DOLAR 39,3698 0.38%
EURO 45,6363 0.76%
ALTIN 4.288,02-0,92
BITCOIN 42645222.58518%
İstanbul
24°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Ceren Kaya

Ceren Kaya

16 Haziran 2025 Pazartesi

Intermax Logistics, Transport Logistic Fuarı’nda Yeni Pazarlara Kapı Açtı

Intermax Logistics, Transport Logistic Fuarı’nda Yeni Pazarlara Kapı Açtı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Intermax Logistics, Münih’te düzenlenen Transport Logistic Fuarı’nda bu yıl da yerini aldı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çelikel, kimya sektörüne yönelik sundukları lojistik çözümlere fuarda gösterilen ilginin, bu alandaki öncülüklerini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.

Türkiye ile Almanya ve Avrupa ülkeleri arasında gerçekleştirdiği yoğun taşıma operasyonlarıyla sektörde fark yaratan Intermax Logistics, Münih’te düzenlenen Transport Logistic Fuarı’nda bir kez daha yerini aldı. Şirket, 100’ün üzerinde ülke ve bölgeden 75 binden fazla kişinin ziyaret ettiği fuarda, yeni pazarlara açılma hedeflerini güçlendiren verimli toplantılar gerçekleştirdi.

Intermax Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Çelikel, ADR’li taşımacılık başta olmak üzere kimya sektörüne sundukları yüksek kalitedeki hizmetlerine fuarda gösterilen ilginin, sektördeki öncülüklerini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti 

Kimyevi taşımalardaki uzmanlığını sergiledi

Yeni iş birlikleri kurarak sektördeki konumlarını daha da sağlamlaştırdıklarını ifade eden Çelikel, “Her geçen yıl fuara daha hazırlıklı katılıyoruz ve bu yıl da iş fırsatlarını en verimli şekilde değerlendirdik. Global trendleri yakından takip ederek yenilikçi çözümlerimizi daha da ileriye taşıyoruz. Yaptığımız görüşmeler, mevcut bağlantılarımızı güçlendirdiği gibi yeni projeler için de önemli kapılar açtı. Kimya sektöründeki uzmanlığımızı uluslararası arenada bir kez daha sergileyerek yeni pazarlar için yeni iş birlikleri kurduk.” diye konuştu.

Avrupa’daki imzasını büyütecek

Çelikel, geleceğe dair hedeflerinin büyük olduğunu dile getirerek, “İki yıl sonraki fuara geldiğimizde çok daha güçlü bir altyapımız olacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda, yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Intermax Logistics olarak, global ölçekte yenilikçi ve güvenilir çözümler sunmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Her yeni iş birliğinin, müşterilerine daha hızlı, daha güvenilir ve daha yenilikçi çözümler sunma taahhütlerini pekiştirdiğini vurgulayan Çelikel, Avrupa çapındaki hizmetlerini daha geniş alana yayma konusundaki çalışmalarının süreceğini de sözlerine ekledi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

İstanbul Park Artık TOSFED’e Emanet

İstanbul Park Artık TOSFED’e Emanet
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonu ile 2005 yılındaki açılışından bu yana, 9 kez Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yapan İstanbul Park’ta, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) yönetiminde yeni bir dönem başlıyor. 

İstanbul Park pistinin mülkiyetine sahip olan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile T.C. Gençlik ile Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokolün ardından, Cumhuriyet tarihimizin en büyük spor tesisi olan İstanbul Park yarış pistinin tüm işletme sorumluluğu Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED)’na verildi. TOSFED yönetiminde başlayacak yeni dönem, 16 Haziran Pazartesi günü İstanbul Park’ta yapılan basın toplantısında Federasyon Başkanı Eren Üçlertoprağı tarafından duyuruldu. TOSFED Başkan Vekili Nisa Ersoy, TOSFED Başkan Yardımcıları Faruk Süren, Cemil Onur Sürmeli, Beyza Avcıoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin de yer aldığı toplantıya, 100’ün üzerinde medya mensubu katıldı.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan başkan Üçlertoprağı; 20 sene önce inşa edilen kıymetli tesisin uzun zamandır etkin şekilde kullanılamadığını hatırlatarak, TOSFED yönetiminin yoğun çabaları neticesinde başlayan bu yeni dönemde, TOSFED olarak tek gayelerinin kamu faydasını ilk öncelikleri yaparak, ülkemizin tek uluslararası yarış pistinin sporumuza, halkımıza ve spor turizmi vasıtasıyla ülkemize fayda sağlayacak şekilde işletilmesi olacağını açıkladı. 

Pistte öncelikle kapsamlı bir revizyon ve tadilat çalışması yapılması gerektiğini belirten Eren Üçlertoprağı, “Devamında otomobil sporlarını yayma ve geliştirme ilkemiz çerçevesinde; farklı seviyelerde uluslararası ve ulusal yarışmalar organize etmeyi, sporcularımız için antrenman programları yürütmeyi, sürüş eğitimleri ve sosyal sorumluluk projeleri düzenlemeyi, otomobil ve ilgili sektör firmalarıyla yapılacak işbirlikleri ile İstanbul Park’ı ülkemizin otomobil sporları ile otomotiv etkinliklerinin merkezi haline getirmeyi planlıyoruz. Ayrıca pistin içindeki alana Uluslararası standartlarda bir karting pisti inşa etmek, en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor.” dedi.

Eren Üçlertoprağı, sözlerini “Sporumuz açısından bir milat olabilecek yepyeni bir sayfa açmamıza izin veren başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, sporumuza her daim büyük imkanlar sağlayan Sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak, bizlere güvenerek Türk sporuna böylesine kıymetli bir tesisin kazandırılmasını mümkün kılan Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy ve iki Bakanlığımızın ilgili tüm birim yöneticilerine teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz.” şeklinde tamamladı.

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Canik Bölge Turizminde Zirveye Koşuyor

Canik Bölge Turizminde Zirveye Koşuyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, 140 milyon Türk Lirası yatırım değerine sahip Karadeniz Bölgesi’nin en büyük macera parkı olma özelliğini taşıyan Canik Macera Parkı ile ilçenin bölge turizminin merkez noktası haline geleceğini söyledi.

Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Canik’e kazandırdıkları projelerle ilçenin turizmden aldığı payı yukarıya taşıyacaklarını belirtti. 140 milyon TL yatırım değeriyle Karadeniz Bölgesi’nin en büyük macera parkı olacak Canik Macera Parkı’nın yapım çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Canik’imizin turizminden aldığı payı yukarıya taşıyor, bölge turizminin merkezi haline getiriyoruz” dedi. 

Karadeniz Bölgesi’nin En Büyüğü

Canik Macera Parkı’nın yapım çalışmalarını 6.9 hektar alan üzerinde sürdürdüklerini kaydeden Başkan İbrahim Sandıkçı, “Karadeniz Bölgesi’nin en büyük macera parkı olma özelliğini taşıyan Canik Macera Parkımızın yapım çalışmalarına aralıksız bir şekilde devam ediyoruz. 140 milyon TL yatırım değerine sahip Canik Macera Parkımızla ilçemizin turizmden aldığı payı yukarıya taşıyacağız. Yurt içinden ve yurt dışından ziyaretçilerimizi Canik Macera Parkımızda ağırlayacağız” şeklinde konuştu.

Doğa İle Macera Bir Arada

Canik Macera Parkı’nın Hasköy Mahallesi’nde mevcut doğal alanın korunarak yapıldığına ve içerisinde birçok özelliği barındırdığına dikkat çeken Başkan İbrahim Sandıkçı, ayrıca ziyaretçilerin doğa ile buluşma noktası olacak Canik Macera Parkı’nda zipcoaster, pentathlon ve survivor parkurları, dev salıncaklar, serbest düşüş ve tırmanma duvarları, ip parkurları, çocuk oyun ve aktivite alanları, spor destek binası, paintball alanı, ağ trambolin, gökyüzü merdiveni, dev sapan, kamelyalar, yürüyüş ve dinlenme alanlarının yer alacağını belirtti.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Koray Kocabalkan: Sürdürülebilirlik Dijitalleşmeyle Güçlenmeli

Koray Kocabalkan: Sürdürülebilirlik Dijitalleşmeyle Güçlenmeli
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilişim Uzmanı ve Kolaytik Kurucu Ortağı Koray Kocabalkan, sürdürülebilirliğin belgelerle sınırlı kaldığını, Türkiye’de otellerin ve şirketlerin kağıt tüketiminin çevresel zarar verdiğini belirtti.

Koray Kocabalkan: “Sürdürülebilirlik Belgelerle Sınırlı Kalmamalı”
Her sektörde çevreci belgeler, sürdürülebilirlik sertifikaları ve yeşil tanıtım materyalleri giderek yaygınlaşırken, işletmelerin temel operasyonel süreçlerinde büyük ölçüde kâğıt kullanımına devam edildiği görülüyor. Yapılan analizlere göre, Türkiye’de orta ve büyük ölçekli bir işletme, aylık ortalama 30.000 sayfa kâğıt tüketiyor. Bu da yıllık yaklaşık 360.000 sayfa, yani yalnızca bir otel için 4 yetişkin ağaç ve 15.000 litre su kaybı anlamına geliyor.

Bilişim Uzmanı ve Kolaytik Kurucu Ortağı Koray Kocabalkan, turizm sektöründe sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konusunda yaptığı değerlendirmede, “Sürdürülebilirlik yalnızca sertifikalar almakla sınırlı kalmamalı. İşletmelerin kağıt tüketimini azaltarak dijital dönüşümü hızlandırması hem çevresel fayda sağlayacak hem de operasyonel verimliliği artıracaktır.” dedi.

Çevresel Etkiler ve İşletmelere Yansıyan Maliyetler

Kâğıt tüketiminin yalnızca çevresel etkilerle sınırlı kalmadığını belirten Kocabalkan, üreticiler ya da işletmelerin zaman, iş gücü ve maliyet kaybına uğradığını vurguladı. “Kağıda dayalı form, kayıt ve raporlama süreçleri, çalışanlara ciddi bir operasyonel yük getiriyor. Dijital sistemlerle bu işlemler saniyeler içinde tamamlanabilirken, hâlâ geleneksel yöntemlerin tercih edilmesi sürdürülebilirlik hedefleriyle çelişiyor.” dedi.

Sürdürülebilirlik Basılı Belgelerle Değil, Gerçek Zamanlı Dijital Uygulamalarla Ölçülmeli

Sürdürülebilirlik sertifikasyon süreçlerini yöneten birçok resmi prosedür hâlâ kâğıt tabanlı olarak yürütülüyor. Kocabalkan, “Sürdürülebilirlik ancak süreçlerin ölçülebilir, raporlanabilir ve optimize edilebilir hale gelmesiyle sağlanabilir. Belgeler almak tek başına yeterli değil, günlük operasyonlarda da çevresel etkileri azaltacak adımlar atılmalı.” şeklinde konuştu.

Turquality Vizyonuna Katkı: Kolaytik ile Dijital Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik*

Devletin işletmeleri desteklediği markalaşma ve ihracat programı Turquality, dijital dönüşüm ve sürdürülebilir altyapıların kurulmasını öncelikli hedefler arasında görüyor. Firmaların bu desteklerden maksimum fayda sağlaması için, fiziksel evrak yükünü dijitale taşımaya yönelik yatırımların kritik önem taşıyor. Koray Kocabalkan: “Kolaytik kullanan işletmelerin belge ve veri yönetim süreçlerini dijital ortama taşıyan, yerli teknolojiyle geliştirilen ve uluslararası pazarlara ölçeklenebilir nitelikte bir yazılım çözümüdür. Turquality programının temel hedeflerinden biri olan *marka değeri oluşturma, **operasyonel mükemmeliyet, **verimlilik artışı* ve *küresel rekabet gücü* gibi alanlara doğrudan katkı sağlıyoruz. Sahada veya ofiste kağıtla yürütülen tüm veri toplama ve form yönetimi süreçlerini dijitalleştirerek, bizimle çalışan kurumlar Turquality programında vurgulanan *kurumsal süreçlerin standartlaştırılması ve yalınlaştırılması* hedefini direk desteklemiş oluyoruz.” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Benzersiz bir karaktere sahip ve ikon haline gelmeye aday Maxi-Rib tekneler bu iş birliğinden doğdu.

Benzersiz bir karaktere sahip ve ikon haline gelmeye aday Maxi-Rib tekneler bu iş birliğinden doğdu.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tecnorib ve Pirelli’nin 2005 yılında başlayan iş birliğinden doğan Maxi-Rib tekneler, performanstasarım ve ayırt edici karakteri bir araya getiriyor; Pirelli’nin sportif karakterini yollardan denizcilik dünyasına aktarıyor. 

Başarılı modeller ve 19 ülkedeki Sacs Tecnorib distribütörlerinin geniş ağı sayesinde 20 yılda 1.000‘den fazla PIRELLI markalı tekne üretildi. 30‘u aşkın milletten tekne sahibine teslim edilen bu modeller günümüzde Florida kıyılarında, Avustralya koylarında, İtalya ve Avrupa denizlerinde seyrediyor. Tekne satışlarının son iki mali yıldaki cirosu ise her sene 20 milyon doları aşmış durumda.

Bu önemli yıl dönümü Pirelli Genel Merkezindeki Villa Bicocca degli Arcimboldi’de özel bir etkinlikle kutlandı. Bu kapsamda düzenlenen sergide tasarım, inovasyon ve performans tutkusunun yirmi yıllık yolculuğunun öne çıkan anları vurgulandı. 

Pirelli Design ve Varlık Dönüşümü Kıdemli Başkan Yardımcısı Marco Maria Tronchetti Provera, “Sacs Tecnorib ile olan iş birliğimiz, mükemmelliğe ulaşma çabasının değerli bir örneğini temsil ediyor ve nasıl kalıcı olabileceğini gösteriyor. Birlikte çalışarak PIRELLI markasının yenilikçilik, sportiflik ve cazibe gibi değerlerini, sektörün standartlarını yeniden tanımlayan bir dizi tekne ile denizcilik dünyasına aktarmayı başardık. Bu yıl dönümü sadece elde edilen sonuçları değil, aynı zamanda gelecekte büyümeye devam etme arzusu, kararlılık ve hırsla geleceğe bakan bir anlaşmanın gücünü de kutluyor.” dedi.

Tecnorib Kurucusu Gianni De Bonis, “Karmaşık bir projede yirmi yıldır yakın iş birliği yapabilmek bize gurur veriyor. Başından beri PIRELLI markasının niteliklerini yenilikçi ve uluslararası bir yaklaşımla denizcilik dünyasına uyarlayarak yorumlamaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Sacs Tecnorib Başkanı ve CEO’su Matteo Magni ise konuşmasında, “Bu yıl dönümü başarılı bir iş birliğinin yenilenmesini temsil ediyor. Aynı zamanda stratejik devamlılık açısından yeni mücadelelerin üstesinden gelmeye, sürdürülebilirlik ve uluslararası kalkınma konularına daha da fazla dikkat göstermeye yönlendiriyor.” dedi.

İlk modellerden sürat teknelerine: Stil kodlarını yeniden tanımlayan ikonik bir seri

  • PIRELLI P ZERO™ 770 modelinin keskin hatlar, tepkisel bir gövde ve net orantılarla  lanse edilmesi denizcilik dünyasında yeni bir stili tanımladı. Ayrıca P ZERO™ lastiğin ilk kez boru tipi lastiklerde görülen sırt deseni, onu takip edecek tüm PIRELLI markalı modelleri tanımlayacak görsel bir kimliğin başlangıcı oldu. 
  • Proje 2007 yılında PIRELLI 1400 ile yeni bir forma evrildi. Bu tekne, offshore yarışlarından ilham alan tasarımıyla Red Dot Tasarım Ödüllerinde “Best of the Best” ödülünü kazandı. 
  • 2012 yılında doğan PIRELLI 1000 Cabin, serinin tarihindeki en çok satan kabinli tekne haline geldi. Şık tasarımla konforu buluşturan 1100 Cabin modeli hem kullanıma hem tekne deneyimine farklı bir perspektif getiriyor. 
  • Serinin amiral gemisi niteliğindeki PIRELLI 1900, koleksiyonun en etkileyici modeli olarak 2017 Cannes Boat Show sırasında tanıtıldı. Offshore tarzı performansı, geniş kapalı alanları, heykelimsi hatları ve iddialı görünümüyle yeni bir maxi-rib tekne doğdu. 
  • 2019 yılında kimliği güçlendirilen seri; kompakt, sade ve anında ayırt edilen jet tender (yat botları) modelleriyle genişletildi. 
  • Uzun yılların deneyimiyle güçlenen iş birliği kapsamında bir “walkaround” modeli geliştirildi. 2020 yılında tanıtılan PIRELLI 42, bağlantılı alanları ve eşsiz bir deneyimi benzersiz ve sportif bir karakterle birleştirmesiyle öne çıktı. Bu tekne, günümüzde PIRELLI 30, 35 ve markanın gerçek amiral gemisi olan PIRELLI 50‘yi de içeren PIRELLI SPEEDBOATS serisinin ilk modeli oldu.
  • Ana ürün yelpazesinin yanı sıra PIRELLI TENDERS serisi de tekne sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilen tasarımları ve çok yönlü, geniş seçkisiyle kendine ayrı bir yer edindi. 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku