DOLAR 38,5299 0.1%
EURO 43,8290 0.08%
ALTIN 4.029,16-0,99
BITCOIN 36345690.01074%
İstanbul
11°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

40 kişi ölmüştü! Yurt dışına kaçan müteahhitle ilgili talep reddedildi

40 kişi ölmüştü! Yurt dışına kaçan müteahhitle ilgili talep reddedildi

40 kişinin hayatını kaybettiği Sami Bey Apartmanı davasında sanık müteahhit Abdullah Aybaba’nın depremden bir gün sonra yurt dışına çıkış yaptığına ilişkin belgeye ulaşıldı. Ayrıca, sanığın bu tarihten sonra Türkiye'ye giriş kaydının bulunmadığı öğrenildi. Davanın dördüncü duruşmasında, müteahhit

ABONE OL
30 Nisan 2025 18:00
40 kişi ölmüştü! Yurt dışına kaçan müteahhitle ilgili talep reddedildi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Adana’nın Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi’nde 6 Şubat depremlerinde yıkılan Sami Bey Apartmanı’nda, 40 şahıs hayatını kaybetti, 2 şahıs de yaralandı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhitler Abdullah Aybaba ile kızı Eda Aybaba Çelik hakkında “bilinçli taksirle birdenbire fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talebiyle dava açtı. Sami Bey Apartmanı’nın yıkılmasına ilişkin Seyhan Belediyesi eski İmar Müdürü Alim Erdoğan ve eski Harita Kadastro Teknikeri Sunay Meydan hakkında da “taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma” suçundan dava açıldı. İki dosya birleştirildi. 

1 GÜN SONRA İSTANBUL’DAN FİRAR ETMİŞ…

ANKA Haber Ajansı’nın edindiği bilgilere göre, sanık Eda Aybaba Çelik’in 18 Eylül 2022’de, sanık Abdullah Aybaba’nın ise depremden bir gün sonra İstanbul Havalimanı’ndan yurt dışına çıkış yaptığı tespit edildi. Ulaşılan belgelerde, sanıkların bu tarihten sonra Türkiye’ye giriş kaydının bulunmadığı öğrenildi.  

Sami Bey Apartmanı davasının dördüncü duruşması dün Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İlk kere yargıç karşısına çıkan iki kamu görevlisinin yanı dizi müştekiler ve yan avukatları da duruşmaya katıldı. Firari sanıklar Abdullah Aybaba ve kızı Eda Aybaba Çelik ise duruşmaya gelmedi. Duruşmayı CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de izledi. 

“BENİM YAPI DENETİM SORUMLULUĞUMDA BULUNMAMAKTADIR”

Duruşmada ilk olarak sanıklara söz verildi. Tutuksuz sanık Alim Erdoğan savunmasında, 1997 yılından itibaren Seyhan Belediyesi’nde bayındırlık müdürü olarak görev yaptığını belirtti. Sami Bey Apartmanı’na ilişkin ruhsat ve teknik işlemlerin ilgili birimlerce hazırlandığını, kendisinin yalnızca imzalama yetkisi bulunduğunu söyledi.

Erdoğan, apartmanın betonarme projesinde bir örneğin bulunmadığını, projenin dönemin mevzuatına müsait hazırlandığını savunarak, “Yapım aşamasında mevzuata aykırılıkla bina inşasının yapılıp yapılmadığını ben bilemiyorum. O dönem İmar Kanunu’nun 28. maddesi uyarınca inşaat denetimi fenni mesullerce yapılmaktaydı. Bu kişiler piyasadan temin edilir, belediyeye gelip taahhüt vererek projeyi imzalarlardı. İmar müdürü olarak benim bina kontrol sorumluluğumda bulunmamaktadır. Mevcut bina projesi de 1997 yılındaki yönetmeliğe müsait olarak hazırlanmıştır” dedi.

Üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyen ve beraatini isteyen Alim Erdoğan, savunmasında, “Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda binayla ilgili tecrübe ve testlerinin yapılmadığından ötürü bize sorumluluk yüklenmiş ise de 1997 yılı mevzuatı açısından bayındırlık müdürlüğünün böyle bir yükümlülüğü ve mesuliyeti bulunmamaktadır. Dolayısıyla soruşturmada alınmış olan bilirkişi raporundaki kusuru da kabul etmiyorum” diye konuştu.

BERAATİNİ TALEP ETTİ

Tutuksuz sanık Sunay Meydan savunmasında, hadise tarihinde Seyhan Belediyesi İmar Müdürlüğü’ne bağlı Harita Şubesi’nde harita ve kadastro teknikeri olarak görev yaptığını belirterek, şunları kaydetti:

“Benim görevim bir bina yapıldığı zaman binanın oturumunun arsanın neresine yapıldığı, doğru olarak konumlandırılıp konumlandırılmadığını takip etmek ve ayrıca bu görevimde ab basmanın yükseldiğinden sonra gitmektedir. Binanın üst kısmıyla ilgili inşaatla ilgili benim bir sorumluluğum yoktur. Kaldı ki inşaat mühendisi olmadığımdan ötürü böyle bir yetkinliğim de söz konusu değildir. Konuyla ilgili olarak mahkemenize 06 Ocak 2025 tarihinde vermiş olduğum yazılı savunmamı da yine ediyorum. Beraatimi talep ediyorum.”

Müşteki avukatları da sanıkların cezalandırılmasını talep etti. İddia makamı mütalaasında, birleşen dosya sanıklarının savunmaları dikkate alınarak, 1997 yılı itibarıyla Seyhan Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü İnşaat Kontrol Şubesi’nde görevli inşaat mühendisleri ile aynı dönemde Sami Bey Apartmanı’nın fenni mesulünün tespit edilip haklarında kamu davası açılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasını ve öbür eksikliklerin giderilmesini talep etti.

“TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA EMRİ KALDIRILSIN”

Firari sanık müteahhit Abdullah Aybaba’nın avukatı, müvekkilinin yurt dışında olduğunu belirterek, “Adil bir yargılamanın sağlanabilmesi için müvekkil hakkında çıkarılan tutuklamaya yönelik yakalama emrinin kaldırılarak, savunmasının alınmasının ardından serbest bırakılmasına yönelik yakalama emri düzenlenmesini talep ediyoruz” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, sanıklar Abdullah Aybaba ve Eda Aybaba Çelik hakkında çıkarılan kırmızı bültenle yakalama emrinin infazının beklenmesine ve akıbetleriyle ilgili yazı yazılmasına, bu sanıklar için tutuklamaya yönelik yakalama emrinin kaldırılması ve tutuklamama güvencesi verilmesi taleplerinin ise bu aşamada reddedilmesine karar verdi. 

Heyet, iddia makamının talebi doğrultusunda, birleşen dosya sanıklarının savunmaları dikkate alınarak, 1997 yılı itibarıyla Seyhan Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü İnşaat Kontrol Şubesi’nde görevli inşaat mühendisleri ile Sami Bey Apartmanı’nın fenni mesulünün tespiti için Seyhan Belediye Başkanlığı’na yazı yazılmasına karar verdi ve duruşmayı 28 Ekim’e erteledi.

NE OLMUŞTU?

Yargılama aşamasında sanık Abdullah Aybaba ve Eda Aybaba Çelik’in yurt dışına kaçtıkları belirlenmiş, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi sanıklar hakkında yokluğunda tutuklama kararı vermişti. Mahkeme, Eda Aybaba Çelik’in İngiltere’de olduğunu tespit ederek Türkiye’ye iadesi için Adalet Bakanlığı aracılığıyla yazı göndermişti.

Sanık Çelik, mahkemeye gönderdiği dilekçede, “Türkiye’den ayrılışım suç isnadından önce oldu, yargılamadan kaçma amacım yok. Sabit bir ikametgahım ve düzenli bir hayatım var. SEGBİS ile duruşmalara katılma taahhüdüm, kaçma niyetim olmadığını gösteriyor. Hakkımda çıkarılan tutuklama kararının kaldırılmasını ve yurt dışı adresimin dikkate alınarak tebligat yapılmasını talep ediyorum. Kaçma şüphesinin somut gerekçelerle desteklenmediği için tedbirin ölçüsüz olduğunun kabulünü arz ederim” ifadelerini kullanmıştı.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP