03 Temmuz 2025 Perşembe
Trump Japonya'ya Pirinç Tarife Tehdidinde Bulundu
İlk Açık Eşcinsel İmam Suikast Kurbanı
Rasim Ozan Kütahyalı hakkında gözaltı kararı verildi.
Doğuş Çay Yılda 2 Milyon Ton Tarım Ürününü Ekonomiye Kazandırıyor
İhtiyaç Kredisi Kullanacaklara Müjde! Limitler Arttı, Vadeler Uzadı! İşte Yeni Kredi Rakamları
Aile Bakanlığı'nın Sevgililer Günü Paylaşımına Siyasi Cepheden Sert Tepki
Türkiye’nin en büyük özel sektör çay üreticisi Doğuş Çay, 40’ıncı kuruluş yılı olan 2025 yılına yılda yaklaşık 2 milyon tarım ürünü satın alıp işleyerek ekonomiye kazandıran güçlü bir tarım şirketi olarak girdi. 1985 yılında Rize’de bir aile şirketi olarak kurulan, çay ile başlayan üretim süreci bugün şeker, salça, soğuk çay, limonata ve cips üretimiyle çeşitlenen Doğuş Çay, tarım sektöründe yeni yatırımların ön hazırlığını yapıyor.
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu listesindeki yerini 5 puan yükseltti
Doğuş Çay, tarım şirketi olarak üretimde elde ettiği çeşitlilik ve satış başarısıyla, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) hazırladığı ‘Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024’ araştırmasında 18,5 milyar TL’ye ulaşan üretimden satış rakamı ile 2023 yılına göre 5 puan yükselerek 98’inci sıradaki yerini aldı. Şirket aynı listede 2023 yılında 103’üncü sırada yer almış, 12,7 milyar TL’lik üretimden satış rakamı elde etmişti.
Patatesten domatese, mısırdan şeker pancarı ve çaya, ürünleri çiftçilerden alıp fabrikasında işliyor
Rize’de 5 adet çay işleme ve 1 adet paketleme ve Ordu’da 1 adet çay paketleme fabrikası ile yıllık 50 bin ton siyah çay üretim kapasitesine sahip olan Doğuş Çay’ın tarım sektöründeki çalışmalarını anlatan Doğuş Çay Yönetim Kurulu Üyesi Harika Karakan Batallı, “Çiftçilerimizden yılda 250 bin ton yaş yaprak, yılda 1.350.000 ton şeker pancarı, 73 bin ton patates, 90 bin ton domates ve 23 bin ton mısır alımı yapıyoruz. Ardından bu ürünleri fabrikalarımızda işleyip, paketleyip Türkiye’nin dört bir yanına satışını kendi markalarımız altında yapıyoruz” dedi. Batallı, yılda 80 bin litrelik soğuk içecek üretimi yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Her yıl 70 bin çiftçiyle çalıştıklarını, bunun 50 bine yakınının çay üreticisi olduğunu kaydeden Batallı, “Çayda dökme çay, poşet çay, yeşil çay, soğuk çay ve bitki-meyve çayları alanında üretimimiz var. Doğuş Şeker üretimimizi Türkiye’nin en yüksek kotalı şeker fabrikalarından biri olan Afyon Şeker Fabrikası’nda sürdürüyoruz. Bursa’daki salça fabrikalarımızda Demko markasıyla salça üretimi yapıyoruz. Cips kategorisinde ise Patos, Cipso ve Çerezos markalarını İstanbul’da Pendik’te, İzmir’de, Aksaray’da ve Bursa’da olmak üzere 4 şehirdeki cips fabrikamızda yüzde 100 yerli olarak üretiyoruz” diye konuştu.
“Şeker pancarından küspe ve melas da üreterek sürdürülebilir üretime örnek oluyoruz”
Doğuş Çay’ın bugün fabrikalarında ana üretimden arda kalan yan ürünleri de üretime kazandırmalarının gerçek anlamıyla bir tarım şirketi olmalarının yansıması olduğunu kaydeden Batallı, şöyle devam etti: “Şeker fabrikasında üretimi yapılan şeker pancarına ek olarak arda kalan alanlardan küspe ve melas üretimi yapıyoruz. Afyon’daki şeker fabrikasına yatırım yaparak sürdürülebilir bir hammadde olan şeker pancarı melasını da kullanarak yeni ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Bu başarı, üretim ekibimizin titiz çalışmasının ve sürekli iyileştirme çabalarının bir göstergesi oldu.”
“Tarımı, TEMA ile yürüttüğümüz sürdürülebilirlik projeleriyle destekliyoruz”
Tarım şirketi olarak üretim yapmanın ötesine geçtiklerini, sürdürülebilir tarım projeleri ve enerji yatırımlarıyla bu alanı destekleyerek hem çiftçilere hem de son tüketicilere fayda yaratma prensibiyle çalıştıklarını kaydeden Batallı, TEMA Vakfı’yla 8 yıldır ‘Her Dem Toprak İçin’ adıyla sürdürülebilir çay tarımı projesi yürüttüklerini ve bu sayede örnek tarlalarda doğru uygulamalarla yüzde 50’ye yakın verim artışı sağlandığını hatırlattı. Bu projeye düzenli olarak devam edeceklerini kaydeden Batallı, projede doğru tarım, doğru hasat, doğru gübre kullanımları alanında çiftçilere eğitimler verip iyi tarım konusunda onları bilinçlendirdiklerini sözlerine ekledi.
“Ülke ekonomisine destek vererek bu yıl da büyümemizi sürdüreceğiz”
Batallı, Doğuş Çay’ı bugün tarım sektöründeki en önemli şirketlerden biri yapan en temel dinamikleri arasında; ileriyi görebilen vizyonu ve değişen tüketici tercihleri karşısında doğru stratejiler belirleyerek beklentilerin üzerinde ürünler geliştirmesi olduğunu kaydetti. Her yıl mutlaka büyüme hedefi koyduklarını kaydeden Batallı, “Bu yıl da aynı hedefle yatırım yapmaya; kırsal kalkınmayı, yerli üretimi ve sürdürülebilir tarımı destekleyerek ülke ekonomimize katkı sağlamaya devam edeceğiz. Yeni ürünler üzerinde de çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde çayda yine gençlerin ve ailelerin ilgisini çekecek yeni ürünlerimiz ve salça sektöründe de katma değer yaratan yeni ürün üretimimiz gündemde olacak” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Kripto para piyasasının toplam değeri 3,46 trilyon dolar, Bitcoin ağırlığı %62,7 ve değeri 2,17 trilyon dolarda. Dün Bitcoin Spot ETF’lerine 408 milyon dolar giriş, Ethereum Spot ETF’lerinde 2 milyon dolar çıkış gerçekleşti. CoinTR Araştırma Departmanı tarafından hazırlanan bültende kripto ekosistemindeki gelişmelere yer veriliyor.
Kripto paralarda son 24 saat
Bitcoin, ethereum ve diğer başlıca kripto para birimleri sabahın erken saatlerinde olumlu makroekonomik gelişmelerin ve ticaret anlaşmasının etkisiyle kayda değer kazançlar elde etti. Bitcoin en son 12 Haziran’da 109 bin doların üzerine çıkmıştı. Ethereum da %5,58 artışla 2.564$’a yükselirken XRP, Solana ve Dogecoin de yeşile döndü. Uzmanlar, M2 para arzındaki son artışa işaret ederek, piyasanın bugünkü yükselişi büyük ölçüde makro likiditeye bağlıyorlar.
ABD, Vietnam’la ticaret anlaşması imzaladı
ABD, Vietnam ile bir ticaret anlaşması imzalayarak Vietnam’dan yapılan ithalata uygulanan gümrük vergilerini başlangıçta önerilen %46’dan %20’ye indirdi. ABD’nin 90 günlük tarife duraklamasının 9 Temmuz’daki sonuna yaklaşırken meydana gelen bu gelişme, diğer ülkelerle devam eden ticaret müzakerelerinden olumlu sonuçlar alınabileceğine işaret edebilir. Bu gelişme tüm piyasalarda risk iştahını arttırdı,
Bloomberg’den Balchunas: “İlk spot Solana stake ETF’si ilk gün işlemlerinde 33 milyon dolarlık hacme ulaştı”
Bloomberg Kıdemli ETF Analisti Eric Balchunas’ın X’te yaptığı açıklamada göre, dün piyasa açılışında faaliyete geçen ilk spot Solana staking borsa yatırım fonu yaklaşık 33 milyon dolarlık işlem hacmiyle günü kapattı. “REX-Osprey Solana + Staking ETF “nin günü yaklaşık 1 milyon dolar değerinde yönetim altındaki varlıkla kapattığını söyleyen Balchunas, “bugünkü hacme” dayanarak bu miktarın ikinci gün işlemlerinde 10 milyon dolara kadar yükselmesini beklediğini sözlerine ekledi.
REX-Osprey ETF, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından değerlendirilmekte olan sözde “stake ETF”lerin birçoğunun aksine, 1940 Yatırım Şirketi Yasası olarak adlandırılan daha sıkı menkul kıymetler kılavuzu kapsamında tescil edildi.
1940 Menkul Kıymetler Yasası uyarınca, fonlar varlıklarını nitelikli bir saklama kuruluşunda tutmalıdır. REX-Osprey Çarşamba günü yaptığı açıklamada, dijital varlıkların hem saklanması hem de hisselendirilmesi için onaylanmış tek federal olarak düzenlenmiş banka olan Anchorage Digital’i saklama kuruluşu olarak görevlendirdiğini açıkladı.
İflas yargıcı, Celsius’un Tether’e açtığı davanın devamına karar verdi
New York’taki bir iflas yargıcı, Celsius’un stablecoin ihraççısı Tether’e karşı açtığı 4,3 milyar dolarlık davanın izin vererek, Celsius’un Tether’in bitcoin teminatını uygunsuz bir şekilde tasfiye ettiği iddialarını takip etmesine izin verdi.
Pazartesi günü dosyalanan mahkeme belgesine göre, Celsius Ağustos 2024’te Tether’e karşı bir dava açmış ve Tether’in Celsius’un teminatını – bugünkü piyasa fiyatlarıyla yaklaşık 4,3 milyar dolar değerinde 39.542 BTC – gerekli 10 saatlik bekleme süresinin dolmasından önce uygunsuz bir şekilde yangın satışı yaptığını iddia etmişti.
Celsius, bitcoin de dahil olmak üzere kripto para birimlerini teminat olarak kullanarak Tether’den kredi almıştı. Tether, 2022 yılında Celsius’un kredilerini desteklemek için ek teminat sağlaması için birden fazla talepte bulundu.
Davaya bakan Baş İflas Yargıcı Martin Glenn, Celsius’un o zamanki CEO’su Alexander Mashinsky’nin teminatlarını nakde çevirmek için verdiği iddia edilen sözlü iznin “yetersiz” olduğunu yazdı. Yargıç, firmaların anlaşmasında belirtildiği üzere 10 saatlik süreye riayet edilmemesinin yine de bir sözleşme ihlali teşkil edebileceğini kaydetti.
TEKNİK ANALİZ
Bitcoin (BTC)
Bitcoin, sabah saatlerinde 109.700 dolar seviyesini test ederek son günlerin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu yükselişle birlikte 108.300 dolardaki önemli direnç bölgesi kırıldı. Şu sıralarda 109.200 – 109.500 bandında işlem gören BTC için kısa vadede 111.000 ve 114.500 dolar seviyeleri hedef haline gelmiş durumda. Teknik göstergeler açısından RSI 64 seviyesine ulaşarak aşırı alım bölgesine yaklaştı. 50 günlük hareketli ortalama olan 105.600 doların üzerinde kalınması, yükselişin teknik açıdan da güçlü olduğunu gösteriyor.
Zincir üstü veriler de bu görünümü destekliyor. Son 24 saatte borsalardan yaklaşık 9.300 BTC çıkışı gerçekleşti. Bu, yatırımcıların varlıklarını satmak yerine saklamayı tercih ettiğini ve satış baskısının düşük olduğunu ortaya koyuyor. 1.000 BTC ve üzeri balina cüzdanlarında artış yaşanırken, uzun vadeli tutulan coin oranı %69’un üzerine çıkmış durumda. Bu, piyasada ciddi bir “HODL” eğilimi olduğunu gösteriyor.
ETF cephesinde ise BlackRock ve Fidelity’nin spot Bitcoin ETF’lerine son üç günde toplamda 310 milyon doları aşan giriş gerçekleşti. Bu kurumsal talep, yükselişin arkasındaki temel güçlerden biri olarak öne çıkıyor.
Ethereum (ETH)
Ethereum, 2.590 dolar seviyesinde işlem görüyor. Son günlerde Bitcoin’in liderliğinde yaşanan yükselişlere eşlik eden ETH, 2.620 dolar direncini test etmeye çalışıyor. Bu seviyenin aşılması durumunda kısa vadede 2.650 ve 2.720 dolar seviyeleri hedeflenebilir. Aşağı yönlü düzeltmelerde ise 2.520 ve 2.450 dolar seviyeleri önemli destek konumunda bulunuyor. RSI’a göre alım yönlü momentum hâlâ güçlü. 50 günlük hareketli ortalama ise yaklaşık 2.480 dolar seviyesinden geçiyor ve fiyatı desteklemeye devam ediyor.
Zincir üstü veriler Ethereum için teknik tabloyu destekliyor. ETH staking oranı yükselme eğiliminde ve toplam arzın %27,4’ü staking havuzlarında kilitli durumda. Bu, likit arzı azaltarak fiyat üzerinde arz kısıtlılığı yaratıyor. Son 24 saatte borsalardan yaklaşık 198.000 ETH çekildi; bu da yatırımcıların coin’lerini satış yerine saklama eğiliminde olduğunu gösteriyor. 10.000 ETH ve üzerindeki transferlerde artış görülüyor; özellikle merkeziyetsiz platformlar ve kurumsal cüzdanlar arasında hareketlilik dikkat çekiyor.
Ağ üzerindeki günlük aktif cüzdan sayısı 415.000 seviyesinde, bu da Ethereum’un hem yatırım hem de kullanım amaçlı yoğun ilgi gördüğünü gösteriyor. Spot ETF için henüz onay gelmemiş olsa da, beklentiler fiyatlamaya yavaş yavaş yansıyor. Eğer teknik olarak 2.600 – 2.650 dolar bandı kalıcı şekilde aşılabilirse, Ethereum için yeniden 2.800 dolar ve üzeri seviyeler gündeme gelebilir.
XRP (Ripple)
XRP bugün 2,2650 dolar seviyesinde işlem görüyor. Son yükselişle 2,25 – 2,30 dolar direnç bölgesinin içinde kalıcılık sağlıyor. Bu bandın üzerinde kalması halinde 2,30 ve 2,40 dolar seviyeleri hedef olarak izlenebilir. Aşağıda ise 2,20 ve 2,15 seviyeleri destek görevi görüyor. RSI 59 seviyesinde ve momentum pozitif.
Zincir üstü veriler XRP’de büyük işlem aktivitesinin arttığını gösteriyor. Son 24 saatte 10 milyon XRP üzeri transferlerde %16 artış oldu ve bu hareketlerin büyük kısmı Asya merkezli cüzdanlardan geldi. Borsalardan toplamda 94 milyon XRP çıkışı yaşandı. RippleNet kurumsal ödeme trafiğinde Latin Amerika ve Güneydoğu Asya bölgelerinde artış gözleniyor. XRP yakım oranı günlük ortalama 7.500 XRP civarında seyrediyor, bu da arz üzerinde hafif deflasyonist baskı oluşturuyor. Genel olarak hem teknik göstergeler hem de zincir üstü veriler XRP’nin 2,30 dolar seviyesini aşması halinde yeni bir ivme yakalayabileceğini, ancak burada direncin güçlü olduğu söylenebilir. Yukarı yönlü kırılma halinde fiyatın 2,40 ve üzerini test etmesi mümkün.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Garanti BBVA’nın varlıklı müşterileri için tasarladığı ‘Benim Bankacım’ programıyla, kişiye özel hizmetler ve avantajlar artık tek bir çatı altında ve kişiye özel belirlenen uzman bir bankacı desteğiyle sunuluyor.
Garanti BBVA, bireysel bankacılıkta “Benim Bankacım” programıyla birlikte kişiye özel finansal hizmetler sağlamada yeni bir dönemin kapılarını açıyor. Program, her bir müşteriye özel atanan müşteri yöneticisinin desteğiyle, tüm finansal ihtiyaçları kişiye en uygun çözümlerle karşılıyor. Ayrıca programla, danışmanlıktan sunulan özel avantajlara, en yeni teknolojilerden sağlam güvene uzanan yeni bir hizmet modeli yaratılıyor.
“Benim Bankacım” kapsamında, müşteriler için sağlanan özel finansal danışmanlığına, şube ve iletişim merkezlerinde öncelikli hizmetlere ve daha pek çok destek ve ayrıcalığa, Garanti BBVA Mobil’de yer alan “Benim Bankacım” sekmesi ve menüsü üzerinden ulaşmak mümkün. Bankacılık hizmetlerinin ötesinde, hayatın farklı alanlarında da müşteriye eşlik eden bu yapı sayesinde, bir yandan dijitaldeki platform üzerinden anlık tekliflere, kampanyalara ve kişisel bankacınızla direkt ulaşabilirken, diğer yandan özel etkinlik davetleri, seçkin markalarda ayrıcalıklar gibi değerli fırsatlardan da yararlanabiliyorsunuz.
Sizi tanıyan bankacınızın desteği hep yanınızda
Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik, “Benim Bankacım” ile ilgili yaptığı açıklamada, odaklarında her zaman müşteri ihtiyaçlarını en doğru şekilde karşılamanın yer aldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Garanti BBVA olarak her bir kişiye özel hizmet sunmanın, güçlü müşteri ilişkileri kurmanın ve bu ilişkileri dijital araçlarla zenginleştirmenin asıl işimiz ve en değerli yatırım olduğuna inanıyoruz. Benim Bankacım programı da bu anlayış doğrultusunda geliştirdiğimiz çatı bir müşteri programı. Varlıklı müşterilerimiz artık ihtiyaçlarını tek bir kaynaktan ve her an onları tanıyan bir bankacının desteğiyle karşılayabilecek; kendilerine özel sunulan avantajlardan anında haberdar olabilecek. Deneyimimiz ve dijital altyapımız sayesinde işlerimizi her zaman bir adım öteye taşımaya devam edeceğiz.”
Ayrıcalıklı Yaşam Deneyimi
“Benim Bankacım” programı kullanıcılarına hayatın hemen her alanında özel avantaj ve indirimler de içeriyor. Örneğin program, American Express kart ile seçkin restoran ve otellerde %20’ye varan indirim, Miles&Smiles kredi kartlarında 5,5 kata kadar daha fazla mil kazanımı, yurt dışı piyasalarda işlem avantajları, kasko ve konut sigortasında %10 bonus gibi fırsatları da içinde barındırıyor. Ayrıca, yüksek nakit çekim limitleri, sağlıklı yaşam etkinliklerine erişim, dijital yatırım araçlarıyla kolay işlemi imkânı ve özel marka iş birlikleriyle birlikte etkinliklere katılım gibi ayrıcalıklarla hem finansal hem de daha keyifli bir yaşam için fırsatlar içeren bir sistem sunuluyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, Lara Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini iki katına çıkaracak dev altyapı yatırımını sürdürüyor. Yaklaşık 1,5 milyar TL yatırım bedeliyle hayata geçirilen projenin inşaat çalışmalarının 2026 yılı Temmuz ayında tamamlanması hedefleniyor.
Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü, gerçekleştirdiği büyük ölçekli yatırımlarla kenti daha temiz, sağlıklı ve çevre dostu bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor. Bu doğrultuda, Lara Atıksu Arıtma Tesisi’nde başlatılan kapasite artırımı çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.
ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE MODERNİZASYON BİR ARADA
Kapasite artışının yanı sıra tesisin tüm üniteleri, enerji verimliliği yüksek ekipmanlarla modernize edilerek daha çevreci ve sürdürülebilir hale getirilecek. Bu kapsamda anaerobik SİO-P havuzu dağıtma ünitesi, BİO-P havuzu, havalandırma havuzu, 4 adet son çökeltme havuzu, geri devir ve fazla çamur pompa istasyonu, 2 adet köpük haznesi, trafo ve jeneratör ünitesi ile blower binası gibi yeni yapılar inşa edilecek. Mevcut yapılarda ise elektromekanik ekipmanlar yenilenecek.
YENİ YAPILAR İÇİN SAHADA YOĞUN ÇALIŞMA
Halihazırda ASAT tarafından sahada, son çökeltme havuzları ile geri dönüş ve fazla çamur pompa istasyonunda betonarme imalatlar; havalandırma havuzu, anaerobik BİO-P havuzları ve dağıtım yapısında ise kazı ve borulama çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor.
ARITMA KAPASİTESİ İKİ KATINA ÇIKACAK
Çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte tesisin günlük ortalama arıtma kapasitesi 75.000 metreküpten 150.000 metreküpe, maksimum kapasitesi ise 200.000 metreküp/gün seviyesine ulaşacak. Böylece tesis, yaklaşık 1 milyon kişilik nüfusa hizmet verebilecek bir yapıya kavuşacak. Antalya’nın çevre sağlığına önemli katkı sağlayacak bu stratejik yatırım tamamlandığında, ASAT tarafından kentte sürdürülebilir atıksu yönetimi açısından büyük bir adım daha atılmış olacak. Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) kredisiyle finanse edilen projenin inşaat çalışmalarının 2026 yılı Temmuz ayında tamamlanması hedefleniyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Küresel para politikalarındaki belirsizlik, bölgesel jeopolitik riskler ve iç piyasadaki dalgalanmalar, döviz kurlarında oynaklığı artırırken; kurumsal firmalar için finansal risk yönetimi her zamankinden daha kritik bir hale geliyor. Türkiye sermaye piyasalarının önde gelen yatırım kuruluşlarından biri olan Gedik Yatırım, bu belirsizlik ortamında firmalara özel, dinamik ve entegre riskten korunma (hedging) çözümleri sunarak, işletmelerin bilanço dayanıklılığını artırmayı hedefliyor.
Kur riski yalnızca kâr marjlarını değil, aynı zamanda sermaye yapısını ve yatırım kararlarını da doğrudan etkiliyor. Bu bağlamda, riskin stratejik olarak yapılandırılması gereken bir süreç olduğuna inanan Gedik Yatırım, Kurumsal Hazine Hizmetleri kapsamında döviz riskini yönetecek çok katmanlı araçlar sunuyor.
Gedik Yatırım’ın sunduğu çözümler arasında ilk sırada, firmaların gelecekteki döviz pozisyonlarını bugünden sabitleyerek kur oynaklığına karşı önlem almalarını sağlayan Vadeli Döviz Alım-Satım İşlemleri yer alıyor. Bu klasik ancak etkili yöntem, özellikle ithalat ve ihracat odaklı firmalar için kur belirsizliğini ortadan kaldırarak planlamayı kolaylaştırıyor.
Daha esnek bir yapı sunan Opsiyon Sözleşmeleri, firmaların döviz piyasasındaki olası hareketlere karşı kontrolü ellerinde tutmalarına olanak tanıyor. Opsiyonlarla işletmeler, olumsuz senaryolarda korunma sağlarken, olumlu piyasa koşullarından da faydalanabiliyor.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP) İşlemleri ise, dövize dayalı kontratlar aracılığıyla profesyonel düzeyde bir risk yönetimi imkânı sunuyor. VİOP’ta gerçekleştirilen pozisyon alımları, kaldıraç etkisiyle özellikle aktif risk yöneticileri tarafından tercih ediliyor.
Kur riskine karşı etkin bir koruma sağlarken ek maliyet yaratmayan Sıfır Maliyetli Riskten Korunma Stratejileri de Gedik Yatırım’ın sunduğu önemli çözümler arasında. Bu stratejiler, opsiyonların esnekliğinden yararlanma imkanı verirken müşteriler açısından maliyet yaratmadığından, özellikle fiyat hassasiyeti yüksek firmalar için stratejik bir risk yönetimi seçeneği haline geliyor.
Finansal Mühendislik Yaklaşımıyla Geliştirilmiş Stratejiler
Gedik Yatırım Hazineden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Coşan Yeğenoğlu, kur riskinin tek boyutlu bir problem olmadığını vurgulayarak şunları belirtiyor:
“Kur dalgalanmalarının etkisi sadece kısa vadeli kârlılıkla sınırlı değil; yatırım kararları, teminat yapısı, borç çevirme kabiliyeti gibi birçok finansal parametre bu dalgalanmalardan etkilenebiliyor. Biz, müşterilerimizin ihtiyacına göre özel olarak tasarladığımız hedging stratejileri ile bu süreci yönetilebilir hale getiriyor, onları daha sağlam bilanço yapılarıyla geleceğe hazırlıyoruz.”
Gedik Yatırım, sunduğu ürünlerin yanı sıra düzenli olarak gerçekleştirdiği eğitim programları ve seminerlerle, kurumsal yatırımcıların ve finans profesyonellerinin risk yönetimi konusundaki bilgi seviyesini artırmayı da misyonunun bir parçası olarak görüyor. Bu vizyon, yalnızca hizmet sağlayıcı değil, aynı zamanda finansal okuryazarlığın gelişimine katkı sunan bir rehber konumunu da beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak dalgalı piyasa koşullarında istikrarın, tesadüflere bırakılamayacak kadar stratejik bir konu olduğuna inanan Gedik Yatırım, kurumsal firmaların döviz bazlı risklerini yalnızca azaltmakla kalmayıp; bu riskleri stratejik bir avantaja dönüştürebilecek uzmanlık ve araçlarla donatılmış bir çözüm ortağı olarak öne çıkıyor.
Daha fazla bilgiye www.gedik.com adresinden ulaşabilir, Gedik Yatırım’ın deneyimli uzman kadrosuyla doğrudan iletişime geçerek size özel çözümler hakkında danışmanlık alabilirsiniz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı