MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün partisinin küme toplantısında çok konuşulan bir çıkış daha yaptı.
Yaptığı konuşmada, tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğinin altını çizen Bahçeli, Cumhur İttifakı’nda herhangi bir çatlak olmadığını belirterek, KKTC’deki seçimler üzerinden yaşandığı söylenen krizin de doğru olmadığını söyledi.
Bahçeli ayrıca kendisi ve partisine yönelik eleştirilere de yanıt verirken; Babacan ve Davutoğlu’nun 29 Ekim resepsiyonuna gitmesini eleştirdi.
Bahçeli’nin yaptığı açıklamaları SÖZCÜ TV’de İpek Özbey’in sunduğu Kırmızı- Beyaz programında değerlendiren gazeteci Yılmaz Özdil, Bahçeli’ye dair ‘kedi fare’ benzetmesinde bulundu.
“BAHÇELİ BU İKTİDARLARI 27 YILDIR AYAKTA TUTUYOR”
Türk siyasetini 27 yıldır kedinin fareyle oynadığı gibi Devlet Bahçeli’nin yönettiğini söyleyen Özdil şu ifadeleri kullandı:
Apo yakalanıyor, Devlet Bahçeli orada… Apo’nun idamı kaldırılıyor Devlet Bahçeli orada… Apo’ya ümit hakkı geliyor Devlet Bahçeli gene orada… İktidar tam düşecek Bahçeli oraya geliyor, AKP’nin iktidarı kazanma ihtimali sıfır Bahçeli devreye giriyor… Bahçeli bu iktidarları 27 yıldır ayakta tutuyor.
“DEMİRTAŞ’IN HAPSE ATILMA SEBEBİ BUYDU”
Özdil ayrıca Bahçeli’nin Demirtaş çıkışı için şunları kaydetti:
“Demirtaş meselesi bir hukuki karar olsaydı, Demirtaş’ın serbest kalmasını abes ver tutuklanmaması gerekiyordu. Türkiye Demirtaş’ın sebep tutuklandığını da unuttu fakat Demirtaş’a mal edilebilecek bir örneğin değildi bu. Bırakın hapis yatırılmasını AİHM kararlarını zaten tutuklanması bile doğru değildi. Aynı meseleyle ilgili olarak dikkat edersen Demirtaş ile beraber Eş başkan olan kadın da tutuklanmıştı. Ondan kimse bahsetmiyor. Bu bile bu meselenin aslında hukuki olmadığını gösteriyor.
Demirtaş’ın asıl hapse girme sebebi neydi. Abisi aslında Parti umumi başkanıydı. Sonra işte Türkiye’den kaçtı ve PKK’nın dağ kadrosunda yönetici olduğunu biliyoruz. Demirtaş’ın PKK üst yönetimiyle doğrudan bağlantısı var. İkinci tarafı ise Demirtaş benlik itibarıyla esprili, hoşgörülü, sempatik kişiliği ile bugün DEM Parti çizgisinin çok dışında bir umumi başkandı.
Demirtaş Türkiye’deki gençlerin en yakından takip ettiği en hoşgörülü bulduğu makul bulduğu dost bulduğu siyasetçiydi. Demirtaş bu kimliği ile saz çalması, esprili şekilde söz sokması, çirkinleşmeden alay edebilmesi eleştirileri yumuşatarak kabul etmesi gibi özellikleri ile hatta Kürt mü Türk mü tartışması ile bile Demirtaş’ın hem DEM Partiyi hem PKK’yı aşan bir sempati oranı vardı. Bu bir realite.
Demirtaş’ın hapse atılmasının temel sebebi bence buydu. Hem PKK’nın hamlelerine müdahale edebilecek bir popülariteye ulaşmıştı. Hapse atılmasının temel sebebi buydu. Vardığımız noktada ise onu hapse atan popülarite hapisten çıkartan popülarite olacak.
“SÜRECİN SÖZCÜSÜ DEMİRTAŞ OLACAK”
Toplumda bunun altını doldurabilecek bir ikna mekanizması kuramadılar. Öcalan’ın Türk Halkına yönelik iknada bulunması söz konusu değil. Bahçeli desen ip atarken dönüp böyle yapması son radde kontrast göründüğü için iknâsı söz konusu değil. Erdoğan topa kenardan girer gibi zaten. Özgür Özel desen CHP Genel Başkanı olarak Şeyh Sait’in elini de öpse DEM Parti’ye rey veren, PKK’ya sempati besleyenler açısından Özgür Özel’in kıymeti yok.
“DEMİRTAŞ’A İHTİYAÇLARI VAR”
Dolayısıyla Anayasada değişiklikler lazım, PKK-Türkiye arasında uzlaşma sağlaman gerekiyor, nasıl ikna edeceğiz. Bence bu noktada Demirtaş’a ihtiyaçları var. Sürecin sözcüsü olacak Demirtaş. Bugün çıktığında ileride siyasi hakları da teslim edilmeli bence fakat belli ki başlangıçta olmayacak. Dışarıda adaylığı söz konusu olmayan fakat bütün mekanizmanın en popüler insanı olarak sözcüsü olacak. Bu benim görüşüm. Demirtaş’ın dışarı çıkma ihtiyacı buradan doğuyor.
Sarayı ikna edebilecekler mi göreceğiz. Erdoğan’ı tanıyorsak artık her gün bakıyor ve kendi çıkarına olup olmadığını tartıyor. Bunu bir çatlak olarak değerlendirmeyelim. İşine gelirse Demirtaş’ı yarın çıkarıp CB adayı olmasına da ruhsat verebilir. Bence şuan Demirtaş’ın tahliyesine ihtiyaçları var.”
News
