DOLAR 38,7523 0.36%
EURO 43,7000 0.3%
ALTIN 4.144,240,99
BITCOIN 40001612.07187%
İstanbul
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Ceren Kaya

Ceren Kaya

09 Mayıs 2025 Cuma

Corendon Airlines’ta üst düzey atama

Corendon Airlines’ta üst düzey atama
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Avrupa’nın öncü hava yolu markalarından Corendon Airlines, 20. yaşını kutladığı 2025 yılında yönetim kadrosunu deneyimli isimlerle güçlendiriyor. Havacılık sektöründe önemli bir kariyere sahip olan Paul Schwaiger, Corendon Airlines’ın Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CCO) olarak atandı. Paul Schwaiger, şirkete uzun yıllar boyunca değerli katkılar sunan Mine Aslan’ın ardından bu görevi devraldı.

 Corendon Airlines’ta üst düzey bir atama gerçekleşti. Türkiye’de ve Avrupa’da havacılık sektöründe birçok yeniliğe imza atan şirketin yeni Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CCO) Paul Schwaiger oldu. 

Mart 2024’ten bu yana Corendon Airlines’ta stratejik danışman olarak görev yapan Schwaiger, bu süreçte yönetim ekibiyle yakın iş birliği içerisinde çalışarak birçok ticari ve yapısal iyileştirme sürecine liderlik etti.

“Paul Schwaiger’ın CCO görevini üstlenmesinden memnuniyet duyuyoruz”

Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer atamaya ilişkin açıklamasında, “Paul Schwaiger’ın CCO görevini üstlenmesinden memnuniyet duyuyoruz. Kalıcı atama süreci tamamlanana kadar ticari faaliyetlerimiz Paul Schwaiger tarafından yönetilecek. Stratejik vizyonu ve operasyonel uzmanlığı sayesinde satış organizasyonumuzu güçlendiren Paul Schwaiger, temel süreçlerin sadeleştirilmesine de önemli katkılar sağladı,” dedi.

“Güvenli ve sürdürülebilir bir büyüme için birlikte çalışacağız”

Atama hakkında değerlendirmede bulunan Paul Schwaiger ise “Corendon Airlines’ın yetkin ekibiyle birlikte çalışmak benim için hem büyük bir onur hem de önemli bir sorumluluk. Güvenli ve sürdürülebilir bir büyüme için birlikte çalışacağız. Türkiye ve Avrupa’daki operasyon lisanslarımızla, başlıca tatil destinasyonlarına değer sunmayı sürdüreceğiz,” ifadelerini kullandı.

Havacılık sektöründe satış ve tur operatörü iş birlikleri alanında güçlü bir geçmişe sahip olan Paul Schwaiger, kariyerine Lufthansa’da başlayarak Almanya’da ve Asya’da çeşitli üst düzey görevlerde bulundu. Ardından SunExpress ve Condor gibi önde gelen tatil odaklı havayollarında kilit roller üstlendi. Schwaiger, özellikle Almanca konuşulan ülkelerden Türkiye’ye yönelik turizmin gelişmesinde etkin rol oynadı.

2025’te 20. kuruluş yıldönümünü kutlayan Corendon Airlines önümüzdeki yaz sezonunda; Birleşik Krallık, Almanya, Polonya, Avusturya ve İsviçre’den İspanya, Yunanistan, Mısır ve Türkiye gibi popüler tatil destinasyonlarına uçuşlar gerçekleştirecek. Düsseldorf, Hannover, Köln-Bonn ve Nürnberg ise şirketin öne çıkan uçuş üsleri arasında yer alacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Başkan Sengel Kuyumcu’dan içme suyunda kararlılık mesajı verdi!

Başkan Sengel Kuyumcu’dan içme suyunda kararlılık mesajı verdi!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Kuyumcu Mevkii’nde devam eden içme suyu çalışmalarını inceleyerek alandan yaptığı canlı yayınla süreç hakkında bilgi verdi. İZSU emekçilerinin büyük bir özveri ile çalıştığını belirten Başkan Sengel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve İZSU bürokratlarının kararlılığı ile sürecin hızla ilerlediğini belirtti.

16 Nisan’da başlayan çalışmalarının arazinin zorlu yapısına karşın hızla ilerlediğini belirten Başkan Sengel; “Hepimizin özlemini duyduğu, çeşmeyi açar açmaz içilebilecek suya kavuşacağımız o projeyi gerçekleştirmek adına 15 Nisan itibariyle İZSU emekçileri Kuyumcu Mevkii’nde ilk kazmayı vurmuşlardı. İZSU’nun şu ana kadar yaptığı bütün güzel projelerin içerisinde bizim için göz bebeği olan, 2015 yılından bu yana beklediğimiz, hepimizin özlemini duyduğu ve çeşmeyi açtığımızda o kaliteli suya kavuşabileceğimiz bu projenin her adımı bizim için çok önemli” dedi.

Başkan Filiz Ceritoğlu Sengel; “15 Nisan’dan bu yana İZSU emekçilerinin 500 metre gibi çok ciddi bir alanı büyük bir emekle nasıl aşabildiklerini gördük. İZSU emekçileri büyük bir özveri ile çalışıyorlar. İnanılmaz sıcak burası ve ne yazık ki de görüldüğü gibi bu yaz çok sıcak geçecek ama sıcağa rağmen çalışmaya devam edenler var. Çünkü bu ilçeyi sevenler var. Bu memleketi sevenler var ve halk sağlığını hepimizden daha çok düşünenler var” dedi.

KARARLI KADROLAR ÇOK KIYMETLİ

Efes Selçuk’ta çeşmelerden içilebilir içme suyunun akması için uzun yıllardır bir bekleyiş olduğunu belirten Başkan Sengel; “Burada hem çalışma arkadaşlarımız, emekçi arkadaşlarımız var, hem bizlerden mesul olan amirlerimiz, başkanlarımız ve müdürlerimiz de var. Bazen bir fikir ortaya çıkar ama bunu pratiğe dökebilmek büyük emek ister.  Ancak kesinlikle biz bunu yapacağız diyen, kararlı kadrolar çok kıymetli. İşletmeler 2. Bölge Dairesi Başkanı Emre Sardoğan’a. İZSU Genel Müdürümüz Gürkan Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. İZSU emekçilerine çok teşekkür ediyorum. Cemil Başkanımızın inancı ve sağlıkçı olmasının da getirmiş olduğu o şevk ile birlikte atılmış olan bütün emin adımlara çok teşekkür ediyorum” dedi.

2. Bölge Dairesi Başkanı Emre Sardoğan çalışmalar hakkında bilgi vererek; “Sizlerin de söylediği gibi gerçekten çok uzun izin süreçlerinin sürdüğü bir dönem yaşadık. Şu anda imalata başladık. Çok zorlu bir imalat aşamasındayız. Zeminimiz çok sert kayadan ibaret. Yaklaşık 12 metre derinliği buluyoruz. 500 metrelik hattımızı sizin de söylediğiniz gibi Eylül ayını tamamlayıp çeşmelerinden sularımızı akıtmayı düşünüyoruz” dedi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

11. Corendon Run To Sky Yarışları başlıyor

11. Corendon Run To Sky Yarışları başlıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kemer Belediyesi’nin ana sponsorluğunda bu yıl 11’incisi düzenlenecek olan Corendon Airlines Tahtalı Run To Sky yarışları öncesinde basın toplantısı düzenlendi.

Corendon Playa Kemer Otel’de düzenlenen basın toplantısına, Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Kemer Belediye Meclis Üyesi Cansın Efir, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB) Başkanı İlhan Arıdıcı, Kemer Turizmci ve İş İnsanları Derneği (KEMİAD) Başkan Yardımcısı Özkan Çakmak, Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) Yönetim Kurulu Üyesi ve Olympos Teleferik Genel Müdür Yardımcısı Haydar Culfa, Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Ali Şenkaynağı, yarış koordinatörü Polat Dede, Fraport Tav Antalya Airport Kurumsal İletişim Direktörü Berrin Toker, Corendon Airlines Kurumsal İletişim Müdürü Pınar Pehlivan, Sky Runner Series Başkan Yardımcısı Morgan Pilley, sporcular ve basın mensupları katıldı.

Kemer Belediyesi’nin ev sahipliğinde yapılacak olan organizasyon, Türkiye’nin ilk skyrunning yarışı olma özelliği taşıyor.

Bu yıl ilk Skyrunner Word Series 2025 takviminde yer alacak olan yarışlar, 65 kilometrelik Berg Sky Race, 27 kilometrelik Run To Sky ve 12 kilometrelik KemerRun kategorilerinde yapılacak ve 25 ülkeden 500 sporcu ter dökecek.

Basın toplantısında konuşan Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz, Corendon Airlines Tahtalı Run To Sky yarışlarının doğa, spor ve turizmin birbiriyle uyumlu olduğu bir organizasyon olduğunu söyledi.

 Yarışların Kemer’de düzenlenmesinin büyük bir gurur kaynağı olduğuna işaret eden Kaymakam Solmaz, “Organizasyonu dünya klasmanına taşıyabilmek ve sürdürülebilir olması çok önemli. Organizasyonda emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Yarışlara katılacak olan sporculara da başarılar diliyorum.” dedi.

Kemer Belediye Meclis Üyesi Cansın Efir ise yarış için gelen sporcuları ve diğer paydaşları Kemer’de ağırlamaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi.

Organizasyona Kemer Belediyesi olarak destekçi ve ev sahibi olmanın çok önemli olduğuna işaret eden Efir, “Turizm Kemer için tek geçim kaynağı ve eskisi gibi sadece deniz, kum ve güneş değil. Artık eğlence, sanat ve sporun iç içe olduğu bir sektör. Kemer Kaymakamlığı, Kemer Belediyesi, Kemer Turizm Komitesi ve diğer paydaşlar olarak elimizden geldiği kadar bu tür organizasyonlara destek oluyoruz. Hafta sonu yarış dışında organize edilen DJ partileri, dans ve açık hava sinemasıyla tatil ve yarış için gelen misafirlere değişik bir deneyim yaşatmak istiyoruz. Kemer turizmini bir adım daha öne çıkarmak için çalışmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan da yarışların sürdürülebilir olması Antalya ve Kemer’in spor turizmine büyük katkı sağladığını belirterek, organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ettiğini söyledi.

Yarış Koordinatörü Polat Dede ise yarışlar ve parkurlar hakkında teknik bilgiler vererek, organizasyona ev sahipliği yapan Kemer Belediyesi ve Kemer Kaymakamlığı başta olmak üzere tüm paydaşlara teşekkür ettiğini kaydetti.

Basın toplantısının ardından protokol üyeleri hatıra fotoğrafı çektirdi.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Kripto para piyasasının toplam değeri 3,3 trilyon doları geçti.

Kripto para piyasasının toplam değeri 3,3 trilyon doları geçti.
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Lider kripto para birimi Bitcoin (BTC) 104 bin dolar seviyesini zorlarken, altcoin’ler de kazançlarını sürdürüyor. Bybit TR’nin hazırladığı Günlük Kripto Para Haber Bülteni’nde günün öne çıkan gelişmeleri ve detayları yer alıyor.

Bybit TR Ülke Müdürü Kutluhan Akçın, kripto ekosistemindeki gelişmeleri değerlendirdi: “ABD Başkanı Trump’ın Birleşik Krallık ile ticaret anlaşması imzaladığını açıklaması ve Çin ile gümrük tarifeleri konusunda olumlu mesajlar vermesi, küresel risk iştahını artırırken, kripto piyasasına da güçlü bir yükseliş momentumu kazandırdı. Toplam piyasa değeri 3,34 trilyon dolara ulaşırken, Bitcoin’in 100 bin doları aşması yatırımcı güveninin tazelendiğini gösteriyor. Ethereum tarafında çift haneli yükseliş dikkat çekerken, Pectra güncellemesinin devreye girmesiyle yüzde 20’lik güçlü bir sıçrama gördük. Bu, teknik gelişmelerin fiyata yansımasının güçlü bir örneği olarak öne çıkıyor. Diğer yandan, Japon yatırım şirketi Metaplanet’in 21,25 milyon dolarlık faizsiz tahvil ihracıyla yeni Bitcoin alımı planlaması, kurumsal taraftaki iştahın hala canlı olduğunu gösteriyor. Öte yandan, Japon yatırım şirketi Metaplanet’in 21,25 milyon dolarlık faizsiz tahvil ihracıyla yeni Bitcoin alımı planlaması, kurumsal taraftaki iştahın yüksek olduğunu gösteriyor. Regülasyon ve kurumsal adaptasyon cephesinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Amerikan fast food zinciri Steak ‘n Shake’in Bitcoin ile ödemeleri kabul edeceğini açıklaması, perakende kullanım alanlarının genişlemeye devam ettiğini gösteriyor. Uniswap’ın Unichain tabanlı v4 sürümünde Ethereum’u geride bırakması ise Layer2 çözümlerinin DeFi ekosisteminde giderek daha belirleyici rol oynayacağını işaret ediyor. Öte yandan, Hut 8’in 134,3 milyon dolarlık zarar açıklaması, dönüşüm sürecinde olan madencilik şirketlerinin hala yatırım odaklı ilerlediğini yansıtıyor.

Kripto piyasa değeri 3,34 trilyon dolara ulaştı: Bitcoin ve altcoin’lerde sert yükseliş 

Kripto para piyasası yükselişine devam ediyor. Piyasadaki bu yükseliş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşik Krallık ile ticaret anlaşması imzaladığını açıklaması ve Çin ile gümrük vergilerinin düşürülmesi yönünde olumlu sinyaller vermesiyle birlikte geldi.

Kripto para piyasasının değeri son 24 saatte yüzde 3,9 artışla 3.34 trilyon dolara ulaşırken, altcoin piyasa değeri 1.28 trilyon dolar seviyesine yükseldi. Bitcoin 8 Mayıs Perşembe günü 100 bin dolar seviyesini aşarak güçlü bir performans sergiledi. Son 24 saatte yüzde 4,2 artış yaşayan lider kripto para birimi, 102 bin 964 dolar seviyesinde işlem görmeye devam ediyor. Ethereum (ETH) çift haneli kazançlara ulaşarak son 24 saatte yüzde 17,7 yükseldi ve 2 bin 229 dolar seviyesinde fiyatlanıyor. XRP yüzde 6 artışla 2,30 dolar, Solana ise yüzde 8,6 artışla 162,91 dolar seviyesinde yer alıyor. 

Öte yandan, 8 Mayıs tarihinde Bitcoin spot ETF’leri toplam 117 milyon dolarlık net giriş sağlarken, Ethereum spot ETF’lerinden 16,11 milyon dolarlık çıkış yaşandı. Böylece, Ethereum ETF’lerinde görülen çıkış serisi üçüncü gününe ulaştı. 

Ethereum, Pectra yükseltmesi sonrası yüzde 20 yükseldi 

Ethereum (ETH), perşembe akşamı 2 bin 200 dolar seviyesinin üzerine çıkarak yüzde 20’lik dikkat çekici bir yükseliş kaydetti. Bu sert yükseliş, yatırımcıların risk iştahındaki artış ve ağın en önemli güncellemelerinden biri olan Pectra yükseltmesinin devreye alınmasıyla gerçekleşti.

Presto Research araştırma analisti Min Jung, “ETH, yılın büyük kısmında Bitcoin’in gerisinde kalmıştı. Ancak Pectra güncellemesiyle birlikte piyasalarda yeniden güven oluştu. ETH/BTC oranı yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 40 gerileyerek 0,02’ye düşmüştü. Bu seviyelerden alıcıların devreye girmesi şaşırtıcı değil” değerlendirmesinde bulundu.

Ethereum’un yüzde 20’lik günlük yükselişi, Mayıs 2021’den bu yana kaydedilen en büyük tek günlük artış olarak öne çıktı.

Yükselişi tetikleyen Pectra yükseltmesi, 6 Mayıs Salı günü Ethereum ana ağında başarıyla etkinleştirildi. 2022’deki Merge’den bu yana yapılan en kapsamlı güncelleme olarak kabul edilen Pectra, staking verimliliğini artıran, doğrulayıcı süreçlerini iyileştiren ve Layer2 ölçeklenebilirliğini geliştiren bir dizi teknik yenilik içeriyor. Güncellemenin ardından Ethereum, ABD ile Çin arasında yeniden başlayan ticaret müzakerelerinin de desteğiyle, genel kripto piyasasındaki yukarı yönlü ivmeye eşlik etti.

LVRG Research Direktörü Nick Ruck, yaptığı açıklamada, “Pectra yükseltmesi, piyasada boğa havası yarattı ve altcoin’lerde ciddi kazançları tetikledi. Olumlu makroekonomik gelişmelerin yanı sıra, yatırımcılar kriptoyu yeniden belirsizliklere karşı bir güvenli liman olarak görmeye başladı. Altcoin’lerin negatif trendi kırması ve artan risk iştahı, piyasaya yeni bir enerji kazandırdı” dedi.

Amerikan fast food zinciri Steak ‘n Shake, Bitcoin ile ödeme kabul edecek

Amerikan fast food zinciri Steak ‘n Shake, 16 Mayıs’tan itibaren tüm şubelerinde Bitcoin ile ödeme kabul edeceğini duyurdu.
Şirket, 9 Mayıs’ta X platformunda yaptığı paylaşımda, kripto parayı 100 milyondan fazla müşterisinin kullanımına sunduğunu belirterek, “hareket daha yeni başlıyor” ifadesini kullandı ve paylaşımını “Steaktoshi” imzasıyla bitirdi.

Steak ‘n Shake, mart ayında sosyal medya üzerinden “Steak ‘n Shake Bitcoin kabul etmeli mi?” sorusunu paylaşarak BTC ile ödeme seçeneğine dair ilk ipuçlarını vermişti. Bu paylaşım kripto para topluluğunun ve Jack Dorsey gibi Bitcoin destekçilerinin dikkatini çekti. Dorsey, gönderiye hızlı bir şekilde “evet” yanıtını verdi. Şirket, o tarihten bu yana Bitcoin temalı pazarlama kampanyaları, Tesla çekilişleri ve sosyal medya paylaşımlarında verdiği görsel ipuçlarıyla bu adımın sinyallerini vermeye devam etti.

Bitcoin’in ödeme aracı olarak kabul edilmesi, kripto paraların ana akımda benimsenmesi açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Zira bugüne kadar çok az sayıda restoran zinciri, sınırlı pilot programların ötesine geçerek tam ölçekli kripto ödemelerini hayata geçirebildi. Kripto ödemelerini en erken kabul eden restoranlardan biri olan Subway, 2013’te bazı şubelerinde Bitcoin ödemelerini pilot olarak başlatmıştı. KFC, 2018 yılında Kanada’da “Bitcoin Bucket” kampanyasıyla BTC ile sipariş alınmasına olanak tanımıştı. McDonald’s ise İsviçre’nin Lugano kentinde yerel bir kripto girişimi kapsamında Bitcoin kabul ediyor. Burger King, Almanya, Hollanda ve Venezuela gibi bazı ülkelerde kripto hediye kartları ve doğrudan kripto ile ödeme seçenekleri sunmuştu. Eylül ayında Donald Trump, New York’taki bir barda Bitcoin ile hamburger satın almıştı. Pizza Hut, 2021’de Bitcoin’in yasal para birimi ilan edildiği El Salvador’da BTC ile ödeme kabul eden ilk büyük zincirlerden biri olmuştu.

İlk Bitcoin işlemi de bir fast food alışverişi için gerçekleştirilmişti. Laszlo Hanyecz, 22 Mayıs 2010’da iki pizza almak için 10 bin BTC ödedi. O dönem 40 dolar değerinde olan bu işlem, bugün 1 milyar doları aşkın bir değere sahip ve her yıl Bitcoin Pizza Günü olarak anılıyor.

Metaplanet’ten yeni Bitcoin hamlesi: 21,25 milyon dolarlık tahvil ihracıyla fon toplayacak

Japon yatırım şirketi Metaplanet, kısa süre önce gerçekleştirdiği Bitcoin alımının ardından, kripto varlık rezervini genişletmek amacıyla yeni bir tahvil ihracına hazırlanıyor.

Şirket, 9 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, 21,25 milyon dolarlık “yüzde 0 faizli olağan tahvil” (zero-coupon bond) ihraç edeceğini duyurdu. Metaplanet, söz konusu fonun tamamının Bitcoin alımında kullanılacağını belirtti.  Metaplanet, yönetim kurulu toplantısının ardından Cayman Adaları merkezli yatırım şirketi EVO Fund’a yönelik 14. Hisse Edinim Hakkı’nı ihraç edeceğini ve tahvillerin 7 Kasım’da itfa edileceğini açıkladı. 

BitcoinTreasuriesNET verilerine göre Metaplanet, Asya’nın en büyük halka açık Bitcoin sahibi konumunda yer alıyor ve küresel sıralamada 11. sırada bulunuyor. Tokyo Borsası’nda işlem gören Metaplanet hisseleri (3350T), son bir yıl içinde yüzde 1.600’ün üzerinde değer kazanarak 511 Japon yeni (yaklaşık 3,50 dolar) seviyesine ulaştı.

Metaplanet, 7 Mayıs’ta yayımladığı bir başka duyuruda ise 53,4 milyon dolarlık yatırımla 555 adet Bitcoin aldığını açıkladı. Bu alımla birlikte şirketin toplam BTC varlığı 5 bin 555’e ulaşırken, toplam yatırım tutarı 481,5 milyon dolara, ortalama maliyet ise 86 bin 672 dolara yükseldi. Şirket, aynı gün içerisinde ilave Bitcoin alımları için 25 milyon dolarlık ikinci bir sıfır kuponlu tahvil ihracını daha duyurdu.

Unichain, Uniswap v4’te Ethereum’u geride bıraktı

Uniswap’ın yerel Layer2 ağı olan Unichain, en yeni sürüm olan Uniswap v4 üzerinde işlem hacmi açısından Ethereum’u geride bırakarak lider zincir konumuna yükseldi.

Entropy Advisors tarafından hazırlanan Dune Analytics verilerine göre Unichain, Uniswap v4’te yaklaşık yüzde 75’lik pazar payıyla zirvede yer alıyor. Buna karşılık, Ethereum’un payı yüzde 20’nin altına düşmüş durumda. Bu büyük değişim, özellikle Nisan 2025 ortasından itibaren Unichain’in hızlı büyümesi ve sağladığı teşviklerle birlikte hız kazandı.

Uniswap v4, Ocak 2025’te kullanıma sunuldu ve merkeziyetsiz borsa deneyimini ileri taşıyan birçok yenilik içeriyor. Hook adı verilen özel kod çalıştırma alanları, dinamik işlem ücretleri, gas maliyetlerinde tasarruf ve yerel ETH desteği bu sürümün öne çıkan özellikleri arasında. Unichain de bu yeni sürüme odaklanıyor ve Uniswap v3’ü sistemine entegre etmiyor. Öte yandan, Uniswap v3 hala Ethereum üzerinde en yüksek işlem hacmine sahip sürüm olmaya devam ediyor. 

Unichain’in v4 üzerindeki hakimiyetinde, başlatılan 45 milyon dolarlık likidite teşvik programının büyük payı var. Bu teşvikler, zincirdeki aktif adres sayısını ve kilitlenen toplam değeri ciddi oranda artırdı. DeFiLlama’ya göre Unichain, 800 milyon dolarlık kilitli varlıkla şu anda en büyük üçüncü Layer2 rollup konumunda.

Hut 8, 2025’in ilk çeyreğinde 134,3 milyon dolar net zarar açıkladı 

Nasdaq’ta işlem gören ve Bitcoin madenciliği ile yüksek performanslı bilişim alanında faaliyet gösteren enerji altyapı platformu Hut 8, 2025’in ilk çeyreğinde 134,3 milyon dolar net zarar açıkladı.

Şirketin çeyreklik geliri 21,8 milyon dolar olarak gerçekleşirken, bu rakam yıllık bazda yüzde 58’lik bir düşüşe işaret etti. Düzeltilmiş FAVÖK (EBITDA) ise eksi 117,7 milyon dolar ile yüzde 60 oranında azaldı. Hut 8, bu sonuçların şirketin entegre bir enerji altyapı sağlayıcısına dönüşme sürecinde yaptığı yatırımları yansıttığını belirtti.

Hut 8, ayrıca yeni iştiraki American Bitcoin’in kuruluşunu duyurdu. Şirket, sahip olduğu ASIC madencilerini, arkasında Eric Trump ve Donald Trump Jr. gibi yatırımcıların bulunduğu American Data Centers, Inc. adlı firmaya stratejik katkı olarak devretti. Bu birleşme sonrası kurulan ve yeniden markalanan American Bitcoin, yalnızca Bitcoin madenciliği ve birikimi üzerine odaklanan bir şirket olarak faaliyet gösteriyor.

Şirketten yapılan açıklamada, “American Bitcoin ile oluşturulan sade ve hedefe yönelik sermaye yapısı, yüksek performanslı bilişim gibi daha düşük sermaye maliyetli alanlarda ölçeklenmemizi kolaylaştırıyor” denildi.

İlk çeyrek boyunca Hut 8’in hashrate’i yüzde 79 artarken, filo verimliliği de yüzde 37 oranında iyileşti. Bu gelişmeler, nisan ayı başında tamamlanan kapsamlı ASIC donanım yükseltmesi sayesinde gerçekleşti. Öte yandan, şirketin 31 Mart 2025 itibariyle elinde tuttuğu 10 bin 264 adet Bitcoin, yaklaşık 847,2 milyon dolar değerindeydi. Bitcoin’in aynı gün 100 bin dolarlık direnç seviyesini aşmasıyla, Hut 8’in Nasdaq’ta işlem gören hisseleri yüzde 11,93 yükselerek 14,17 dolardan kapandı.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Üretilen gıdanın 3’te 1’i hiç kullanılmadan çöpe gidiyor!

Üretilen gıdanın 3’te 1’i hiç kullanılmadan çöpe gidiyor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tarım ve Orman Bakanlığının desteği, Üsküdar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Kimyagerler Derneği iş birliğiyle düzenlenen “4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi”, 8-11 Mayıs 2025 tarihleri arasında Antalya/Kemer’deki Juju Premier Palace Hotel’de gerçekleştiriliyor. Bu yıl “Gıda Üretiminde Sürdürülebilirlik” temasıyla düzenlenen kongrede; akademisyenler, araştırmacılar, kamu temsilcileri ve sektör profesyonelleri bir araya gelerek gıda kimyasındaki son gelişmeleri ve sürdürülebilir yaklaşımları ele alıyor.

Kongre gıda kimyası ve teknolojisi alanında faaliyet gösterenleri bir araya getirdi

Kongrenin açılışında konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğr. Üyesi, Kongre Başkanı Prof. Dr. Muhammet Arıcı, etkinliğin gıda kimyası ve teknolojisi alanında faaliyet gösteren bakanlıklar, üniversiteler, özel sektör temsilcileri, kalite kontrol ve standardizasyon otoriteleri ile helal gıda alanında çalışan tüm paydaşları bir araya getirme amacını taşıdığını belirtti.

Kongrenin, katılımcılar arasında proje iş birlikleri platformları oluşturmayı, ortak proje yapma gücünü geliştirmeyi ve denetim otoritelerinin mevcut veya yeni düzenlemeler hakkında katılımcıları bilgilendirmeyi hedeflediğini vurgulayan Prof. Dr. Muhammet Arıcı, bu hedefe ulaşmak amacıyla Kimyagerler Derneği, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Üsküdar Üniversitesi’nin desteğiyle çok sayıda katılımcının kongre organizasyon ve bilim kurullarında görev aldığını ifade etti.

Bu yılki kongrenin ortak odak noktasının “gıda üretiminde sürdürülebilirlik” olduğunu belirten Prof. Dr. Arıcı, “Bu konudaki en son gelişmeler hakkında uzmanları, araştırmacıları, kamu ve sanayi profesyonellerini bir araya getirerek bilgi paylaşımında bulunmak ve fikir alışverişinde bulunmak için heyecanlıyız.” dedi.

Başarılı bulunan posterler ödüllendirilecek

Kongrenin, gıda sürdürülebilirliği çerçevesinde en yeni araştırmaları ve teknolojik atılımları laboratuvar çalışmalarından in-siliko çalışmalara ve gıda sürdürülebilirliğini etkileyen küresel değişikliklere kadar tüm yönleriyle derinlemesine inceleme fırsatı sunacağını dile getiren Prof. Dr. Arıcı, kongrenin bilimsel programında davetli konuşmalar, kısa sözel sunumlar, poster sunumları ve workshopların yer alacağını, sanayi ve akademide çalışan bilim insanlarından oluşan hakem heyeti tarafından başarılı bulunan posterlerin ödüllendirileceğini duyurdu.

Konuşmasında “Marifet iltifata tabidir” sözüne atıfta bulunan Prof. Dr. Arıcı, kongrenin gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkürlerini sundu.

İkram Cengiz: “Geleceğe yönelik yenilikçi çözümler üreteceğiz”

Kimyagerler Derneği Başkanı İkram Cengiz, gıda kimyasının sadece bilimsel bir disiplin olmanın ötesinde, insan sağlığı, çevre, kültür ve ekonomiyle doğrudan bağlantılı hayati bir alan olduğunu vurguladı.

Cengiz, kongrede ele alınacak konuların yalnızca akademik bir tartışma platformu konusu olmadığını, aynı zamanda toplumun refahına ve geleceğine katkı sunacak bir sorumluluğun parçası olduğunu belirtti.

Bu yılki kongrenin, gıda kimyasının en güncel ve kritik konularını kapsayan geniş bir yelpazeye sahip olduğunu ifade eden İkram Cengiz, “Fonksiyonel gıdalar, gıda katkı maddeleri, gıda güvenliği, biyogüvenlik, organik gıdalar, coğrafi işaretleme, gıda toksikolojisi, sürdürülebilirlik ve daha birçok başlık altında mevcut alanımızdaki durumu değerlendirecek ve geleceğe yönelik yenilikçi çözümler üreteceğiz.” dedi.

Dünya gıda güvenliği ve sağlık sorunları gibi karmaşık zorluklarla karşı karşıya

Ayrıca, gıda mevzuatı, patentlendirme, pazarlama trendleri ve sağlık gibi disiplinler arası konularla gıda sektörünün hem bilimsel hem de endüstriyel boyutlarının derinlemesine ele alınacağını vurgulayan Başkan Cengiz, dünyanın iklim değişikliği, nüfus artışı, gıda güvenliği ve sağlık sorunları gibi karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu hatırlattı.

Bu bağlamda, gıda sürdürülebilir üretiminden sağlıklı beslenmeye, yerel hammaddelerin değerlendirilmesinden küresel standartlara uygun kalite kontrolüne kadar geniş bir sorumluluk üstlenildiğini belirten Cengiz, “İşte bu kongre, bu sorumluluğu omuzlayarak bilimsel bilgi birikimimizi paylaşmak, yenilikçi fikirleri tartışmak ve sektörel iş birliklerini güçlendirmek için bir köprü vazifesi görecektir.” ifadelerini kullandı.

Dünya nüfusu artmaya devam ediyor

Eti Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ahmet Görgülü, küresel gıda sorunlarına dikkat çekerek, bu problemlere üniversite, sektör ve kamu kurumlarının iş birliğiyle geliştirilecek yaygın etkili projelerle çözüm bulunabileceğini vurguladı.

Dünya nüfusunun artmaya devam ettiğini ve 2050 yılında 9.7 milyar, Türkiye nüfusunun ise 91 milyon civarında olmasının beklendiğini ifade eden Dr. Görgülü, Avrupa Birliği’nin yeşil mutabakat hedeflerine değindi. 2035’te sera gazı emisyonlarının yüzde 55 azaltılması ve 2050’de net sıfır seviyesine ulaşılmasının hedeflendiğini, hatta karbon negatif olma idealinin bulunduğunu belirten Dr. Ahmet Görgülü, dünya sıcaklığını 1,5 derecede tutma hedefinin, okyanusların ısınmasından kıyı ekosistemlerine kadar birçok kritik dengeyi etkilediğini söyledi.

2050’li yıllarda yüzde 56’lık bir gıda ihtiyacı artışı öngörülüyor

Mevcut yöntemlerle devam edilmesi durumunda 2050’li yıllarda yüzde 56’lık bir gıda ihtiyacı artışının öngörüldüğünü ve bunun için Hindistan’ın iki katı büyüklüğünde ilave tarım alanına ihtiyaç duyulacağını belirten Dr. Ahmet Görgülü, “Amacımız ne? Bu yöntemlerin daha ilerisine geçip daha farklı tarım teknolojileri, gıda teknolojileriyle bu yokluğun üstesinden gelmek hatta pozitife dönmek.” dedi.

Gelişmiş ülkelerde nüfus artışının durduğunu ancak gelişmekte olan ülkelerde artışın devam edeceğini ve bu durumun küresel gıda dengesini etkileyeceğini ifade eden Dr. Ahmet Görgülü, dünyada yaklaşık 830 milyon aç insana karşılık 2,5 milyar aşırı kilolu ve obez bireyin bulunduğunu ve Türkiye’nin de bu konuda başı çeken ülkelerden biri olduğunu söyledi.

Tarım alanlarının sadece yüzde 47’si insan tüketiminde kullanılıyor

Mevcut motivasyonla devam edildiğinde tarım alanlarının yetersiz kalacağına dikkat çeken Dr. Ahmet Görgülü, tarım alanlarının sadece yüzde 47’sinin insan tüketiminde kullanıldığını, yüzde 40’ının ise hayvan yemi ve biyoyakıtlara ayrıldığını belirtti. Bu durumun tercihler yapma zorunluluğu doğurabileceğini ancak çözüm potansiyelinin de bulunduğunu ifade eden Dr. Görgülü, “Aynı tarım alanlarından belki insanlar için birinci bitki, hayvanlar için ikinci bitki, belki üçüncü bitkiyi de biyodizel için alabiliriz.” dedi.

Üretilen gıdanın 3’te 1’i hiç kullanılmadan çöpe gidiyor!

Dünya genelinde üretilen gıdanın yaklaşık üçte birinin hiç kullanılmadan çöpe gittiğini vurgulayan Dr. Ahmet Görgülü, bu 1.3 milyar tonluk israfın, dünyadaki 830 milyon aç insanı dört defa doyurabilecek potansiyele sahip olduğunu dile getirdi.

Türkiye’de her 3 kişiden biri obez!

Kişi başına kalori tüketiminde Türkiye’nin dünya sıralamasında üst sıralarda yer aldığını belirten Dr. Ahmet Görgülü, 2022 verilerine göre Türk insanının kişi başına 3 bin 785 kalori tüketerek Amerika’dan sonra ikinci sırada olduğunu söyledi. Bu aşırı kalori tüketiminin obezite sorununu beraberinde getirdiğini vurgulayan Dr. Görgülü, “Dünyada her 8 kişiden biri obezken, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın 2022 verilerine göre her 3 kişiden biri obez.” dedi.

En yüksek karbon salınımına sahip olanların başında instant kahve var 

Gıdaların karbon emisyonlarına değinen Dr. Görgülü, özellikle hayvansal gıdaların yüksek karbon ayak izine sahip olduğunu söyledi. Kahve ve kakao ürünlerinin de karbon emisyonları açısından önemli bir yer tuttuğunu ve dünya genelinde yoğun olarak tüketildiğini belirten Dr. Görgülü, işlenmiş gıdalar arasında ise en yüksek karbon salınımına sahip olanların başında instant kahve, bitter çikolata ve kapsül kahvelerin geldiğini, çayın da hatırı sayılır bir karbon ayak izine sahip olduğunu dile getirdi.

Unlu mamuller ve meyvelerin ise bu konuda daha masum olduğunu ifade eden Dr. Görgülü, 1 kilogram çözülmüş kahve veya instant kahvenin karşılığında 28 kilogram karbon salınımı olduğunu vurguladı.

1 kilogram bisküvi üretimi için minimum 3 kilogram karbon salınımı oluyor

Konuşmasının sonunda, sanayide enerji tüketimi ve karbon salınımına dikkat çeken Dr. Görgülü, özellikle pişirme operasyonlarında fosil yakıtların yoğun kullanıldığını söyledi. Bu konuda Eti’nin yürüttüğü bir projeden bahseden Dr. Görgülü, doğalgazlı fırınların elektrikli fırınlara dönüştürülmesi ve bu dönüşümde klasik elektrifikasyon yerine infrared ısıtıcıların kullanılmasıyla enerji verimliliği ve karbon ayak izinde ciddi tasarruflar hedeflendiğini belirtti. Projenin olumlu sonuçlar verdiğini ve birkaç yıl içinde önemli kazanımlar elde edileceğini ifade eden Görgülü, 1 kilogram bisküvi üretimi için minimum 3 kilogram karbon salınımı olduğunu ancak bu teknoloji dönüşümüyle bu oranın sıfıra indirilebileceğini sözlerine ekledi.

Tarımın geleceği bilime ve ARGE’ye bağlı

TAGEM Genel Müdür Yardımcısı Dr. Şerafettin Çakal, kongrenin önemine vurgu yaparak, “Çünkü insanlığın geleceği gıdaya, gıdanın geleceği tarıma, tarımın geleceği de bilime ve ARGE’ye bağlı.” dedi.

Gıdanın geçmişten günümüze seyrine bakıldığında, farklı kıtalardaki ve ülkelerdeki insanların neden farklı hızlarla geliştiği sorusunun her zaman önemli bir tartışma konusu olduğunu belirten Dr. Çakal,  “Bilime ve ARGE’ye değer veren toplumların geliştiğini, bilime ve ARGE’ye değer vermeyen toplumların geri kaldığını ve bunun bir tesadüf olmadığını görüyoruz. Aynı şey şirketler için de söylemek mümkündür.” diye konuştu.

“Beşerin en büyük icadı tarımdır”

Dr. Şerafettin Çakal, bir tarımcı olarak “Beşerin en büyük icadı tarımdır” sözünün altını çizerek, insanların on binlerce yıl avcı ve toplayıcı olarak yaşadığını, tarımın keşfiyle birlikte yani bitkilerin kültüre alınması ve hayvanların evcilleştirilmesiyle bu durumun değiştiğini belirtti.

Tarımın icadına kadar insanların gıda sorununun olmadığını, gün bulup gün yediklerini ve doğaya baskının fazla olmadığını ifade eden Dr. Şerafettin Çakal, tarımın icadından sonra ise köylerin, kasabaların, şehirlerin ve metropollerin oluştuğunu ve nüfusun giderek arttığını söyledi.

İkinci tarım döneminde tarım alet ve makinelerinin, sanayi devriminin devreye girdiğini belirten Dr. Çakal, üçüncü tarım dönemi olan entansif tarım döneminde ise kimyasal gübreler, ilaçlar, pestisitler, herbisitler, hormonlar ve antibiyotiklerin kullanıldığını ifade etti.

Nanoteknoloji ve bilişim teknolojileri önemli rol oynuyor

Tarımda dördüncü dönem olan biyoteknolojik döneme gelindiğini ifade eden Dr. Çakal, bu dönemin aynı zamanda akıllı tarım ve biyoteknoloji devrimi olarak da adlandırıldığını söyledi. Nanoteknoloji ve bilişim teknolojilerinin bu dönemde önemli bir rol oynadığını belirten Dr. Çakal, dünyadaki bilim insanlarının bu konuda ikiye ayrıldığını ifade etti. Birinci grubun lokal, organik ve yavaş olan tohumu savunduğunu, ikinci grubun ise küresel, konvansiyonel ve hızlı olanı savunduğunu kaydetti.

Bu iki yaklaşım arasında bir denge bulunması gerektiğini vurgulayan Dr. Çakal, “Birinde aşırı doğaya baskı, diğerinde ise bu insanların doyurulması söz konusu. İşte burada da orta bir yol bulmamız, bir dengeyi sağlamamız gerekiyor diye düşünüyoruz.” dedi.

Bir tarafta israf bir tarafta obezite var…

Dünyada üretilen gıda miktarına da değinen Dr. Çakal, son verilere göre dünyada 9.9 milyar ton gıda üretildiğini söyledi. Bu miktarın 5.5 milyar tonunun hayvanlar tarafından, 4.4 milyar tonunun ise insanlar tarafından tüketildiğini belirten Dr. Çakal, ancak bu 4.4 milyar tonluk insan tüketimine sunulan gıdanın üçte birinin hiç insan midesine gitmeden doğrudan çöpe gittiğini vurguladı.

Bu israfın yanı sıra küresel gıda dağılımındaki adaletsizliklere de dikkat çeken Dr. Çakal, bir tarafta 735 milyon insanın aç olduğunu, diğer tarafta ise 1 milyar insanın obez olduğunu belirtti. “Bir tarafta israf var, bir tarafta obezlik var ve bir tarafta açlık var.” diyen Dr. Çakal, mevcut küresel gıda arzının aslında 8.2 milyar insana yetecek düzeyde olduğunu ifade etti.

İnsanlara gıda üretebilmek için toprak, su ve tohum olmak üzere üç temel doğal kaynağa ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Dr. Çakal, “Tohum olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Tohumun kaynağı da doğal vejetasyon. Yani mera olarak görmüş olduğunuz bu doğal vejetasyondan bunların toplanması, korunması ve birimlerden kaliteli tohumlar üretmek üzere ıslah edilmesi, yerli ve milli çeşitlerinin geliştirilmesi ve üreticilerimizin, insanlarımızın hizmetine sunulması gerekiyor.” şeklinde konuştu.

Dr. Şerafettin Çakal, ülkedeki yerli hayvan genetik kaynaklarının da TAGEM tarafından koruma altına alındığını sözlerine ekledi.

4. Uluslararası Gıda Kimyası Kongresi’nin ilk günü, oturum başkanı Prof. Dr. Enes Dertli oturum başkanlığında, Doç. Dr. Mustafa Türker, Prof. Dr. Ayşe Aslı Barla, Dr. Zeynep Elmalı ve Semra Çavuş’un katıldığı panelle sona erdi.

Prof. Dr. Tarhan ve Prof. Dr. Kaynak özel oturumda ana konuşmacı

Kongre kapsamında 9 Mayıs Cuma günü gerçekleşecek özel oturumda Üsküdar Üniversitesi’nin iki önemli ismi ana konuşmacı olarak yer alacak. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gıda Kimyasından Beyin Kimyasına: Beyin-Besin İlişkisi”, Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak ise “Krizler Yüzyılında Gıda Arzında Riskler ve Fırsatlar” konulu konuşma yapacak.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku