Toplantıda konuşan Yeşil Artvin Derneği Başkanı Neşe Karahan, şirketin faaliyet izni olduğunu öne sürdüğü belgenin e-devlet sistemi üzerinden yapılan sorgulamada doğrulanamadığını söyledi. Karahan, “Belge görünüşte MAPEK onaylı fakat sistemde yok. Biri ‘faaliyet durdurulmuş’ diyor, bir diğerinde kayıt bulunamıyor. Bu, açıkça sahteciliktir” dedi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise madenciliğin yerel halklara fayda sağlamadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Dünyada en fazla madene sahip bölgeler açlık haritasında başı çekiyor. Çünkü sistem zenginlik üretmiyor, sömürü düzeni kuruyor. Yerli halklar yalnızca etraf yıkımıyla kafa başa kalıyor. Ruhsat alanı bin 980 hektar görünüyor, fakat raporda yalnızca 22 hektar yazıyor. Bu hem devleti hem halkı kandırmaktır.”
Kurdoğlu ayrıca, köy halkının bugüne kadar doğayı koruma konusunda gösterdiği çabaların takdir edilmesi gerektiğini anlatım etti.
Toplantıya katılan köy sakinleri, maden girişimlerine kesinlikle ruhsat vermeyeceklerini söyledi. Bir köylü, “Onları bu dereye sokmayacağız. Başka yolu yok,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Köyden Ayvaz Işık ise dayanışma vurgusu yaptı:
“Ormanlarımız, derelerimiz talan ediliyor. Uluslararası sermaye ömür alanlarımıza göz dikmiş durumda. Bu yıkımlara karşı beraber direnmeliyiz.”
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
7 dakika önceGÜNDEM
37 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önce