 698, idari yargıdan ise 338 olmak üzere toplamda 4 bin 36 yargıç ve savcının vazife yerlerinde değişiklik yapıldı.
Bu kapsamda vazife yeri değişen isimlerden biri de, hem Sinan Ateş cinayeti hem de Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasına bakan Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Güven oldu. Güven, artık Ankara Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı olarak vazife yapacak.
Sinan Ateş cinayetine ilişkin 2 Temmuz 2024 tarihli duruşmada salonda tansiyon yükselmişti. Yaşanan gerginlik üzerine MYP Genel Başkanı Remzi Çayır, mahkeme başkanına yüksek sesle eleştiriler yöneltmiş, Güven ise tepkilere “Madem davayı bu kadar sahiplendin, sen de dışarı çık” diyerek karşılık vermişti. Aynı duruşmada avukatlara da uyarılarda bulunan Güven’in “Kendinizce sorduğunuz soruların önemli olduğunu düşünebilirsiniz. Davayı etkileyeceğini düşünebilirsiniz fakat yargı adına karar verecek olan benim” şeklindeki çıkışı da çokça konuşulmuştu.
Cumhuriyet’in haberine göre, Ayhan Bora Kaplan’ın yargılandığı davanın 16 Nisan 2024 tarihli duruşmasında, Kaplan’ın Güven’e hitaben “Efendim bir tanem” şeklinde yanıt vermesi basına yansımış ve yoğun tepki toplamıştı.
Kaplan, bu ifadenin yanlışlıkla ağzından çıktığını belirterek 23 Mayıs’taki duruşmada özür dilemişti. Güven ise bu açıklamaya, “Biz kimin ne söylediğini anlarız. Terbiyesizlik olduğunu anlasak gereğini yaparız” diyerek yanıt vermişti.
Kaplan davasında, “M7” kod adıyla bilinen firari gizli tanık Serdar Sertçelik’in iddiaları da dikkat çekmişti. Sertçelik, 21 Mayıs 2024 tarihli duruşma öncesinde sosyal medyada yayımladığı videoda, Mahkeme Başkanı Güven’in, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli bazı polis yetkilileriyle beraber hareket ettiğini öne sürmüştü. “Emniyette ne söyleniyorsa mahkeme de o yönde karar veriyor. Türkiye’ye dönmüyorum çünkü adil bir yargılanma ortamı yok” diyen Sertçelik’in bu sözleri kamuoyunda yankı bulmuştu.
Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilen WhatsApp yazışmaları da davanın seyrini etkileyen unsurlar arasında yer aldı. Yazışmalarda, Mehmet Güven’in davada yargılanan sanıklar aleyhine emniyet birimleriyle amel birliği yaparak kanıt topladığına dair izler bulunuyordu. Kayıtlarda, müzekkerelerin önce WhatsApp üzerinden emniyete iletildiği, ardından resmi yollardan gönderildiği görüldü. Yine aynı yazışmalarda Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik’in, Güven’e vasıta tahsis ettiği bilgisi de yer aldı.
Konuşmalardan bazıları şöyleydi:
Demircan: “Sayın müdürümüz vasıta gönderecekti size fakat sayın başkanım. Bu konuyla ilgili bir emriniz mevcut mı?”
Güven: “Akşam korumamı aramış arkadaşlar. Ulaştırma şubeden bir vasıta tahsis edilecekmiş. Olur dedim. Müdür beye teşekkürlerimi iletin lütfen sağ olsun mevcut olsun.”
Demircan: “Sağ olun sayın başkanım. İl emniyet müdür yardımcımız Murat Çelik müdürümüzün de size bol bol selamları var. En kısa zamanda sizi ziyaret etmek istiyoruz.”
Güven: “İnşallah görüşürüz. Ben de isterim. Hepsine ayrı ayrı selamlarımı iletin. Allah kolaylık versin, hepinizi korusun.”
Tüm bu gelişmelerin ardından sanık avukatları, mahkeme başkanının reddini talep etti ancak bu talepler yargı tarafından kabul edilmedi. Öte yandan HSK kararnamesiyle Türkiye genelinde 24 ilin başsavcısının da vazife yerinin değiştirildiği duyuruldu.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
4 dakika önceGÜNDEM
34 dakika önce