Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan anayasaya göre 2023 seçimlerinde son kere namzet olurken bir anayasa değişikliği ya da TBMM’nin alacağı bir erken seçim kararı olmadıkça en geç 2028’de yapılacak seçimde yeniden namzet olamıyor.
Bu hal nedeniyle AKP içinde Erdoğan sonrasını düşünmeye başlayanların olduğu öne sürülüyor.
DW Türkçe’de yer meydan haberde; Siyaset Bilimci Burak Bilgehan Özpek’in Daktilo1984 yayınındaki konuşmasına atıf yapılarak, iktidar bloğu içinde sistemin Erdoğan sonrasında kime devredileceğinin tartışıldığı aktarılıyor. Özipek ayrıca, “Başkanlık aileden birisine mi devredilecek yoksa aile bağlantısı olmayan fakat sistem içinden birisine mi?” sorusunun gündemde olduğunu belirtiliyor.
Erdoğan sonrası için zaman vakit gündeme gelen isimler ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar olarak sıralandığı belirtiliyor.
Ankara kulislerinde Bilal Erdoğan ve Selçuk Bayraktar için profesyonel ekiplerin çalıştığı ise konuşuluyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın isminin Halil Falyalı haberleriyle beraber anılmasının da Erdoğan sonrası için gruplar arasındaki çekişmenin bir parçası olabileceği de iddia ediliyor.
DW Türkçe’ye konuşan SONAR Araştırma Başkanı Hakan Bayrakçı ise son anketlerde CHP’nin oylarını yükselttiğini gözlemlediklerini belirterek, artan sertleşmenin ve kutuplaşmanın iktidara yaramadığını söylüyor.
Kutuplaşma olgusunun 2000’lerin başında AKP’ye yaramış olabileceğini ancak şu anda böyle bir sosyal dokunun bulunmadığını anlatım eden Bayrakçı, AKP’nin konsolide seçmen oranının yüzde 20-25 arasında olduğunu ve kutuplaşmanın öbür parti tabanlarından iktidara rey getirmeyeceğini kaydediyor.
Bayrakçı şunları söylüyor:
“İktidarın şu anda bazı dezavantajları var. Birincisi ekonomi. İkincisi de bu son 2-3 aydır esen sertlik rüzgarı. Bundan kendi konsolide seçmeni bile memnun değil. Şimdi siz bu dezavantajlarla bir de kutuplaşma yarattığınız zaman, ziyan verir size. Sertlik politikası iktidara rey kaybettiriyor.”
Bayrakçı’ya göre sadece muhalefet değil AKP seçmenlerinin bir bölümü de baskı politikalarını hoş karşılamıyor ve “mağdur” tarafa sempati besliyor. Bayrakçı, “Eğer ortada bir siyasi mağduriyet varsa karşılığında muhakkak o mağdur olan yan onun bir mükafatını bir şekilde görüyor” yorumu yapıyor.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
28 dakika önceGÜNDEM
58 dakika önce