DOLAR 39,2401 -0.05%
EURO 44,9946 -0.07%
ALTIN 4.261,89-0,01
BITCOIN 4117560-0.73125%
İstanbul
22°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Ceren Kaya

Ceren Kaya

02 Haziran 2025 Pazartesi

Rosatom, Özbekistan’daki Düşük Güçlü NGS’nin İlk Ünitesi İçin Reaktör Ekipmanı Üretimine Başladı

Rosatom, Özbekistan’daki Düşük Güçlü NGS’nin İlk Ünitesi İçin Reaktör Ekipmanı Üretimine Başladı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gelecekteki RITM-200N reaktör ünitesi için ilk çelik, Saint Petersburg’da AEM-Special Steels’deki metalurji uzmanları tarafından döküldü

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Makine Mühendisliği Bölümü’ne bağlı AEM-Special Steels metalurji tesisi, 205 tonluk özel alaşımlı çelik külçe döktü. Bu külçe, Rosatom’un tasarladığı ve Özbekistan’da inşa halindeki düşük güçlü nükleer güç santrali (LPNPP) için RITM-200N reaktör kabında  bir bağlantı oluşturmak amacıyla makine üreticileri tarafından kullanılacak. 

Rosatom, Özbekistan Uluslararası Enerji Fuarı 2025’te reaktör ekipmanının ilk parçasının üretimine ilişkin bir sunum yaptı. Etkinliğe, ülkenin enerji sektörünün temsilcileri, uzmanlar, ilgili bakanlık ve dairelerin başkanları katıldı.

Çelik döküm, bir nükleer reaktör oluşturma sürecinin gerçek başlangıcı olarak kabul ediliyor. AEM-Special Steels’deki tüm teknolojik işlemler tamamlandıktan sonra, metalurjik ham metal, reaktör kabının tek bir ünite halinde montajı için bölümün diğer işletmelerine nakledilecek.   

Rosatom Makine Mühendisliği Bölümü başkanı Igor Kotov, konuyla ilgili olarak, “Özbekistan’daki düşük güçlü NGS inşaatı projesinin pratik uygulamasına geçiş, yabancı ortakların küçük nükleer teknolojilere olan yüksek ilgisini ve Rosatom’un bu alandaki çözümlerine olan güvenini gösteriyor. Makine Mühendisliği Bölümü işletmeleri, buzkıran filosunda birkaç yıldır faaliyette olan RITM serisi reaktör ünitelerinin üretiminde gerekli kapasiteye ve deneyime sahip. Uzmanlığımız ve yetkinliklerimiz, Özbekistan’daki LPNPP için altı RITM-200N reaktör ünitesinin tamamının üretiminde uygulanacak” dedi. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

beIN MEDIA GROUP, Sony Pictures Entertainment ile Türkiye ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı Kapsayan İçerik Anlaşmasını Uzattı

beIN MEDIA GROUP, Sony Pictures Entertainment ile Türkiye ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı Kapsayan İçerik Anlaşmasını Uzattı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Küresel medya lideri beIN MEDIA GROUP (“beIN”), Sony Pictures Entertainment (“SPE”) ile uzun süredir devam eden içerik anlaşmasını yenileyerek Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ile Türkiye’deki izleyicilere, gösterimlerinin hemen ardından sunulacak seçkin dizileri ve gişe rekortmeni filmleri kapsayan çok yıllık özel bir yayın hakları anlaşmasına imza attı.

Yenilenen anlaşma kapsamında, beIN; Türkiye ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarında Sony Pictures Entertainment’in zengin ve çeşitli içerik kütüphanesinden birçok sevilen yapım, ödüllü klasikler ve son yılların en popüler dizileri de dahil olmak üzere çeşitli yapımların birinci ve ikinci gösterim haklarını elinde bulundurmaya devam edecek.Türkiye’de içerikler  Digiturk’ün eğlence kanallarının yanı sıra TOD ve beIN CONNECT üzerinden Türkçe ve İngilizce olarak izlenebilecek. Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde ise içerikler, beIN’in eğlence kanallarında, beIN ON DEMAND’de ve TOD ile beIN CONNECT’te Arapça ve İngilizce olarak sunulacak. 

MERAKLA BEKLENEN YAPIMLAR İZLEYİCİYLE BULUŞACAK

Sony Pictures Entertainment’in yaklaşan içerik takviminde “I Know What You Did Last Summer”, “28 Years Later”, “Until Dawn” ve “Karate Kid: Legends” gibi büyük merakla beklenen yapımlar yer alıyor. Anlaşma kapsamında ayrıca “Venom: The Last Dance”, “Kraven the Hunter”, “Saturday Night”, 2025 En İyi Uluslararası Film Oscar’ını kazanan “I’m Still Here” ve “Paddington in Peru” gibi yakın dönemin beğenilen filmleri de beIN izleyicileriyle buluşabilecek. Anlaşma; “Outlander” (1-8. sezonlar), “The Good Doctor” (1-7. sezonlar), “Twisted Metal” (1-2. sezonlar) gibi popüler dizileri ve Crunchyroll imzalı “Jujutsu Kaisen” ve “My Hero Academia” (1-2. sezonlar) gibi anime yapımlarını da kapsıyor.

beIN MEDIA GROUP Eğlence İçeriklerinden Sorumlu Grup Başkanı Esra Özaral Altop yeni anlaşmaya dair şunları söyledi: “Sony Pictures Entertainment gibi yaratıcı bir güçle yürüttüğümüz bu değerli iş birliğini devam ettirmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Yenilenen bu anlaşma, Türkiye ve Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki izleyicilerimize en kaliteli eğlence içeriklerini sunma kararlılığımızın bir göstergesi olmasının yanı sıra, eğlence portföyümüzü daha da güçlendiren yeni bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Gişe filmlerinden türünün en başarılı örneği dizilere kadar, her izleyiciye hitap eden cesur, farklı ve unutulmaz hikayeleri izleyicilerimize sunmaya devam edeceğiz.”

İlk olarak 2021 yılında imzalanan anlaşmanın devamı niteliğindeki bu yeni anlaşma, beIN ve Sony Pictures Entertainment arasındaki uzun süreli iş birliğini pekiştiriyor ve beIN’in küresel eğlence alanındaki lider konumunu bir kez daha ortaya koyuyor.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Kurumsal yatırımcıların artan ilgisi kripto piyasasına güven veriyor

Kurumsal yatırımcıların artan ilgisi kripto piyasasına güven veriyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geride bıraktığımız hafta kripto piyasası için oldukça hareketliydi. Bitcoin, yatırımcıların kâr alımlarına başlamasıyla birlikte, bir önceki hafta gördüğü tüm zamanların en yüksek seviyesinden (ATH) bir miktar geri çekildi. Hafta boyunca regülasyon ve politika alanında önemli gelişmeler yaşandı. Öte yandan, kurumsal şirketlerin bilançolarına Bitcoin eklemeye devam etmesi ve kurumsal yatırım talebindeki artış da piyasadaki olumlu havayı pekiştirdi. Bybit TR tarafından hazırlanan “Geçen Hafta Neler Oldu?” başlıklı bültende geçen haftaya yön veren gelişmeler ve detaylar yer alıyor.

Bybit TR Genel Müdürü Kutluhan Akçın, kripto piyasasındaki haftalık gelişmeleri değerlendirdi

“Kripto para piyasası yeni haftaya yatay bir görünümle başlarken, yatırımcıların kâr alımları sonrası yaşanan sınırlı geri çekilme piyasalarda temkinli bir havaya işaret etti. Toplam piyasa değerinin 3 trilyon 388 milyar dolar seviyesine gerilemesi, fiyatlama açısından bir düzeltme evresine girildiğini gösterse de piyasanın genel yapısı güçlü kalmayı sürdürüyor. Geride bıraktığımız hafta, kurumsal yatırımcıların kripto varlıklara yönelik ilgisinin devam ettiği bir dönem olarak öne çıktı. DDC Enterprise’ın Bitcoin alımlarına başlaması, Strategy’nin toplam BTC varlığını 580 bin 250 seviyesine taşıyan yeni alımı ve Blockchain Group’un tahvil ihracı yoluyla kripto yatırımlarını destekleme stratejisi, kurumsal cephenin uzun vadeli bakış açısını yansıttı. GameStop’ın ilk kez BTC alımı gerçekleştirmesi ve Metaplanet’in yeni yatırım hedefi açıklaması ise kurumsal benimsemenin sektörel çeşitlilikle büyüdüğünü ortaya koydu. Regülasyon cephesinde ise global ölçekte önemli gelişmeler yaşandı. SEC’in staking faaliyetleri için kayıt zorunluluğu bulunmadığını açıklaması, uzun süredir tartışma konusu olan bir başlıkta netlik sağlaması açısından kayda değerdi. Aynı zamanda, SEC’e yönelik staking konusunda resmi rehber talebinin artması, piyasanın düzenleyici diyalog konusundaki talebini açıkça gösterdi. İngiltere FCA’nın stablecoin ve kripto saklama hizmetlerine yönelik düzenleme çağrısı, Avrupa tarafında güvenlik ve denetim odağının öncelikli olmaya devam ettiğini ortaya koydu. Pakistan’ın ulusal Bitcoin rezervi oluşturma planı ve Bilal Bin Saqib’in özel danışman olarak atanması, gelişmekte olan ülkelerin kripto politikalarını giderek daha sistematik hale getirmeye başladığını gösteriyor. IMF’nin El Salvador’a yönelik Bitcoin uyarılarını yinelemesi de bu çerçevede okunmalı. Teknoloji tarafında MetaMask’in Solana entegrasyonu, TON Foundation’ın kadrosuna Visa’nın eski yöneticisini katması ve Ethereum’daki gas limiti artışı için 150 binden fazla doğrulayıcıdan gelen onay, hem teknik altyapıların güçlendiğini hem de büyük ekosistemlerin koordinasyon gücünü artırdığını ortaya koyuyor. SOL Strategies’in 1 milyar dolarlık sermaye planı ile Solana ekosistemine odaklanması, ekosistem bazlı yatırımların sürdüğünü gösterdi. Öte yandan, Standard Chartered’ın Solana için 2029 yılına yönelik 500 dolar hedefi açıklaması, geleneksel finans çevrelerinin kripto varlıklara yönelik projeksiyonlarını daha net dile getirmeye başladığını ortaya koyarken, ABD Çalışma Bakanlığı’nın kripto kısıtlamasını geri çekmesi, politika alanında kademeli bir normalleşmenin sinyalini verdi. Son olarak, PSG’nin dijital stratejisi kapsamında Bitcoin alımı gerçekleştirmesi ve Banco Santander’in stablecoin planlarını gündemine alması, geleneksel sektörlerde dijital varlıkların artan rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.”

Genel piyasa görünümü ve öne çıkan gelişmeler

●    TMTG’den Financial Times’a sert tepki: 3 Milyar dolarlık Bitcoin yatırımı haberi spekülasyon
●    Üç saatte iki dolandırıcılık: Kripto yatırımcısının 2,6 milyon dolarlık kabusu
●    Ethereum’da gas limiti artışı için güçlü destek: 150 binden fazla doğrulayıcı onay verdi
●    Standard Chartered, Solana’nın 2029’a kadar 500 doları görebileceğini tahmin ediyor 
●    IMF, El Salvador’un Bitcoin varlığını sabit tutmak istiyor
●    MetaMask, Solana entegrasyonunu başlattı
●    TON Foundation, Visa’nın eski kripto yöneticisini ödeme stratejilerine liderlik etmesi için kadrosuna kattı
●    K33: Strategy’nin Bitcoin alımlarındaki yavaşlama, azalan prim ve artan rekabetle bağlantılı
●    PSG, Bitcoin hamlesiyle dijital stratejisini güçlendiriyor 

ETF gelişmeleri 

●    Nasdaq’tan spot Sui ETF hamlesi: SEC inceleme süreci başladı

Regülasyon ve politika

●    Pakistan Başbakanı, Bilal Bin Saqib’i blok zinciri ve kripto para özel danışmanı olarak atadı
●    Kripto sektörü, staking konusunda SEC’ten resmi rehber talep ediyor
●    Dubai, MENA bölgesinin ilk lisanslı tokenize gayrimenkul projesini başlattı
●    Tayland, turistlerin kripto para ile harcama yapmasına hazırlanıyor
●    Lüksemburg, kripto hizmet sağlayıcılarını yüksek riskli kuruluşlar arasında sınıflandırdı
●    David Sacks: “ABD hükümeti bütçeye yük olmadan BTC alabilir”
●    Pakistan ulusal Bitcoin rezervi için harekete geçti 
●    FCA, stablecoin ve kripto saklama hizmetleri için düzenleme çağrısı yaptı 
●    ABD Çalışma Bakanlığı, kripto kısıtlamasını geri çekti 
●    SEC: “Staking faaliyetleri kayıt zorunluluğu taşımıyor” 
●    Panama Belediye Başkanı’ndan Bitcoin şile hızlı kanal geçişi önerisi 

Kurumsal gelişmeler

●    DDC Enterprise, Bitcoin alımlarına başladı: Hedef 3 yılda 5 bin BTC
●    Strategy, 427 milyon dolarlık Bitcoin alımıyla toplam BTC varlığını 580 bin 250’ye yükseltti
●    Blockchain Group, Bitcoin satın alma stratejisini desteklemek için tahvil ihracını tamamladı
●    Eski CFTC Başkanı Christopher Giancarlo, Sygnum’a katıldı 
●    SOL Strategies, Solana ekosistemine yatırımlarını artırmak için 1 milyar dolarlık sermaye planı açıkladı
●    Metaplanet, Bitcoin yatırımı için 50 milyon dolar toplamayı hedefliyor
●    GameStop’tan ilk Bitcoin hamlesi: 4 bin 710 BTC satın aldı
●    Banco Santander, stablecoin planlarını gündemine aldı 

Kripto piyasası yeni haftaya yatay başladı 

Yatırımcıların kâr alımları ile birlikte bir miktar geri çekilen kripto piyasası, yeni haftaya yatay bir seyir ile başladı. Kripto piyasasının toplam değeri son 24 saatte yüzde 1.6 gerileyerek 3 trilyon 388 milyar dolar seviyesine indi.

Geride bıraktığımız haftayı 106 bin 180 dolar seviyesinde kapatan Bitcoin (BTC), mayıs ayını da 104 bin 761 dolar seviyesinden kapattı. Lider kripto para birimi, yeni haftaya son 24 saatte yüzde 0,5 artış göstererek 104 bin 951 dolar seviyesinden başladı. Ethereum yüzde 0,6 kayıpla 2 bin 499 dolar seviyesinde işlem görürken, XRP yüzde 0,1’lik artışla 2,16 dolara, Solana ise yüzde 0,6 artışla 155,85 dolara yükseldi. DeFi piyasa değeri 120 milyar dolar seviyesinde stabil kalırken, altcoin piyasa değeri 1 trilyon 259 milyar dolar seviyesine geriledi. 

Öte yandan, 19-23 Mayıs haftasını 2.75 milyar dolar gibi büyük bir giriş ile kapatan Bitcoin ETF’leri, geride bıraktığımız hafta 157.40 milyon dolarlık çıkış kaydetti. Ethereum ETF’leri ise 285.84 milyon dolarlık net giriş gördü. 

DDC Enterprise, Bitcoin alımlarına başladı: Hedef 3 yılda 5 bin BTC

Merkezi Hong Kong’da bulunan hazır yemek üreticisi DDC Enterprise (DayDayCook), üç yıl içinde 5 bin Bitcoin satın alma hedefi doğrultusunda ilk kripto para alımını gerçekleştirdi.

New York borsasında işlem gören şirket, 23 Mayıs’ta yaptığı açıklamada 254 bin 333 hisse karşılığında 2,28 milyon dolar değerinde 21 Bitcoin (BTC) satın aldığını duyurdu. Şirket, önümüzdeki günlerde iki ayrı işlemle 79 BTC daha almayı planlıyor. Böylece toplam varlığını 100 BTC’ye çıkarmayı hedefliyor.

Bu hamle, DDC’nin 15 Mayıs’ta duyurduğu uzun vadeli Bitcoin yatırım planının bir parçası. Şirket, 2025 sonuna kadar 500 BTC, önümüzdeki üç yıl içinde ise toplam 5 bin BTC satın almayı amaçlıyor. DDC’nin hedeflediği 5 bin BTC’lik portföy, bugünkü koşullarda gerçekleşmiş olsaydı, onu halka açık şirketler arasında en büyük Bitcoin sahipleri listesinde ilk 10’un hemen dışında konumlandıracaktı. Bu miktar, şu anda 7 bin 800 BTC ile listenin üst sıralarında yer alan Japon yatırım şirketi Metaplanet’in hemen gerisinde kalıyor. 

Öte yandan, Çin’de de kripto paralara olan ilgi artmaya devam ediyor. Tüm işlemleri kapsayan uzun süredir yürürlükte olan yasağa rağmen, ülkedeki yatırımcıların dijital varlıklara yönelik iştahı yükseliyor. 22 Mayıs’ta Çinli elektrikli araç perakendecisi Jiuzi Holdings, yönetim kurulunun önümüzdeki 12 ay içinde bin BTC satın alma planını onayladığını açıkladı. Şirket bu alımı hem hisse ihracı yoluyla hem de doğrudan Bitcoin satın alarak gerçekleştirmeyi planlıyor.

Pakistan Başbakanı, Bilal Bin Saqib’i blok zinciri ve kripto para özel danışmanı olarak atadı

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Pakistan Kripto Konseyi CEO’su Bilal Bin Saqib’i blok zinciri ve kripto para alanında özel danışmanı olarak atadı.

Pakistan Observer’ın 26 Mayıs tarihli haberine göre, atama 1973 tarihli İşleyiş Kuralları’nın 4(6) numaralı maddesi uyarınca derhal yürürlüğe girdi. Saqib’e bakan yardımcısı statüsü verildi ancak maaş ya da resmi herhangi bir ayrıcalık tanınmadı. Bu atama, Pakistan’ın dijital varlıklar alanındaki varlığını güçlendirmeye yönelik bir dizi hükümet girişiminin ardından geldi. Atamadan bir gün önce, ülke yalnızca Bitcoin madenciliği ve yapay zeka merkezlerinde kullanılmak üzere 2 bin megavatlık fazla elektrik tahsis etti.

Mayıs ayının ortalarında ise Pakistan Maliye Bakanlığı, ülkenin blok zincirş tabanlı finansal altyapısını düzenlemek için özel bir kurum oluşturulmasını onayladı. Pakistan Dijital Varlıklar Otoritesi (PDAA) adıyla kurulacak bu düzenleyici kurum, lisanslama süreçlerinden borsalara, saklama hizmetlerinden cüzdanlara, token platformlarından stablecoin ve merkeziyetsiz finans uygulamalarına kadar birçok alanı denetleyecek.
Bilal Bin Saqib, eğitimini İngiltere’deki London School of Economics’te tamamladı ve İngiltere Kralı III. Charles tarafından “Britanya İmparatorluğu Üstün Hizmet Nişanı” (MBE) ile onurlandırıldı. Halihazırda başkanlığını yürüttüğü Pakistan Kripto Konseyi’nde, Changpeng “CZ” Zhao’yu danışman olarak atadı. Ayrıca Forbes’un “30 Yaş Altı 30” listesinde de yer aldı.

Başbakana özel danışman olarak atanan Saqib, Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) kurallarına uygun kripto para düzenlemeleri hazırlamak, devlet destekli Bitcoin madenciliği projelerini başlatmak ve blok zinciri teknolojisinin kamu yönetimi, tapu kayıtları ve finans gibi alanlara entegrasyonunu sağlamakla görevlendirilecek. Pakistan Observer’a göre bu görev karşılığında herhangi bir maaş, hak ya da ayrıcalık almayacak.

Pakistanlı düzenleyiciler kısa süre önce, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) kurallarıyla uyumlu, dijital varlıklara yönelik yeni bir düzenleyici çerçeve önerisinde bulundu. Pakistan Federal Soruşturma Ajansı (FIA) Direktörü Sumera Azam, bu çerçeveyi “Pakistan’ın dijital finansı nasıl gördüğüne dair paradigma değişimi” olarak tanımladı. Azam, nisan ayında yaptığı açıklamada, “Bu politika önerisi, teknolojik ilerleme ile ulusal güvenlik öncelikleri arasında tarihi bir denge kurmayı hedefliyor” dedi.

Strategy, 427 milyon dolarlık Bitcoin alımıyla toplam BTC varlığını 580 bin 250’ye yükseltti
 
Bitcoin hazine stratejisiyle bilinen ve daha önce MicroStrategy adıyla faaliyet gösteren Strategy, geçtiğimiz hafta 4 bin 20 adet Bitcoin (BTC) satın aldı. Şirket, bu alım için toplamda yaklaşık 427,1 milyon dolar harcadı. 26 Mayıs Pazartesi günü paylaşılan basın bültenine göre, alım fiyatı BTC başına ortalama 106 bin 237 dolar olarak gerçekleşti.
 
Bu son alımla birlikte Strategy’nin toplam BTC varlığı 580 bin 250 adede yükseldi. Şirket, bu miktarı toplamda yaklaşık 40,61 milyar dolara, BTC başına ortalama 69 bin 979 dolar maliyetle edindi. Şirket, bu yatırımla 22,7 milyar dolarlık kağıt üzerinde kazanç elde etti ve Bitcoin’in toplam 21 milyonluk arzının neredeyse yüzde 3’ünü elinde bulunduruyor.
 
Strategy, son BTC alımını sınıf A adi hissesi MSTR, sürekli vadeli STRK tercihli hissesi ve A Serisi sürekli vadeli STRF tercihli hisselerinin satışından elde ettiği gelirle finanse etti. 19-23 Mayıs tarihleri arasında, Strategy toplam 847 bin MSTR hissesi satarak net 348,7 milyon dolar elde etti. Ayrıca, 678 bin 970 STRK hissesi 67,9 milyon dolar ve 104 bin 423 STRF hissesi 10,4 milyon dolar net gelir sağladı.
 
Geçtiğimiz hafta, şirket 2,1 milyar dolarlık yüzde 10 getiri oranına sahip A Serisi Sürekli Vadeli STRF Hisse Senedi arzını duyurdu. Buna ek olarak, STRK hisselerinin satışını içeren ve 2027 yılına kadar BTC biriktirmeyi hedefleyen “42/42” planı kapsamında 84 milyar dolar toplamayı hedefliyor.
 
Michael Saylor, hafta sonu Strategy’nin BTC alım takipçisine yönelik yaptığı güncellemeyle yeni bir Bitcoin alımının sinyalini verdi. Pazar günü sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Sadece kaybetmeyi göze alamayacağım parayla Bitcoin alırım” ifadelerine yer verdi.
 
Strategy, daha önce 12-16 Mayıs tarihleri arasında ortalama 103 bin 498 dolar fiyattan yaklaşık 765 milyon dolarlık alımla 7 bin 390 BTC satın almış ve toplam varlığını 576 bin 230 BTC’ye çıkarmıştı. Strategy’nin Bitcoin birikimi, lider kripto paranın yukarı yönlü ivme gösterdiği bir döneme denk geldi.
 
Blockchain Group, Bitcoin satın alma stratejisini desteklemek için tahvil ihracını tamamladı
 
Bitcoin hazinesi stratejilerine odaklanan Fransa merkezli The Blockchain Group, pazartesi günü yaptığı açıklamada, ek BTC alımları için toplam 63,3 milyon euro (72 milyon dolar) tutarında dönüştürülebilir tahvil ihracını tamamladığını duyurdu.
 
Şirket, yaptığı basın açıklamasında yaklaşık 590 adet daha Bitcoin satın almayı planladığını ve bu alımla birlikte toplam BTC varlığının bin 400’ün üzerine çıkacağını belirtti. The Blockchain Group, mart ayında hazinesine 580 BTC eklediğini duyurmuş ve bu, şirketin Bitcoin biriktirme stratejisini benimsemesinden bu yana yaptığı en büyük alım olmuştu.
 
26 Mayıs Pazartesi günü yapılan açıklamaya göre, bu stratejiyi desteklemek amacıyla birden fazla tahvil ihracı gerçekleştirildi. Euronext verilerine göre, söz konusu stratejinin benimsenmesinden bu yana şirketin hisse fiyatı iki kattan fazla artış gösterdi.

The Blockchain Group, Bitcoin biriktirme stratejisini sürdürürken aynı zamanda bağlı kuruluşlarının operasyonel faaliyetlerini geliştirmeye devam edeceğini de ifade etti.
 
Kripto sektörü, staking konusunda SEC’ten resmi rehber talep ediyor
 
Kripto para sektörü temsilcileri, Web3 altyapı sağlayıcıları için devam eden düzenleyici belirsizlikleri gerekçe göstererek, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) staking konusunda resmi bir rehber yayımlama çağrısında bulundu. Bu çağrıyı, sektörün önde gelen ticaret birliklerinden biri olan Crypto Council for Innovation’ın staking politikaları başkanı Allison Muehr yaptı.
 
New York’ta düzenlenen Solana’nın Accelerate konferansında konuşan Muehr, SEC’in staking konusundaki tutumunu netleştirmenin kripto endüstrisi için en öncelikli meselelerden biri haline geldiğini belirtti. “Bu konuda yaklaşık yüzde 25 ilerleme kaydettik” diyen Muehr, “SEC, son dört ayda bizimle, önceki dört yıla kıyasla çok daha yapıcı bir şekilde iletişim kurdu. Ancak hala elimizde resmi bir staking rehberi yok” ifadelerini kullandı.
 
Önceki ABD başkanlık yönetimi döneminde, SEC bazı kripto şirketlerine karşı staking hizmetlerinin kayıt dışı menkul kıymet satışı olduğu iddiasıyla yaptırımlar uygulamıştı. Ancak Başkan Donald Trump’ın ocak ayında göreve gelmesinin ardından, SEC’in bu konudaki tutumunda yumuşama gözlemlendi.
 
Şubat ayında SEC, “memecoin” olarak bilinen kripto paraların ABD yasalarına göre yatırım sözleşmesi olarak değerlendirilmediğini açıklamıştı. Nisan ayında ise yalnızca ödeme aracı olarak pazarlanan stablecoin’lerin menkul kıymet sayılmayacağını belirten bir rehber yayımlandı. Buna rağmen, staking içeren borsa yatırım fonlarının (ETF) onaylanması ya da staking hizmetlerinin ABD’de uyumlu biçimde nasıl sunulabileceğine dair resmi bir rehber henüz yayımlanmadı.
 
Muehr, staking içeren kripto ETF’lerinin, özellikle önerilen Solana (SOL) fonlarının, SEC tarafından nihayetinde onaylanacağı konusunda iyimser olduğunu söyledi. “Bu noktaya ulaşmak, önce SEC’in fon yapısına güven duymasını sağlamakla başlıyor” diyen Muehr, sektörün yakın zamanda kurumla bazı “verimli toplantılar” gerçekleştirdiğini de belirtti. Muehr, konuşmasının devamında: “Yakın zamanda ABD’de bir Solana ETF’si ve hatta staking içeren bir Solana ETF’si göreceğimiz konusunda umutluyum” dedi.
 
Dubai, MENA bölgesinin ilk lisanslı tokenize gayrimenkul projesini başlattı
 
Dubai, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin ilk lisanslı tokenize gayrimenkul projesini hayata geçirerek, dünyanın yükselen kripto merkezlerinden birinde gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonuna yönelik artan ilgiyi gözler önüne serdi.
 
Dubai hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre, projede Dubai Arazi Dairesi (DLD), Birleşik Arap Emirlikleri Merkez Bankası ve Dubai Gelecek Vakfı ortak olarak yer alıyor. Token’lar, yeni kurulan “Prypco Mint” platformu üzerinden alınıp satılabilecek. Pilot fazda projenin bankacılık hizmetlerini Zand Dijital Bankası üstlenecek.
 
19 Mayıs’ta Dubai Sanal Varlıklar Düzenleme Kurumu (VARA), gerçek dünya varlıklarının (RWA) tokenizasyonunu içerecek şekilde düzenlemelerini güncelledi. Bu adım, söz konusu token’ların ikincil piyasalarda alınıp satılabilmesinin önünü açtı.
Proje kapsamında bireysel yatırımcılar, “Dubai’de sahip olunmaya hazır” gayrimenkullere tokenize hisseler yoluyla yatırım yapabilecek. Yatırımlar 2 bin BAE dirhemi (yaklaşık 545 dolar) seviyesinden başlayacak. Pilot faz boyunca tüm işlemler yalnızca dirhem (AED) ile gerçekleştirilecek ve kripto para kullanılmayacak. Başlangıçta yalnızca BAE kimlik sahiplerine açık olacak pilot uygulamanın, ilerleyen süreçte küresel ölçekte genişletilmesi planlanıyor.
 
Gayrimenkul, önümüzdeki yıllarda büyük bir atılım yapması beklenen gerçek dünya varlıklarının tokenizasyonu alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Blok zinciri teknolojisinin temel vaatlerinden bazılarını gerçekleştiren bu uygulama, likit olmayan varlıklara likidite kazandırırken, bireysel yatırımcılar için erişilebilirliği artırıyor.
 
TMTG’den Financial Times’a sert tepki: 3 Milyar dolarlık Bitcoin yatırımı haberi spekülasyon
 
Trump Media and Technology Group (TMTG), Financial Times’ın (FT) şirketin Bitcoin satın almak amacıyla 3 milyar dolar toplamak istediğine yönelik haberine sert tepki gösterdi. Şirket, FT’nin haberinde yer alan isimsiz kaynakları “aptal”, haberi kaleme alan gazetecileri ise “daha da aptal” olarak nitelendirdi.
 
FT’nin söz konusu haberinde, TMTG’nin yeni hisse satışlarıyla 2 milyar dolar, dönüştürülebilir tahviller yoluyla ise 1 milyar dolar toplamayı planladığı ve bu modelin, bazı şirketlerin uyguladığı kripto hazine yatırımı stratejisine benzediği belirtilmişti. Ancak haberde öne sürülen bu iddiaları destekleyecek herhangi bir resmi başvuru ya da belgeye şimdiye kadar ulaşılamadı.
 
Eğer bu iddialar doğruysa, söz konusu fonlama miktarı şirketin mevcut 5,7 milyar dolarlık piyasa değerine yakın bir büyüklüğe ulaşacak ve TMTG’yi bilançosunda Bitcoin bulunduran az sayıdaki halka açık şirket arasına sokacak. TMTG daha önce dijital varlıklar alanına giriş yapmış, ocak ayında Truth(.)Fi isimli platformunu duyurmuş ve bu platform üzerinden Bitcoin, diğer kripto paralar ve borsa yatırım fonlarına (ETF) toplam 250 milyon dolara kadar yatırım yapma planını açıklamıştı.
 
Ancak tüm bu gelişmelere rağmen, TMTG’nin 3 milyar dolarlık kripto yatırımı planına dair çıkan haberler şu an için yalnızca spekülasyon niteliği taşıyor ve somut bir temele dayanmıyor.

Üç saatte iki dolandırıcılık: Kripto yatırımcısının 2,6 milyon dolarlık kabusu

Bir yatırımcı, yalnızca üç saat içerisinde iki ayrı dolandırıcılıkla toplam 2,6 milyon dolar kaybetti. Kripto güvenliği alanında faaliyet gösteren Cyvers’ın 26 Mayıs tarihli açıklamasına göre, ilk olarak 843 bin USDT gönderen mağdur, birkaç saat içinde aynı yönteme ikinci kez yakalanarak bu kez 1,75 milyon USDT’sinden oldu.

Dolandırıcılık, son dönemde yaygınlaşan “sıfır değer transferi” adı verilen zincir üstü bir oltalama yöntemiyle gerçekleştirildi. Bu teknikte saldırgan, kurbanın cüzdanından herhangi bir token değeri taşımayan, yani “0” miktarlı bir işlem yapıyor. Her ne kadar bu işlem para transferi içermese de işlem geçmişinde görünür hale geliyor. Bu sayede kurban, daha önce işlem yaptığı güvenli bir adresle karıştırarak bu sahte adrese gerçek varlıklarını gönderiyor.

Bu taktiğin ilk kez kullanılmadığı da biliniyor. 2023 yazında benzer bir yöntemle 20 milyon USDT çalınmış, ancak stablecoin’in ihraççısı müdahale ederek adresi kara listeye almıştı.

Ocak 2025’te yayımlanan bir rapora göre, yalnızca BNB Chain ve Ethereum ağlarında, Temmuz 2022 ile Haziran 2024 arasında 270 milyonu aşkın “adres zehirleme” girişimi tespit edildi. Bunlardan 6 bininin başarılı olduğu ve toplamda 83 milyon dolardan fazla kayba yol açtığı belirtildi.

Bu artan tehdide karşı güvenlik çözümleri de geliştirilmeye devam ediyor. Kripto güvenlik firması Trugard ile blok zinciri güvenliği odaklı Webacy, adres zehirleme saldırılarını erken aşamada tespit edebilen yapay zeka destekli yeni bir sistem geliştirdi. Yapılan testlerde bu sistemin, bilinen saldırı örnekleri üzerinde yüzde 97 oranında başarı sağladığı bildirildi.

Tayland, turistlerin kripto para ile harcama yapmasına hazırlanıyor

Tayland, dijital dönüşüm vizyonu kapsamında, turistlerin kripto paralarla harcama yapmasına olanak tanıyacak yeni bir sistemi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Plan, 26 Mayıs’ta Bangkok’ta düzenlenen bir yatırım seminerinde Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Pichai Chunhavajira tarafından duyuruldu.

Yeni sistemle turistler, kripto varlıklarını kredi kartlarına entegre ederek Tayland’daki işletmelerde harcama yapabilecek. Ödemeler, işletmelere Tayland bahtı olarak ulaşacağı için çoğu satıcı, işlemin kripto ile yapıldığını bile fark etmeyecek. Pilot uygulamanın, altyapı ve düzenleyici hazırlıkların tamamlanmasının ardından devreye alınması bekleniyor. Bakan Pichai, bu modelin yerel para birimi üzerinde risk oluşturmadan adapte edilebileceğini vurguladı.

Kriptoya açılım bununla sınırlı değil. Hükümet, dijital varlıklar ve geleneksel finans piyasalarını aynı yasal çatı altında toplamak için sermaye piyasası yasalarında kapsamlı bir reforma gidiyor. Ayrıca, kurumsal yatırımcılara yönelik kısıtlamaların gevşetilmesi ve hisse geri alımı ile yüksek frekanslı işlemler konusunda yeni düzenlemeler gündemde.

Pichai ayrıca, bireysel yatırımcıların blok zinciri tabanlı “G-Token” ile devlet tahvillerine küçük meblağlarla yatırım yapabileceği bir projeyi de duyurdu. Bu sayede hem halkın tasarruflarına daha fazla getiri sağlanması hem de Tayland’ın borçlanma araçlarının küresel cazibesinin artırılması hedefleniyor.

Tayland Maliye Bakanlığı, bu yıl dijital yatırım token’ları aracılığıyla 150 milyon dolarlık bir tahvil ihracı planladığını açıklamıştı. Bu adım, ülkenin dijital finans piyasalarına daha entegre ve erişilebilir bir yapıya geçişini hızlandırmayı amaçlıyor.

Eski CFTC Başkanı Christopher Giancarlo, Sygnum’a katıldı 

ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu’nun (CFTC) eski başkanı Christopher Giancarlo, İsviçre merkezli dijital varlık bankası Sygnum’un danışma kuruluna kıdemli politika danışmanı olarak katıldı. Şirket, bu stratejik atamayı 27 Mayıs’ta duyurdu.

Giancarlo, yeni görevinde Sygnum’un artan kurumsal ilgiye karşı küresel düzenlemelere uyum sağlamasında rehberlik edecek. Aynı zamanda kamu ve özel sektörle kurulacak stratejik ilişkilerde de rol oynayacak. Sygnum, dijital varlık hizmetleri sunan ilk lisanslı bankalardan biri olarak biliniyor ve kısa süre önce 58 milyon dolarlık bir yatırım turuyla unicorn statüsüne ulaşmıştı.

2017-2019 arasında CFTC başkanlığı yapan ve dijital varlıkların savunuculuğuyla “kripto baba” lakabını alan Giancarlo, bu alandaki regülasyonların ilerlemesi için ABD’de ciddi bir siyasi dönüşüm gerektiğini daha önce vurgulamıştı. Kripto sektöründe kurumsal benimseme giderek hız kazanıyor. Bitcoin ETF’lerinin kabulü, stablecoin yasalarının ilerlemesi ve tokenizasyon alanındaki gelişmeler, geleneksel finans çevrelerinin ilgisini artırıyor. Sygnum’un faaliyet gösterdiği Singapur ve BAE gibi pazarlar da bu büyümenin ön saflarında yer alıyor.

Sygnum CEO’su Matthias Imbach ise geçtiğimiz günlerde İsviçre’nin inovasyon konusunda geri kalması halinde, kripto alanındaki avantajını kaybedebileceği uyarısında bulundu.

Lüksemburg, kripto hizmet sağlayıcılarını yüksek riskli kuruluşlar arasında sınıflandırdı

Lüksemburg, 2025 Ulusal Risk Değerlendirmesi (NRA) kapsamında kripto varlık hizmet sağlayıcılarını (VASP) kara para aklama riski açısından “yüksek riskli” kategorisine aldı. Raporda, kripto sektörünün sınır ötesi, dijital ve merkeziyetsiz yapısının suç gelirlerinin aklanmasına elverişli bir zemin sunduğuna dikkat çekildi.

VASP’lerin risk düzeyi, işlem hacimleri, uluslararası faaliyetleri, müşteri çeşitliliği ve hizmet sundukları platformların doğası gibi çeşitli kriterler ışığında belirlendi. Kripto hizmet sağlayıcıları daha önce 2020’de yalnızca “ortaya çıkan risk” olarak tanımlanırken, bu son raporda doğrudan yüksek riskli kuruluşlar arasında yer aldı. Kripto sektöründeki risklerin daha önceki değerlendirmelerde de altı çizilmişti. Özellikle varlıkların internet üzerinden anonim ve sınır ötesi şekilde transfer edilebilmesi, kara para aklama ve terör finansmanı gibi yasa dışı faaliyetlere kapı araladığı vurgulandı.

Avrupa Birliği’nin kripto düzenlemelerini çerçeveleyen ve Lüksemburg’un da aktif rol oynadığı MiCA (Kripto Varlık Piyasaları) yönetmeliği, sektör için ortak bir yasal zemin oluşturmaya çalışıyor. 2024 itibariyle yürürlüğe giren MiCA kapsamında, kripto platformlarının AB içinde faaliyet gösterebilmesi için lisans alma zorunluluğu bulunuyor.

Büyük borsalar bu süreçte gerekli adımları atarken, bazıları yeni düzenlemelere uyum sağlamakta zorlanıyor. Örneğin, Tether MiCA’nın stablecoin kurallarına uymayacağını bildirince, birçok Avrupa platformundan çıkarıldı. 

Ethereum’da gas limiti artışı için güçlü destek: 150 binden fazla doğrulayıcı onay verdi

Ethereum ağında önemli bir kapasite artışının kapısı aralanıyor. 150 binden fazla doğrulayıcı (toplam doğrulayıcıların yaklaşık yüzde 15’i) blok başına gas limitinin yükseltilmesine destek veriyor. Bu değişiklik hayata geçerse, Ethereum’un temel katmanındaki işlem hacmi ciddi biçimde artabilir.

Destek sinyalleri, Ethereum araştırmacısı Toni Wahrstätter tarafından geliştirilen gaslimit.pics adlı gösterge panelinden elde edilen verilerle ortaya çıktı. Teklif edilen güncellemeyle birlikte mevcut 36 milyon birimlik gas limiti, yaklaşık yüzde 67 artışla 60 milyon birime çıkacak.

Ethereum’da “gas”, işlemlerin ve akıllı sözleşmelerin çalışması için gerekli hesaplama gücünü ifade ederken, “gas limiti” bir bloğa dahil edilebilecek toplam işlem yükünü belirliyor. Bu limitin artması, her bloğun daha fazla işlem barındırmasını sağlayarak ağın verimliliğini yükseltebilir.

Önemli bir avantaj olarak, bu değişikliğin uygulanması büyük bir ağ güncellemesi ya da hard fork gerektirmiyor. Doğrulayıcılar, blok öneriminde bulundukları sırada node ayarlarını değiştirerek destek sinyali gönderebiliyor. Sinyal veren doğrulayıcıların oranı yüzde 50’yi aştığında, ağ gas limitini otomatik olarak yükseltiyor. Ethereum’da son gas limiti artışı Şubat 2024’te yapılmış ve limit 30 milyondan 36 milyona çıkarılmıştı. Ondan önceki büyük artış ise 2021’de yaşanmıştı.

Her ne kadar işlem kapasitesini artırma potansiyeli taşısa da bazı geliştiriciler bu değişime temkinli yaklaşıyor. Daha yüksek gas limiti, node operatörleri için artan kaynak tüketimi anlamına geliyor ve bazı durumlarda ağ senkronizasyonunu zorlaştırabilir.

Standard Chartered, Solana’nın 2029’a kadar 500 doları görebileceğini tahmin ediyor 

Standard Chartered Bank, Solana (SOL) için hazırladığı yeni analiz raporunda dikkat çeken uzun vadeli fiyat tahminlerine yer verdi. Bankaya göre SOL, kısa vadede Ethereum’un gerisinde kalsa da yıllar içinde önemli bir değer artışı yaşayabilir. Raporda, 2025 sonu için hedef 275 dolar iken, 2029 itibariyle 500 dolara kadar çıkabileceği öngörülüyor.

Bankanın Dijital Varlıklar Araştırma Başkanı Geoffrey Kendrick, 27 Mayıs’ta The Block ile paylaştığı değerlendirmede, Solana’nın özellikle düşük işlem ücretleri ve yüksek hız avantajıyla memecoin işlemlerinde öne çıktığını belirtti. Ancak bu kullanım biçiminin sürdürülebilir olmadığını vurgulayan Kendrick, memecoin furyasının yavaş yavaş gücünü kaybettiğini ve bu durumun Solana’nın kısa vadeli performansını zayıflatabileceğini ifade etti.

Kendrick’e göre, Solana mevcut değerlemesi açısından hala “ucuz” sayılabilecek bir noktada. Raporda, düşük değerleme ve azalan kullanıcı ilgisinin kısa vadede olumsuz bir tablo çizebileceği belirtiliyor. Ancak orta ve uzun vadeye dair beklentiler oldukça pozitif. Kendrick, Solana’nın hızlı ve uygun maliyetli yapısının, finansal uygulamalardan sosyal medya projelerine, hatta merkeziyetsiz fiziksel altyapı ağlarına (DePIN) kadar birçok yeni alanda güçlü bir temel oluşturabileceğini dile getirdi. Bu tür sektörlerin ise anlamlı bir büyüme yakalamasının birkaç yılı bulabileceği öngörülüyor.

Ethereum karşısında Solana’nın kısa vadede zayıf kalacağına işaret eden Kendrick, ETH/SOL oranının 2027’ye kadar 14’ten 17’ye çıkabileceğini tahmin ediyor. Uzun vadede ise bu farkın kapanabileceğini düşünüyor.

David Sacks: “ABD hükümeti bütçeye yük olmadan BTC alabilir”
 
Beyaz Saray’ın yapay zeka ve kripto para danışmanı David Sacks, ABD hükümetinin yeni bir vergi getirmeden ya da borcu artırmadan fon bulunabilirse daha fazla Bitcoin satın alabileceğini söyledi.
 
27 Mayıs’ta Bitcoin 2025 Konferansı kapsamında Gemini’nin kurucu ortakları Cameron ve Tyler Winklevoss ile gerçekleştirdiği söyleşide konuşan Sacks, “Kesin bir söz veremem ama böyle bir yol var” dedi.
 
Ancak bu adımın atılabilmesi için, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ya da Hazine Bakanı Scott Bessent’in onay vermesi gerekiyor. Satın alımın, “yeni bir vergi koymadan ya da borcu büyütmeden” finanse edilmesi şart. Sacks, “Kullanılmayan başka bir programdan kaynak bulunursa, o zaman hükümetin daha fazla Bitcoin alması mümkün olabilir” ifadelerini kullandı.
 
Sacks, bu konuda Hazine ya da Ticaret Bakanlığı’nın istekli olup olmayacağının belirleyici olacağını vurguladı. “Eğer bu kurumlar sürece dahil olursa ve finansmanı sağlarsa, başkanlık yetkisine sahipler. Yani bu adımı atabilirler” dedi.
 
6 Mart tarihli başkanlık kararnamesi, bir kripto rezervi kurulmasını ve el konulan Bitcoin’lerin bu rezervde tutulmasını öngörüyor. Ancak kararnamede dikkat çeken bir madde daha var. Bu maddede, hükümetin bütçeye nötr şekilde finanse edilebilmesi halinde, aktif olarak Bitcoin satın alabileceği belirtiliyor.
 
Nisan ayında CoinGecko tarafından yayımlanan bir rapora göre ABD hükümeti yaklaşık 198 bin 12 adet Bitcoin’e sahip. Bu miktarın güncel değeri 21 milyar doları aşıyor.
 
Hükümetin elindeki BTC’lerin büyük bölümü, çevrim içi yasa dışı pazar yeri Silk Road’a yönelik operasyonlardan elde edildi. Kasım 2020’de 69 bin 370 BTC, Mart 2022’de ise 51 bin 351 BTC ele geçirildi. Ayrıca Ocak 2022’de Bitfinex hack olayına karışan Ilya Lichtenstein’dan 94 bin 636 BTC’ye el konuldu. Yetkililer, Lichtenstein’ın bulut hesabına girerek yaklaşık 2 bin kripto cüzdan adresi ve özel anahtarlarının bulunduğu bir dosyaya ulaşmıştı.
 
Nasdaq’tan spot Sui ETF hamlesi: SEC inceleme süreci başladı
 
Nasdaq, kripto varlık yöneticisi 21Shares’in spot Sui borsa yatırım fonunun (ETF) ABD’de işlem görmesi için Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) başvuruda bulundu. Bu adımla birlikte SEC’in resmi inceleme süreci başlamış oldu.
 
Borsa tarafından 23 Mayıs’ta sunulan 19b-4 başvurusu, 21Shares’in 30 Nisan’da yaptığı S-1 kayıt beyanının devamı niteliğinde. Her iki belge de, Sui (SUI) odaklı ETF’nin onaylanıp hayata geçebilmesi için gerekli adımlar arasında yer alıyor. 19b-4 başvurusu SEC’in değerlendirme sürecini başlatırken, kurumun ilk kararını 45 gün içinde vermesi gerekiyor. Ancak SEC, bu süreyi birden fazla kez erteleyebilir. Toplam inceleme süresi en fazla 240 gün olabilir. 21Shares’in başvurusuna ilişkin nihai kararın en geç 18 Ocak 2026’ya kadar verilmesi bekleniyor.
 
Canary Capital, spot Sui ETF’si listelemek üzere 8 Nisan’da 19b-4 ve S-1 belgelerini sunan diğer tek varlık yöneticisi olarak öne çıkıyor.
 
21Shares, 19b-4 başvurusunda SUI token’larının Sui ağını desteklediğini ve dört temel işlevi olduğunu belirtti. Staking yoluyla ödül kazanmak, işlem ücretlerini ödemek, Sui uygulamalarında likit bir varlık olarak kullanılmak ve yönetişim token’ı olarak işlev görmek. Sui ekosistemi, ağırlıklı olarak merkeziyetsiz uygulamalara odaklanıyor ve potansiyel bir “Solana katili” olarak tanımlanıyor.
 
21Shares, halihazırda Avrupa’da Euronext Paris ve Euronext Amsterdam borsalarında bir Sui borsa yatırım ürünü (ETP) listeliyor.
 
IMF, El Salvador’un Bitcoin varlığını sabit tutmak istiyor
 
Uluslararası Para Fonu (IMF), 27 Mayıs Salı günü yaptığı açıklamada, El Salvador hükümetinin elinde tuttuğu Bitcoin miktarının değişmemesini “sağlamak” için çalışacağını duyurdu. Bu açıklama, Başkan Nayib Bukele’nin ülkenin Bitcoin varlıklarını artırma yönündeki ısrarlı tutumuyla çelişiyor.
 
IMF’nin bu açıklaması, El Salvador ile yürütülen Genişletilmiş Fon Kolaylığı (EFF) programının ilk gözden geçirme sürecinde tarafların personel düzeyinde uzlaşmaya varmasının ardından geldi.
 
Aralık 2023’te IMF ile El Salvador arasında varılan anlaşma kapsamında, ülkenin Bitcoin ile ilişkili faaliyetlerini sınırlandırması karşılığında 40 ay vadeli, 1,4 milyar dolarlık bir kredi paketi üzerinde uzlaşılmıştı. Dünya Bankası gibi diğer uluslararası kuruluşların da desteğiyle toplam paketin yaklaşık 3,5 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
 
Anlaşma sonrası El Salvador Kongresi, IMF ile varılan mutabakatı ülkenin Bitcoin Yasası’na entegre eden düzenlemeleri kabul etti. Bu düzenlemelerle birlikte, özel sektör için Bitcoin ile ödeme kabulü gönüllülük esasına bağlandı.
 
IMF İcra Kurulu, şubat ayında 120 milyon dolarlık ilk kredi diliminin serbest bırakılmasına onay verdi. Fon programı, El Salvador’un makroekonomik ve yapısal sorunlarına çözüm getirmeyi hedefliyor. IMF, şubat ayındaki değerlendirmesinde hükümetin Bitcoin varlıklarının “şimdilik somut bir risk yaratmadığını” belirtmiş ancak devletin kripto para faaliyetlerinin sınırlandırılacağı mesajını da net şekilde vermişti.
 
Buna karşın, Bitcoin’in en büyük savunucularından biri olarak bilinen Başkan Bukele, IMF anlaşmasının ardından da Bitcoin alımlarını sürdüreceğini duyurdu. Mart ayında X platformunda yaptığı paylaşımda, “Hayır, bu durmayacak. Dünya bizi dışlarken bile durmadıysa, şimdi hiç durmaz. Gelecekte de durmayacak” ifadelerini kullandı.
 
Bukele, geçtiğimiz hafta El Salvador’un Bitcoin yatırımlarının 357 milyon doları aşan gerçekleşmemiş kâr elde ettiğini açıkladı.
 
Ancak Bukele, salı günü IMF’nin açıklamasını sosyal medyada paylaşmasına rağmen, kurumun Bitcoin alımlarını sınırlama planına dair bölüme değinmedi. Bu durum, ülkenin Bitcoin biriktirme stratejisinin geleceğine ilişkin belirsizlik yaratıyor.
 
SOL Strategies, Solana ekosistemine yatırımlarını artırmak için 1 milyar dolarlık sermaye planı açıkladı
 
Vancouver merkezli SOL Strategies Inc. önümüzdeki 25 ay içinde 1 milyar dolara kadar sermaye toplamak amacıyla Kanada’daki düzenleyici kurumlara ön izahname başvurusunda bulundu.
 
Şirketin bu adımı, Solana ekosistemine yönelik yatırımlarını artırmak için sermaye esnekliğini güçlendirmeyi hedefliyor. Başvuru, adi hisseler, varantlar, abone alım makbuzları, birimler ve borçlanma araçları gibi geniş bir menkul kıymet yelpazesini kapsıyor. SOL Strategies CEO’su Leah Wald, bu başvurunun şirketin hazır olmasını sağlamaya yönelik bir adım olduğunu, yakın vadede hisse ihracı planlarının bulunmadığını vurguladı. Şirket, nisan ayında ATW Partners ile 500 milyon dolarlık dönüştürülebilir tahvil anlaşması imzalayarak bu kaynağı, kendi doğrulayıcıları üzerinde SOL token’larını satın almak ve stake etmek için kullanacağını açıklamıştı.
 
Ayrıca SOL Strategies, Superstate ile birlikte zincir üzerindeki tokenize edilmiş şirket hisselerini araştırıyor. Bu girişim, Superstate’in “Opening Bell” adlı platformunu kullanarak, Solana ağı üzerinde düzenlemelere tabi hisse senetlerinin gerçek zamanlı takas ve DeFi ile birlikte çalışabilirlik özellikleriyle piyasaya sürülmesinin önünü açabilir.
 
Analistler, Solana’nın fiyat performansı konusunda iyimserliğini sürdürüyor. Standard Chartered, SOL fiyatının 2025 sonuna kadar 275 dolara, 2029’a kadar ise 500 dolara yükselebileceğini öngörüyor.
 
MetaMask, Solana entegrasyonunu başlattı

Kripto cüzdanı MetaMask, 27 Mayıs’ta yaptığı açıklamayla tarayıcı uzantısına Solana desteği getirdiğini duyurdu. Bu yeni entegrasyon sayesinde kullanıcılar, Solana ağı üzerindeki token’ları alıp satabilecek, takas işlemleri gerçekleştirebilecek ve Solana tabanlı merkeziyetsiz uygulamalara (dApp) doğrudan erişebilecek.

Yeni destek, MetaMask’in daha önce “Snaps” adı altında sunduğu modüler yapı taşlarının bir uzantısı niteliğinde. Şirket, kısa süre içinde mobil uygulamasına da Solana’yı dahil etmeyi planlıyor. MetaMask ekibi, yaptığı açıklamada yalnızca Solana ile sınırlı kalmayacaklarını belirterek, “Cüzdan değiştirme devrini kapatmak için önümüzdeki aylarda daha fazla EVM dışı ağ entegre edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Bu hamle, aslında uzun süredir beklenen bir gelişmeydi. Şubat ayında yapılan bir duyuruda Solana entegrasyonunun yolda olduğu belirtilmişti. Ayrıca, 2025’in üçüncü çeyreğinde Bitcoin ağına destek sunulacağı bilgisi de verilmişti.

MetaMask, yaklaşık 100 milyon yıllık aktif kullanıcıya sahip olmasıyla, merkeziyetsiz varlık yönetiminde lider konumda yer alıyor. Saklama hizmeti sunmayan en büyük cüzdanlardan biri olan MetaMask, uzun süredir kendi token’ını çıkarmayı da değerlendiriyor. Şirketin ana kuruluşu olan Consensys’in CEO’su Joseph Lubin, 2022’de yaptığı açıklamada bu token’ın platformu daha da merkeziyetsiz hale getirebileceğini söylemişti.

MetaMask kurucu ortağı Dan Finlay ise bu ay katıldığı bir podcast’te, token projesinin hala netleşmemiş bir aşamada olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, ABD’deki yeni düzenlemelerin artık farklı türde token çıkışları için daha güvenli bir ortam sunduğuna da dikkat çekti.

Metaplanet, Bitcoin yatırımı için 50 milyon dolar toplamayı hedefliyor

Japonya merkezli yatırım şirketi Metaplanet, Bitcoin portföyünü genişletme stratejisi doğrultusunda dikkat çeken bir adım atıyor. Şirket, faizsiz tahvil ihracı yoluyla toplam 50 milyon dolar fon sağlamayı planladığını duyurdu.

28 Mayıs’ta yapılan açıklamada, her biri 1,25 milyon dolar değerinde olan tahvillerin yatırımcılara herhangi bir faiz getirisi sunmayacağı belirtildi. Tahvil sahipleri, yalnızca vade sonunda yapılacak ana para ödemesinden kazanç sağlayabilecek. Bu tahvil ihracına katılacak tek kurum ise Cayman Adaları merkezli yatırım şirketi Evo Fund olacak. Evo Fund, daha önce de Metaplanet’in Bitcoin alımlarına önemli katkı sağlamıştı.

Yeni çıkarılacak tahviller, herhangi bir teminat ya da garantör desteği olmaksızın ihraç edilecek ve bağımsız bir denetim mekanizması tarafından izlenmeyecek. Bu durum, taraflar arasındaki karşılıklı güvene dayalı bir finansal yapı kurulmasını sağlarken, aynı zamanda uzun vadeli Bitcoin yatırımlarına duyulan inancı da gözler önüne seriyor.

Metaplanet, bu hamlenin 2025 mali yılı finansal sonuçları üzerinde sınırlı etki yaratmasını bekliyor. Ancak süreç boyunca ihtiyaç duyulması halinde ek bilgilendirmeler yapılacağı ifade edildi. Şirketin bu girişimi, geleneksel nakit yönetimi stratejilerinin dışına çıkarak kripto varlıkları tercih eden kurumlar arasında yaygınlaşan eğilimin bir örneği olarak değerlendiriliyor.

Söz konusu tahvil ihracı, Metaplanet’in şimdiye kadarki en büyük ikinci Bitcoin alımının hemen ardından geldi. Şirket, kısa süre önce yaklaşık 100 milyon dolar karşılığında bin 4 adet BTC satın aldı. Bu son alımla birlikte Metaplanet’in elindeki toplam Bitcoin sayısı 7 bin 800’e ulaşırken, portföyün güncel piyasa değeri de 800 milyon doların üzerine çıktı. BitcoinTreasuries.NET verilerine göre şirketin Bitcoin yatırımından şu ana kadar yaklaşık yüzde 20 oranında getiri elde ettiği tahmin ediliyor.

Metaplanet’in agresif BTC yatırım stratejisi, hisse fiyatlarına da yansıdı. 27 Mayıs’ta yayımlanan 10x Research raporuna göre şirketin hisse değeri, sahip olduğu Bitcoin varlıklarının piyasa değerinin yaklaşık beş katı seviyesinden işlem görüyor. Raporda, yatırımcıların dolaylı yoldan Bitcoin’e maruz kalmak adına Metaplanet hisselerine aşırı prim ödediği vurgulandı.

Öte yandan bu yaklaşım, yatırım dünyasında bazı eleştirileri de beraberinde getirdi. New York’ta düzenlenen Sohn Yatırım Konferansı’nda konuşan ünlü yatırımcı Jim Chanos, Bitcoin odaklı şirketlere yatırım yapmaktansa doğrudan BTC almayı tercih ettiğini açıkladı. Chanos, bu şirketlerin hisselerine yatırım yapmanın yerine doğrudan kripto paraya yönelmenin daha kârlı ve şeffaf olduğunu savundu.

TON Foundation, Visa’nın eski kripto yöneticisini ödeme stratejilerine liderlik etmesi için kadrosuna kattı

The Open Network’ün (TON) gelişimini yöneten TON Foundation, ödeme alanındaki çalışmalarını derinleştirmek amacıyla önemli bir isimle anlaşmaya vardı. Vakıf, daha önce Visa’da kripto para birimleri üzerine üst düzey görevlerde bulunan Nikola Plecas’ı, “Ödemelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı” pozisyonuna getirdiğini açıkladı.

Plecas, yeni görevinde TON’un küresel ödeme stratejilerini geliştirecek, Telegram ekosistemiyle entegre çözümler üretecek ve regülasyon ile uyum süreçlerinde aktif rol üstlenecek. Deneyimli yönetici, özellikle itibari para birimleri ile kripto paralar arasında kullanıcı dostu geçişler oluşturma hedefiyle yola çıkacak.

Plecas, konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Ödemeler, TON’un büyüyen ekosisteminde merkezi bir rol oynamaya başladı. Bu nedenle özel bir liderliğe ihtiyaç duyulması kaçınılmazdı. TON’un ödeme sistemlerini ileri taşıyarak daha geniş kitlelere ulaşmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Plecas’ın kısa vadeli öncelikleri arasında, kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik net ve uygulanabilir bir vizyon ortaya koymak bulunuyor. Özellikle itibari para ile kripto varlıklar arasında kolay ve güvenli geçiş imkanları sunmak, TON’un ödeme altyapısını ileri taşımak adına odaklanılan başlıca hedefler arasında yer alıyor.

Plecas, Visa’daki görev süresi boyunca Avrupa bölgesindeki kripto faaliyetlerini yönetti ve Visa Crypto departmanında yenilikçi ürünlerin ticarileştirilmesi sürecine liderlik etti. TON Foundation CEO’su Max Crown ile doğrudan çalışacak olan Plecas, ödeme alanında vakfın küresel büyümesine yön verecek.

K33: Strategy’nin Bitcoin alımlarındaki yavaşlama, azalan prim ve artan rekabetle bağlantılı

Bitcoin yatırımlarıyla adından sıkça söz ettiren Strategy, geçtiğimiz haftalarda alımlarına devam etse de kasım ayındaki temposuna göre belirgin bir yavaşlama sergiliyor. K33 Research’ten Vetle Lunde’ye göre bu düşüşün arkasında, şirket hisseleri (MSTR) ile sahip olduğu BTC varlıkları arasındaki prim farkının daralması ve Bitcoin’i bilançolarına ekleyen şirket sayısındaki artış yer alıyor.

Strategy, 19–25 Mayıs arasında ortalama 106 bin 237 dolardan toplam 427,1 milyon dolarlık 4 bin 20 BTC daha satın aldı. Bu tutarın 348,7 milyon doları, yeni başlatılan 21 milyar dolarlık “at-the-market” (ATM) hisse satış programından sağlandı. Ancak Lunde, bu yeni programın kullanım hızının, önceki döneme göre belirgin şekilde azaldığını belirtti.

Kurumsal şirketlerin Bitcoin’e yönelmesiyle birlikte rekabet hız kazanıyor. Bugüne kadar 70’ten fazla firma BTC’yi rezerv varlık olarak benimserken, son olarak Trump Media, 2,5 milyar dolarlık özel yatırım eşliğinde Bitcoin stratejisini açıkladı. Bu gelişmeler, yatırımcı ilgisinin sadece MSTR ile sınırlı kalmamasına neden oluyor.

Lunde, MSTR hisselerinin BTC varlıklarına göre taşıdığı primin geçen hafta yüzde 185’ten 163’e düştüğünü, bunun da şirketin agresif hisse satışlarını sınırlayabileceğini ifade etti.

Şu anda Strategy’nin elindeki Bitcoin miktarı 580 bin 250’ye ulaşmış durumda. Ortalama alım fiyatı 69 bin 979 dolar olan bu varlıkların toplam değeri yaklaşık 40,6 milyar dolar. Bitcoin’in 109 bin dolar seviyelerinde işlem görmesiyle birlikte şirketin kağıt üzerindeki kazancı 23 milyar dolara yaklaşmış bulunuyor.

GameStop’tan ilk Bitcoin hamlesi: 4 bin 710 BTC satın aldı

ABD’li video oyunu ve elektronik perakendecisi GameStop, ilk kez Bitcoin yatırımı yaptığını resmen duyurdu. Şirketin 28 Mayıs’ta X üzerinden yaptığı açıklamaya göre, GameStop toplam 4 bin 710 adet Bitcoin satın aldı.

Açıklamada alımın ne zaman yapıldığı ya da ne kadar ödeme yapıldığına dair detay verilmezken, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (SEC) sunulan Form 8-K dosyasında da bu bilgilere yer verilmedi. Satın alınan Bitcoin’lerin toplam değeri, açıklamanın yapıldığı sırada yaklaşık 513 milyon dolar seviyesindeydi.

Bu yatırım, GameStop’un mart ayında duyurduğu Bitcoin odaklı stratejinin ilk somut adımı oldu. Şirket o dönemde, Bitcoin alımını borçlanma yoluyla finanse edeceğini açıklamış ve 1,3 milyar dolarlık dönüştürülebilir tahvil ihracına gitmişti. Aylardır kripto para gibi alternatif varlıklara yöneleceği konuşulan GameStop’un bu hamlesi, piyasalarda merakla bekleniyordu. Şirket hisseleri, şubat ve mart aylarında bu yöndeki söylentilerle sırasıyla yüzde 18 ve yüzde 12 oranında değer kazanmıştı.

GameStop’un Bitcoin yatırımı, kurumsal şirketler arasında giderek yaygınlaşan trendin bir parçası. Bu alanda öncülüğü, Ağustos 2020’de ilk BTC alımını gerçekleştiren ve halen büyük miktarda Bitcoin tutan Strategy (eski adıyla MicroStrategy) üstlenmişti.
2024 içinde Japon Metaplanet ve Brezilyalı Meliuz gibi şirketler de Bitcoin’i bilanço varlığı olarak benimseyerek benzer yatırımlara imza attı. Son olarak, 27 Mayıs’ta ABD Başkanı Donald Trump’ın sahibi olduğu Truth Social platformunun çatı şirketi Trump Media and Technology Group, daha önce yalanladığı iddiaları doğrulayarak Bitcoin satın almak amacıyla 2,5 milyar dolarlık sermaye artırımı gerçekleştirdiğini açıkladı.

Pakistan ulusal Bitcoin rezervi için harekete geçti 

Pakistan, devlete bağlı stratejik bir Bitcoin (BTC) rezervi kurma kararı aldı. Açıklama, Pakistan Kripto Konseyi CEO’su Bilal Bin Saqib tarafından, Las Vegas’ta düzenlenen Bitcoin 2025 konferansında yapıldı.

Konu ile ilgili açıklama yapan Bin Saqib: “Ulusal Bitcoin cüzdanı, spekülasyon ya da gündem yaratmak amacıyla oluşturulmuyor. Bu Bitcoin’leri elde tutacağız ve asla satmayacağız” ifadelerini kullandı.

Pakistan’ın ne kadar Bitcoin tutmayı planladığı ya da bu varlıkların nasıl temin edileceği henüz açıklanmadı. Hafta başında Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Bin Saqib’i blok zinciri ve kripto para alanlarında özel danışmanı olarak atamıştı. Bin Saqib ayrıca, ülkenin 2 bin megavatlık enerji yatırımıyla hem Bitcoin madenciliği yapacağını hem de yapay zeka veri merkezlerini destekleyeceğini duyurdu. Bunun yanı sıra, Pakistan’ın likit olmayan bazı varlıklarını tokenize etmeyi ve kamu yönetiminde blok zinciri teknolojisinden faydalanmayı da hedeflediğini belirtti.

Pakistan Maliye Bakanlığı, geçtiğimiz mayıs ayında ülkenin kripto para sektörünü düzenlemek amacıyla Pakistan Dijital Varlıklar Otoritesi’ni hayata geçirdi. Bu gelişme, Trump destekli World Liberty Financial adlı kuruluşun, ülkede blok zinciri teknolojisinin benimsenmesini hızlandırmak üzere Pakistan Kripto Konseyi ile bir “niyet mektubu” imzalamasının hemen ardından geldi.

Bin Saqib, söz konusu stratejik planın, ABD’nin kriptoyu benimseme yönündeki son hamlelerinden ilham aldığını vurguladı. Özellikle Başkan Donald Trump’ın ulusal Bitcoin rezervi kurulması yönündeki başkanlık emrinin etkili olduğunu belirterek, “Bir kez daha Amerika Birleşik Devletleri’ne teşekkür ediyoruz, çünkü ilhamımızı onlardan alıyoruz” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin stratejik Bitcoin rezervi, ceza ve sivil davalar sonucu el konulan yaklaşık 200 bin BTC’den oluşuyor. ABD ve Çin, şu anda devlet düzeyinde en büyük Bitcoin varlığına sahip ülkeler konumunda.

FCA, stablecoin ve kripto saklama hizmetleri için düzenleme çağrısı yaptı 

Birleşik Krallık Mali Davranış Otoritesi (FCA), stablecoin’ler ve kripto para saklama hizmetlerine ilişkin önerilen düzenlemeler hakkında kamuoyundan geri bildirim talep etti.

28 Mayıs tarihli görüş talebinde, ülkenin mali düzenleyicisi, yeni düzenleme önerilerinin “kripto düzenlemesine giden yolda atılan en son adım” olduğunu belirtti. Taslak kurallar, daha önce gerçekleştirilen sektör çalıştayları ve alınan geri bildirimler doğrultusunda şekillendirildi. FCA’nın ödeme sistemleri ve dijital finans icra direktörü David Geale, kurumun hem yeniliği desteklemek hem de piyasa güvenini sağlamak istediğini ifade etti. Geale, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “FCA olarak, tüketicilere ve piyasalara fayda sağlayan yeniliği uzun süredir destekliyoruz. Şu anda Birleşik Krallık’ta kripto büyük ölçüde düzenlenmemiş durumda. Biz, yeniliğe olanak tanıyan ancak piyasa bütünlüğü ve güveniyle desteklenen bir sektör için denge kurmak istiyoruz.”

FCA ayrıca, stablecoin düzenlemelerinde Birleşik Krallık Merkez Bankası ile iş birliği içinde çalışacağını belirtti. İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Sarah Breeden, “Merkez bankası, sistemik ölçekte faaliyet göstermesi beklenen stablecoin’ler için bu yılın ilerleyen dönemlerinde tamamlayıcı bir istişare belgesi yayımlayacak” dedi.

FCA, düzenleme kurallarının “düzenlenen stablecoin’lerin değerlerini korumasını sağlamayı” amaçladığını açıkladı. Düzenleyici kurum, müşterilerin teminat varlıklarının nasıl yönetildiği konusunda açık bir şekilde bilgilendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, stablecoin ihraç eden kuruluşların, rezerv varlıkları bağımsız üçüncü taraf bir saklayıcı nezdinde tutmalarının önerildiğini belirtti.

Breeden, FCA’nın önerilerinin Birleşik Krallık’ın stablecoin düzenleme çerçevesini inşa etmeye yönelik daha geniş kapsamlı çabaların bir parçası olduğunu da ekledi: “FCA’nın önerileri, tüketicilerin kripto varlıklarını güvenle saklamakla sorumlu olan kripto saklama hizmeti sunucularının, bu varlıkların etkili bir şekilde güvence altında tutulmasını ve kullanıcılar tarafından her an erişilebilir olmasını zorunlu kılacak.”

Önerilen önlemler, hem stablecoin hem de kripto saklama hizmetleri alanında faaliyet gösteren firmaların iflas etme olasılığını ve olası etkilerini azaltmayı hedefliyor. Bu düzenleyici çabalar, İngiltere Maliye Bakanı Rachel Reeves’in ülkeyi kripto alanında lider konuma taşımayı amaçlayan “kapsamlı bir düzenleyici çerçeve” planını açıklamasının ardından geldi.

ABD Çalışma Bakanlığı, kripto kısıtlamasını geri çekti 

ABD Çalışma Bakanlığı, Biden yönetimi döneminde getirilen ve 401(k) emeklilik planlarında kripto para kullanımını sınırlayan 2022 tarihli yönergeyi yürürlükten kaldırdı. Karar, dijital varlıkların emeklilik yatırımlarına dahil edilmesi konusunda varlık yöneticilerine daha fazla esneklik sağlıyor.

28 Mayıs’ta bakanlık tarafından yapılan açıklamada, eski yönergenin yatırım kararlarında tarafsızlık ilkesine dayalı geleneksel yaklaşımı zedelediği belirtildi. ABD Çalışma Bakanı Lori Chavez-DeRemer, “Bu yetki aşımını geri alıyoruz. Yatırım kararları Washington’daki bürokratların değil, sorumlu yöneticilerin elinde olmalı” ifadelerini kullandı.

2022’de yayımlanan rehberde, Çalışma Bakanlığı kripto paraların “spekülatif ve oynak” doğasına dikkat çekerek, bu varlıkların emeklilik planları katılımcıları için “ciddi riskler” barındırdığını savunmuştu. Rehberde ayrıca, kripto yatırımlarının değerleme sorunları ve düzenleyici belirsizlikler nedeniyle temkinli yaklaşılması gerektiği vurgulanmıştı. Amerikan Bankacılar Birliği (ABA), rehberin kamuya açık bir görüş süreci olmadan yürürlüğe konduğunu eleştirmiş ve uygulamanın geri çekilmesi çağrısında bulunmuştu.
Yeni düzenleme, Donald Trump’ın 2024 seçim kampanyasında dile getirdiği “ABD’yi kripto para alanında dünya lideri yapma” vaadiyle örtüşüyor. 

PSG, Bitcoin hamlesiyle dijital stratejisini güçlendiriyor 

Fransız futbol kulübü Paris Saint-Germain (PSG), hazinesine Bitcoin eklediğini duyurdu. Kulüp, Bitcoin 2025 konferansında yaptığı açıklamada, 2024 yılında nakit rezervlerinin bir kısmını Bitcoin’e dönüştürdüğünü ve bu varlıkları hala elinde tuttuğunu doğruladı.

PSG’nin inovasyon kolu olan PSG Labs, tokenizasyon, DAO’lar, NFT’ler, stablecoin’ler, saklama çözümleri ve blok zinciri tabanlı oyunlara odaklanan Bitcoin girişimlerini desteklemeyi planlıyor. Kulüp, bu girişimlere finansman sağlamanın yanı sıra dijital kanallarında pilot uygulamalar gerçekleştirme ve dünya genelinde 500 milyondan fazla hayranına erişim imkanı sunma gibi destekler de verecek.

PSG Labs Başkanı Par Helgosson, Bitcoin’in kulübün uzun vadeli dijital stratejisinin bir parçası olduğunu belirterek, PSG’nin bilançosunda BTC bulunduran ilk büyük spor kulüplerinden biri olduğunu vurguladı.

PSG’nin taraftar kitlesinin yaklaşık yüzde 80’inin 34 yaşın altında olması, kulübü yeni neslin finansal eğilimlerini benimsemeye yöneltti. Kulübün kripto yolculuğu 2018’de taraftar token’ı ile başlamış ve 2024’te bir blok zinciri doğrulayıcısı başlatmasıyla daha da derinleşmişti.

SEC: “Staking faaliyetleri kayıt zorunluluğu taşımıyor” 

ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Kurumsal Finansman Bölümü, 29 Mayıs Perşembe günü yaptığı açıklamada, belirli blok zinciri staking faaliyetlerinin menkul kıymet teklifi kapsamında değerlendirilmediğini duyurdu.

Açıklamada, “Bölümün görüşüne göre Protokol Staking Faaliyetlerine katılanların bu işlemleri Menkul Kıymetler Yasası kapsamında Komisyon’a kaydettirmeleri gerekmez” ifadelerine yer verildi.

Bölüm, bu görüşün kapsanan kripto varlıkların proof-of-stake (hisse ispatı) ağlarında stake edilmesi, saklayıcılar ve node operatörleri gibi üçüncü taraf hizmet sağlayıcılarının faaliyetleri ile bunlara bağlı hizmetler için geçerli olduğunu belirtti. Özellikle “bağlantılı” hizmetler, kişisel staking, üçüncü tarafla birlikte kişisel saklama yoluyla staking ve saklayıcıların varlık sahipleri adına staking yaptığı düzenlemeleri kapsıyor.

SEC bölümü ayrıca, kapsanan kripto varlıkların menkul kıymet tanımı kapsamında finansal araç teşkil etmediğini ve staking faaliyetlerine ilişkin son görüşün Howey Testi kullanılarak yapılan değerlendirme sonucunda ortaya konulduğunu vurguladı.

SEC Komiseri Hester Peirce yaptığı açıklamada, “Bugünkü açıklama, ABD’deki staker’lar ve ‘staking-as-a-service’ sağlayıcıları için memnuniyet verici bir netlik sunuyor” diyerek, “güvenlik sağlamak bir ‘menkul kıymet’ değildir” ifadelerini kullandı. Jito Labs’in hukuk direktörü Rebecca Rettig, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, SEC’in bu sonucunun kripto borsa yatırım fonlarının (ETF) ürünlerine staking’i dahil etmesinin önünü açtığını ifade etti.

Eski Başkan Gary Gensler’ın görevden ayrılmasının ardından SEC, kripto düzenlemeleri konusunda daha fazla netlik sunmaya yönelik adımlar atmaya başladı. Mart ayında SEC, proof-of-work (iş ispatı) madencilik faaliyetlerinin menkul kıymet faaliyeti olarak değerlendirilmediğini açıklamıştı.

Panama Belediye Başkanı’ndan Bitcoin şile hızlı kanal geçişi önerisi 

Panama City Belediye Başkanı Mayer Mizrachi, Panama Kanalı’ndan geçen yük gemilerinin Bitcoin ile ödeme yaparak öncelikli geçiş hakkı elde edebileceğini söyledi.
Las Vegas’ta 29 Mayıs’ta düzenlenen Bitcoin 2025 Konferansı’nda konuşan Mizrachi, El Salvador’un Bitcoin politikalarının önde gelen isimleri Max Keiser ve Stacy Herbert ile katıldığı panelde bu fikrini kamuoyuyla paylaştı. Panelin moderatörlüğünü Bitcoin Beach Direktörü Mike Peterson üstlendi. Mizrachi, “Bir kanalımız var, Bitcoin ile ödeme yapanlara ayrıcalık tanısak, gemilerini daha hızlı geçirsek nasıl olur?” dedi.

Karayipler ile Pasifik Okyanusu’nu birbirine bağlayan Panama Kanalı, küresel ticaretin can damarı konumunda. Her yıl dünya deniz ticaretinin yaklaşık yüzde 5’i bu kanaldan geçiyor. Panama hükümeti, 2023 Ekim – 2024 Eylül döneminde kanaldan yaklaşık 5 milyar dolar gelir elde etti. Bu süre zarfında yaklaşık 10 bin gemi geçiş yaptı ve toplamda 423 milyon ton yük taşındı.

Panama Kanalı, Aralık 2024’te yeniden dünya gündemine oturmuştu. Donald Trump, Çin’in bölgede artan etkisini gerekçe göstererek kanal üzerindeki kontrolün yeniden ABD’ye geçmesi gerektiğini savunmuş, ayrıca Amerikan gemilerine “adaletsiz” geçiş ücretleri uygulandığını iddia etmişti.

Panama City, kripto para adaptasyonu konusunda bölgedeki en aktif şehirlerden biri haline geldi. Belediye, kısa süre önce vergiler, cezalar ve çeşitli belediye hizmetleri için kripto para ile ödeme yapılmasına izin veren bir düzenlemeyi hayata geçirdi. Bitcoin ile kanal geçiş ücretlerinin ödenmesi fikri, Mizrachi’nin Panama’da Bitcoin’in benimsenmesi adına ortaya koyduğu birçok öneriden biri. Belediye Başkanı, ayrıca Panama City için bir Bitcoin rezervi oluşturmayı da planladığını söyledi. Şehrin ülke ekonomisinin yarısından fazlasına ev sahipliği yaptığını vurgulayan Mizrachi, böyle bir adım için meclis onayına ihtiyaç duymadığını ifade etti.

Mizrachi, Panama’da her yıl 5 milyar doların üzerinde Bitcoin işlem hacmi gerçekleştiğini iddia etti. Ancak birçok vatandaşın yasal belirsizlik nedeniyle bu konuda sessiz kalmayı tercih ettiğini, Bitcoin’in büyük ölçüde “kapalı kapılar ardında” kullanıldığını belirtti.

Banco Santander, stablecoin planlarını gündemine aldı 

Küresel bankacılık devi Banco Santander, bireysel müşterilere yönelik kripto para hizmetlerini genişletmeyi ve stablecoin geliştirmeyi değerlendiriyor.

Henüz planlama aşamasında olan proje kapsamında, bankanın hem dolara hem de euroya endeksli stablecoin’ler sunmayı düşündüğü bildirildi. Bloomberg’in 29 Mayıs tarihli haberine göre, bu adım büyük bankaların dijital varlık alanındaki artan ilgisinin bir parçası.

JPMorgan, Bank of America, Citigroup ve Wells Fargo gibi ABD’nin önde gelen finans kuruluşları da Başkan Donald Trump döneminde kriptoya yönelik düzenlemelerde yaşanan olumlu gelişmelerin ardından benzer projeler üzerinde çalışıyor. Stablecoin savunucuları, bu varlıkların ABD dolarının küresel hakimiyetini güçlendirebileceğini, ödeme sistemlerinde para dolaşımını hızlandırabileceğini, bankacılık hizmetlerine erişimi olmayanlara kapı aralayabileceğini ve küçük işletmeleri küresel finans piyasalarıyla buluşturabileceğini savunuyor.

Ancak sektörde herkes aynı fikirde değil. Bazı banka yöneticileri ve sektör temsilcileri, stablecoin’lerin geleneksel bankacılık sistemine zarar vereceğini düşünüyor. ABD’deki banka lobileri ve bazı senatörler, stablecoin düzenlemelerine karşı çıkarak, bu varlıkların bankaların kâr marjını azaltacağı ve finansal sistemi dönüştüreceği yönünde endişelerini dile getiriyor. Özellikle faiz getirisi sağlayan stablecoin’ler büyük tartışma yaratmış durumda. Mart 2025’te Washington’da düzenlenen DC Blockchain Zirvesi’nde konuşan New York Senatörü Kirsten Gillibrand, “Bir stablecoin ihraççısının faiz verebilmesini ister misiniz? Muhtemelen hayır. Çünkü eğer böyle bir faiz imkanı varsa, kimse parasını yerel bir bankada tutmak istemez” ifadelerini kullandı. Gillibrand, hane halkı ve küçük işletmelerin kredilere erişimde geleneksel bankalara bağımlı olduğunu vurgulayarak, faizli stablecoin’lerin bu sistemi zayıflatabileceği uyarısında bulundu.

Bybit TR Hakkında

Haziran 2024’te Bybit, Narkasa’yı Bybit TR olarak yeniden markalaştırarak Türk kripto pazarına olan bağlılığını güçlendirdi. Bu stratejik hamle, Türk kullanıcılara yerelleştirilmiş ve güvenli bir kripto ticareti deneyimi sunma konusundaki kararlılığımızın altını çiziyor. Narkasa Yazılım Ticaret Anonim Şirketi tarafından işletilen Bybit TR, en yüksek hizmet ve güvenlik standartlarını sağlarken, Türk pazarının özel ihtiyaçlarını karşılamak için uyarlanmış bağımsız bir marka olarak duruyor.

Bybit Hakkında

Bybit, 50 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren, işlem hacmine göre dünyanın en büyük ikinci kripto para borsasıdır. 2018 yılında kurulan Bybit, kripto yatırımcılarının ve tüccarlarının ultra hızlı bir eşleştirme motoru, 7/24 müşteri hizmetleri ve çok dilli topluluk desteği bulabilecekleri profesyonel bir platform sunmaktadır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

4.Türkiye Avrupa İş Dünyası Ödülleri Görkemli Bir Törenle Sahiplerini Buldu

4.Türkiye Avrupa İş Dünyası Ödülleri Görkemli Bir Törenle Sahiplerini Buldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Vector Bilimsel Test Cihazları Ana sponsorluğunda 29 Mayıs 2025’te İstanbul’da düzenlenen 4. Türkiye Avrupa İş Dünyası Ödülleri, iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getiren görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Etkinlik, İstanbul’un Fethi’nin 572. yılına özel olarak hazırlanan sahne gösterileriyle taçlandırıldı. 

Tören, BHS Group Medya Atakan TAŞUR & Koray BOZAT tarafından organize edildi ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen iş insanları, sanatçıları, siyasetçileri ve bürokratları bir araya getirdi. Gecede, “Yılın En İyi Sanatçısı Pınar Eliçe, Yıllın En İyi Müzik Grubu Kafadar, Yılın En İyi Erkek Oyuncusu  Emre Kızılırmak, Yılın En İyi Şarkısı Karalaya Karalaya Feryal Sapin “layık görüldü. Ayrıca, Mavi Vatan Kurucusu Tüm Amiral Cihat Yaycı, Davut TÜRKOĞLU, Tuğba İDİS, Av.Yusuf DERE, Av.Abdullah DÜZGÜN, Mine TOPBAŞ, Nilgün ALBAR, Erdem YANIK ve Madina  TAGAEVA özel başarı ödülleri kazandı. 

Etkinliğin amacı, Türkiye ve Avrupa iş dünyası arasındaki işbirliğini artırmak, yerli ve milli üretici şirketleri ödüllendirerek Türk markalarının global değerini yükseltmek ve uluslararası ticaret hacmini geliştirmek olarak belirlendi. Ayrıca, etkinlik kapsamında nitelikli bir iş ağı oluşturulması hedeflendi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Mayıs Ayında Kimya Sektöründen 2,7 Milyar Dolarlık İhracat

Mayıs Ayında Kimya Sektöründen 2,7 Milyar Dolarlık İhracat
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin ihracatı mayıs ayında aylık rekor kırarak yüzde 2,7 artışla 24,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kimya sektörü ise mayıs ayındaki rekor ihracata 2,7 milyar dolar ile en çok katkı sağlayan ikinci sektör oldu. Sektörün beş aylık ihracatı 13 milyar doları geçti.

 Kimya sektörünün mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, “Mayıs ayında kimya sektörümüz 2,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu yıl Ocak- Mayıs olarak beş aylık ihracatımız ise 13 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin en çok ihracat yapan ikinci sektörü olarak, tarife savaşlarının yaşandığı ve küresel belirsizliklerin olduğu, öngörülebilir bir ortamdan uzak, oldukça değişkenlik gösteren bu süreçte ihracatçılarımızı göstermiş oldukları üstün gayretlerden dolayı kutluyorum. Ülkemizin büyümesi ve kalkınması için ihracatı destekleyici adımlar atılması önemli. Bu yönüyle 30 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Yeni Yatırım Teşvik Sistemi’ni, ülkemizin kalkınmasında kritik öneme sahip kimya sektörümüz açısından stratejik bir dönüm noktası olarak görüyor ve sektörümüze güç kazandıracağına inanıyoruz. Kimya sektörü, sunduğu yüksek katma değer ve 27 farklı sektöre sağladığı hammadde, yarı mamul veya mamul girdileriyle Türkiye ekonomisinin lokomotif alanları arasında yer alıyor. Yeni teşvik sistemi kapsamında verilen nakdi destekler, kurumlar vergisi indirimleri, sigorta primi desteği ve yer tahsisi imkanları, sektörde büyük ölçekli yatırımların hızlanmasına katkı sağlayacaktır. Özellikle petrokimya, ilaç hammaddesi, plastik ve boya üretimi gibi kritik alanlarda bu desteklerin yatırımı ciddi ölçüde teşvik edeceğine inanıyoruz. Biz de İKMİB olarak düzenlediğimiz faaliyetlerle sektörümüzü desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku