DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, TV100’de katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan şöyle konuştu:
“Dönem değişti, Ortadoğu’da iktidarlar değişiyor, yeni ittifaklar ortaya çıkıyor. Lübnan’da bazen bölgesel güçler gücünü kaybetti. Artık çatışmaların, savaşların dönemi değil. Orta Doğu’daki o mezhepçi yönetimler birer birer tasfiye oluyor. Ülkemizde de Orta Doğu değişirken, Berlin Duvarı nasıl Tamil’i Srilanka’yı etkiliyorsa, Orta Doğu’daki gelişmelerin bizi etkilememesinden bahsedemeyiz. Dönem değişiyor, demokratikleşme, farklılıkları kabul etme, beraber yaşama en aka emniyet budur. Türkiye’nin en aka güvenliği kullanmış olduğu silahlar ve askeri gücü değil, içeride sağlamış olduğu toplumsal barıştır. Çatışmanın son bulduğu bir ülke bölgenin de en aka gücü olur.”
TEK KİMLİK AÇIKLAMASI
Bakırhan, “DEM Parti Anayasa’da vatandaşlık tanımının değişmesini talep ediyor mu?” sorusuna, “Türkiye’de yaşayan 85 milyonun tamamı Türk değildir. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Çanakkale’de hepimizin dedelerinin kanı var. Bu ülkenin her taşında hepimizin dedelerinin alın teri var. Bu coğrafya hepimizindi ve yüzyıllardır bu coğrafyada beraber yaşıyoruz. Dolayısıyla herkesin biricik kimliğe sıkıştırılması temel sorunlardan bir tanesidir. Bütün farklılıkları kapsayan bir tanımlama tabi ki iyi olur.” yanıtını verdi.
“KONGRE KARARLARINI HEP BERABER OKUDUK”
Bakırhan, “Silah bırakılması süreci sonrası PKK Türkiye’ye karşı mücadele etmeye devam edecek iddiaları doğru mu?” sorusuna şu sözlerle yanıt verdi:
“Kesinlikle böyle bir hal yok. Böyle bir algı oluşturuluyorsa da Türkiye halkları buna inanmasınlar. Sahici, gerçekçi, Türkiye coğrafyasına demokrasi talep eden insanlardan bahsediyoruz. Kongre kararlarını hep beraber okuduk. Orada gerçekten Türkiye’nin üniter yapısıyla, Türkiye’de beraber yaşamak dışında biricik bir şey ima eden bir nokta veya soru işareti söz konusu mu?”
LOZAN TARTIŞMALARI
Lozan tartışmalarına ilişkin Bakırhan, “Ortak yurt çağrısı yapılıyor. Ortak yurt çağrısını yapanlar mevcut sınırları kabul ediyorlar. Lozan ile çizilen sınırlara ortak yurt diyen birisi Lozan’ın neresini tartışıyor, Türkiye’nin neresini bölüyor?” dedi.
“SÜREÇ UZAMAMALI”
Silah bırakma sürecini uzatmamak gerekiyor. Sürecin uzaması bazen provokasyonların, sabotajların, olumsuz bakanların farklı bir şekilde sürece iç olmalarını getirebilir. Bu süreci uzatmadan bir noktaya vardırmak gerekiyor.
Özerklik tartışmalarına ilişkin soruya Bakırhan, “Bu işin muhatapları olan bizlere sebep sormuyorlar? Özerklik isteseydik açıkça isterdik. Korktuğumuz veya sakladığımız için değil yerel demokrasi olsun diyoruz.” diye yanıt verdi.
News
