Kırka ve Havalisi Şubesi’ne bağlı Türkiye Maden İş Sendikası üyeleriyle görüşen Çakırözer, işçilerin toplu amel sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle ciddi bir mağduriyet yaşadığını vurguladı. “2025’in sekizinci ayına girdik, işçiler hâlâ geçen yılın maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Bu kabul edilemez” diyen Çakırözer, hükümetin işçilerin taleplerine kulak vermesi gerektiğini söyledi.
Grev kararının milli güvenlik gerekçesiyle ertelenmesine de değinen Çakırözer, bu yaklaşımın anayasal haklara aykırı olduğunu savundu. “İş güvenliği söz konusu olduğunda milli güvenlikten bahsedilmiyor fakat amel maaşa gelince ‘milli güvenlik’ deniliyor. Bu çifte standarttır” dedi.
CHP’li vekil, işçilere yapılacak ücret artışının bir lütuf gibi gösterilmesini de eleştirdi: “İşçilerin talepleri haklıdır ve karşılık bulmalıdır. Çünkü bu onların alın terinin, yıllardır ödenmemiş emeğinin karşılığıdır.”
13 yıldır açık ocak bölümünde çalışan işçilerden Birkan Şen, maaşlarının yetersizliğini şu sözlerle dile getirdi: “Geçtiğimiz ay elimize 38 bin lira geçti. Bu rakam, sosyal yardımlar ve üretim primi dahil. Ek amel yapmadan geçinmek imkânsız.” Şen ayrıca, çalışma koşullarının zorluğuna dikkat çekerek, 120 dereceye ulaşan sıcaklık altında görev yaptıklarını anlatım etti.
14 yıldır aynı işletmede görev yapan Uygar Ünlüce ise grev yasağının emekçileri çaresiz bıraktığını anlatım etti: “Toplu amel sözleşmesi süreci 8 aydır devam ediyor fakat sonuç yok. Elimize geçen para, üretim primi hariç tutulduğunda neredeyse asgari ücrete denk geliyor. Grev hakkımız da elimizden alındı.”
Ünlüce, Çalışma ve Hazine Bakanlıkları arasında yaşanan görüş ayrılıkları nedeniyle sürecin tıkandığını, bu durumun ise doğrudan işçiye fatura edildiğini söyledi: “Çalışma Bakanı’nın önerdiği zam oranı bile kabul edilmedi. Hazine Bakanı ‘veremem’ dedi. Biz de bu nedenle grev kararı aldık. Ama o da engellendi.”
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
9 dakika önceGÜNDEM
4 saat önce