Aydın’ın Nazilli ilçesinde, Fatma Gezgin ile çocukları Deniz (11) ve Toprak Gezgin’in (4) yaşamını yitirdiği yangına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan itfaiye personeli Turgay Gezgin ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan nişanlısı F.T.’nin savcılıktaki ifadeleri ortaya çıktı. Gezgin ifadesinde, eşinin ‘Birini fasıla tabii gaz kokusuna baktır’ mesajını görmesine rağmen yanıt vermediğini belirtip, “Genelde onun mesajlarını cevapsız bırakırım” dedi. F.T. ise ifadesinde, olaydan yaklaşık 10- 15 gün önce Gezgin’in kendisine ‘İçime fena şeyler doğuyor, deprem, ölüm gibi bir şey olacak, bu bana koyacak’ dediğini anlattı.
Nazilli ilçesi Yeşil Mahalle 372 Sokak’taki apartmanın 2’nci katındaki, Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Nazilli İtfaiye Amirliği’nde görevli Turgay Gezgin’e ait evde, 18 Mart sabah saatlerinde yangın çıktı. Çevredekilerin ihbarıyla adrese itfaiye, polis ve sıhhat ekipleri sevk edildi. Ekiplerin müdahalesiyle yangın söndürüldü. Evdeki incelemede, Gezgin’in eşi Fatma Gezgin ile çocukları Deniz ve Toprak Gezgin’in yaşamını yitirdiği belirlendi. Gece mesaisinden dönen ve eşiyle 2 çocuğunun yangında hayatını kaybettiği haberini meydan itfaiye personeli Turgay Gezgin, baygınlık geçirdi. Gezgin, ilk müdahalenin ardından ambulansla Nazilli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Fatma Gezgin ile 2 çocuğu, otopsi işlemlerinin ardından Eğriboyun Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Yangına ilişkin yürütülen soruşturmada, 11 yıldır Aydın Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı Nazilli İtfaiye Amirliği’nde vazife yaptığı belirtilen Turgay Gezgin ve olaydan sonra nişanlığı Nazilli Devlet Hastanesi’nde görevli hemşire F.T. gözaltına alındı. Gezgin sevk edildiği adliyede tutuklanırken, nişanlısı F.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında itfaiye eri Turgay Gezgin ve nişanlısı F.T.’nin savcılıkta verdikleri ifadeler ortaya çıktı. Gezgin’in ifadesinde, eşi Fatma Gezgin ile daha önce ayrılma kararı aldıklarını fakat ailelerin araya girmesiyle yine barıştıklarını ancak sonrasında ilişkilerinin yine bozulduğunu söylediği öğrenildi. Kendisinin geceleri dışarıda alkol aldığını ve eve pek uğramadığını belirten Gezgin, hadise gecesi kendisinin balkonda, eşinin de salonda olduğunu anlattı.
Gezgin, “Balkonda olduğum esnada eşim Fatma bana saat 03.30 sıralarında tabii gaz kokusu olduğundan bahisle WhatsApp üzerinden mesaj attı. Bunun üzerine tabii gaz borularını ve hattını kontrol ettim, herhangi bir ıtır almadım. 10- 15 gün önce tadilat yaptırmıştık ancak yine herhangi bir ıtır almadım. Ezan okunmadan önce diye hatırladığım bir zamanda eşim oruç tuttuğu için sahur hazırlamak üzere mutfağa geçti. Ben de üzerimi değiştirerek 05.45’te itfaiyeye gitmek için evden çıktım. Direkt itfaiyeye gittim. Bu esnada kendisi mutfaktaydı” dedi.
Gezgin, ifadesinin devamında, “İtfaiyeye gittiğimde Hüseyin Serkan Yaşar ile Zafer Halilaki ayaktaydı. Hüseyin Serkan sahur yapmıştı, toplanıp içeri gitti. Bir süre Zafer ağabeyle oturdum. Daha sonra acıktık. Daha sonra ben, Uzun Çarşı’ya börek ve poğaça almaya eve de montumu almaya gittim. Bu esnada anahtar yanımdaydı. Apartmanın hariç kapısının anahtarı ve iç daire kapısının anahtarı aynı anahtarlıkta takılıydı. Genelde hariç kapıyı şifreyle açarım. O gün nasıl açtığımı hatırlamıyorum. Saat 07.00 sıralarında daire kapısını açıp, içeri girmeden montumu alarak çıktım. Bu esnada herhangi bir tabii gaz, is, duman kokusu almadım. Şüphelenecek herhangi bir şey görmedim. Montumu giyerek binadan çıktım ve yine itfaiyeye gittim” dedi.
Bu esnada kamera görüntülerinde girip, çıkarken daimi eve baktığının doğru olduğunu ifadesinde belirten Gezgin, şöyle devam etti:
– Bende etraf kontrolü hastalığı var. Olaydan sonra veya önce itfaiyede, olayın yaşanmış olduğu evime veya babamların evine girip çıkarken etraf kontrolü yaparak girip, çıkarım. Buradaki kamera kayıtları incelenirse bunun benim olağan olarak yaptığım bir hareket olduğu görülecektir. İtfaiyeye döndüğümde arkadaşlarımla poğaça yedik. Akabinde 07.40- 07.45 civarı eşimi aradım ancak açmadı. Ben de mesaj attım. Birkaç kere aradım. Bana atmış olduğu ‘Çok geç gelme pazara gidelim. İnsanlar uyanınca da hane sahibini mi arayacaksın, tabii gazı yapanı arayacaksın? Birini fasıla kokuya baktır’ şeklindeki mesajlarını itfaiyeye ilk geldiğimde gördüm ancak yanıt vermedim. Ben genelde onun mesajlarını cevapsız bırakırım.
Eşini saat 07.45 gibi birkaç kere aradığını, telefonu açmaması üzerine eve gittiğini aktaran Gezgin, ifadesinde ayrıca, “Bu esnada saat 08:00 sıralarındaydı. Ben yukarı çıkarken komşumla karşılaştım. O da dairesinden çıkıyordu. Daire kapısına geldiğimde herhangi bir ıtır almadım. Anahtarımın yanımda olmadığını fark ettim. Kart ile açmaya çalıştım ancak açamadım. Zile bastım, kapıyı çaldım, yaklaşık 3- 4 kere çalıp bekledim. İkişer dakika arayla çalmış olsam yaklaşık 8- 10 dakika sürmüştür. Yukarıda kapıyı çalarken aşağıda bodrum kattaki daireden komşumun gittiğini duydum. Bir süre sonra ben de çıktım. Başka kimseyi duymadım, görmedim” dedi.
Savcının “Daha önceki beyanlarınızda eve en son 07.00’de gelerek montunuzu aldığınızı söylediniz. Şu lahza da ise saat 08.00- 08.10 esnasında gelerek yaklaşık 10 dakika apartman dairesinin önünde bulunduğunuzu söylüyorsunuz. Çelişki hakkında ne söyleyeceksiniz?” sorusuna Gezgin, “Benim yalan söyleme gibi bir lüksüm yok. Zaten her yerde kamera var, gerek savcılıkta gerek karakolda vermiş olduğum ifadelerde bu hususu hatırlamamış olabilirim” diye karşılık verdi. Gezgin, çarşıya gittikten sonra komşusunun kendisini araması üzerine eve geldiğini de belirtip, içeri girmek istediğini fakat yoğun dumanlardan ötürü giremediğini belirtti.
Savcı, Gezgin’e nişanlısı şüpheli F.T.’nin olaydan önce kendisine “Kötü şeyler olacak” şeklinde attığı mesajı da sordu.
Bu soruya ise Gezgin, “Hislerim kuvvetlidir. Farklı olaylarda da hislerim sonucunda iyi veya fena olaylar meydana geldi. Boşanma konusunda kendisine boşanacağımı söyledim. Dava olduğunu da söyledim. Ancak davanın boşanma davası olduğunu söylemedim, tanık olduğum bir dosya olabilir” diye yanıt verdi.
İfadesi alınan F.T ise olaydan sonra Turgay Gezgin’in kendisine o gün hiç eve gitmediğini söylediğini belirtip, “Zaten evde kalmadığını bazen babasında bazen kız kardeşinde bazen de itfaiyede zaman geçirdiğini söylüyordu. Bu hadise olduktan sonra hadise olan evde kalıp kalmadığını bilmiyorum. Bana kalmadığını, eşya toplamaya gittiğini söyledi” dedi.
Olay olduktan sonra ailesi ve arkadaşlarının Gezgin’in mezarlığa gitmediğini söylediğini belirten F.T., Gezgin’in ise çocuklarının öldüğüne inanmadığı yönünde kendisine sözler sarf ettiğini ifadesinde söyledi.
Gezgin ile 11 Mayıs’ta nişanlandıklarını da ifadesinde anlatan F.T. şöyle devam etti:
– Bu olaydan yaklaşık 10- 15 gün önce bana ‘Benim içime fena şeyler doğuyor, deprem, ölüm gibi bir şey olacak, bu bana koyacak’ dedi. Olaydan 1 gün önce bana ‘yarın boşanma davam var, bu amel bitecek’ dedi. Ben de ona ‘benim boşanmam 8 yıl sürdü, o öyle hemen olmaz’ dedim. Bana ‘Benimki olacak, biz konuştuk anlaştık, her şey bitecek’ dedi. Ben hem 10- 15 gün önce söylediği hem de 1 gün önce söylediği bu sözlerden sonra bu olayın olması üzerine kendisinden şüphelendim. Kendisine ‘senden şüpheleniyorum, görüşmek istemiyorum’ dedim. Kendisini fazla kere engelledim ancak beni sözlü olarak ikna etti. Ben her ne kadar ikna olup görüşmeye devam etsem de kendisine bu olaydan itibaren güvenmiyordum. Olay ile ilgili şüphelerim hep devam ediyordu.
Öte yandan Turgay Gezgin’in olaydan 1 gün önce bir veterinere gidip ‘Hayvanlar için ağır uyku getiren ilaç istediği ancak veterinerin olmadığını söyleyerek, vermediği öğrenildi.
Ayrıca Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ndeki otopsi raporunda ana ve 2 çocuğunun ölüm sebebinin karbonmonoksitten kaynaklandığı belirtildi. Ancak ana ve iki çocuğun ölümüyle detaylı otopsi için alınan numunelerin İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtildi.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
32 dakika önceGÜNDEM
3 saat önce