ABD gayrimenkul piyasasında son yılların en dikkat çekici gelişmelerinden biri, Miami’nin uluslararası yatırımcılar arasında hızla yükselen profilidir. Türk yatırımcıların da bu eğilime güçlü biçimde katılması, İstanbul’da düzenlenen özel bir tanıtım etkinliğiyle bir kez daha gözler önüne serildi. Ortakları Giovanna Guzman ve Cengiz Bayırlı olan International Realty Group’un (IRG) ev sahipliğindeki organizasyon, Türkiye’den artan talepleri bizzat sahadan gelen profesyonellerin değerlendirmesiyle ele aldı. Etkinliğin en dikkat çekici konuğu ise 888 Brickell Miami projesinin ortaklarından, ünlü girişimci Gianluca Vacchi oldu.
Miami piyasasını cazip kılan en önemli unsurların başında şehrin ekonomik dönüşümü geliyor. Son beş yılda hem şirket merkezlerinin taşınması hem de beyaz yaka göçünün hızlanmasıyla şehir yalnızca bir turizm ve tatil destinasyonu olmanın ötesine geçti. IRG Kurucusu Guzman, bu dönüşümün rakamlarla desteklenen bir tablo ortaya koyduğunu belirterek “Miami iki yılda neredeyse on yıllık ekonomik genişlemeye eşdeğer bir büyüme kaydetti. Metrekare fiyatları 1000 dolardan 3000 dolara çıktı; kira fiyatlarında ise yaklaşık iki kat artış görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu ekonomik arka plan, Türk yatırımcıların da yatırım tercihlerini şekillendiriyor. Cengiz Bayırlı, “Geleneksel olarak Londra, Dubai ve Almanya gibi pazarlara yönelen Türk sermayesinin son dönemde ABD’ye, özellikle de Florida’ya kaymasının temel sebebi hem istikrarlı getiriler hem de eyalet vergisi olmaması” olarak açıklıyor. Florida’da gelir vergisi bulunmaması, yatırımcıların kira gelirini ve satış sonrası net kazançlarını doğrudan artırıyor.
IRG’nin Yatırım Stratejisi Perspektifi
IRG’nin ortaklarından Cengiz Bayırlı’ya göre doğru yatırım kararının temelinde üç faktör bulunuyor: bölge analizi, talep dinamikleri ve uzun vadeli konumlanma. Bayırlı, ABD’de 1990’ların başından bu yana edindiği tecrübeye dayanarak Miami piyasasının özellikle Türk yatırımcılar açısından istikrarlı bir büyüme alanı sunduğunu ifade ediyor.
Cengiz Bayırlı, “Yatırımcıların en sık yaptığı hata, projeyi sadece estetik unsurlar üzerinden değerlendirmek. Halbuki ABD’de gayrimenkul yatırımı tamamen veri temelli bir süreç. Bölgedeki nüfus artışı, iş gücü hareketliliği, kiralama trendleri ve doluluk oranları bir yatırımın geleceğini belirler.” sözleriyle yaklaşımı özetliyor. Türk yatırımcıların özellikle Brickell, Downtown, Edgewater ve Miami Beach bölgelerine yöneldiğini söyleyen Cengiz Bayırlı, bu bölgelerde doluluk oranlarının yüksek olduğunu, kısa dönem kiralamanın yaygın olabildiğini ve değer artışının istikrarlı seyrettiğini vurguluyor.
888 Brickell Miami Projesi
Etkinliğin ekonomik açıdan en çok dikkat çeken başlığı Dolce & Gabbana iş birliğiyle geliştirilen 888 Brickell Miami projesiydi. Miami’nin yeni simgesi olmaya hazırlanan projede 90 katlı, 320 metre yüksek bir kule yer alıyor. Toplam 259 rezidanstan oluşan projede yalnızca mimari detaylar değil, sunduğu yaşam konsepti de yatırımcıların ilgisini çekiyor.
Projede yer alan wellness alanları, spa merkezleri, havuz terasları ve restoranlar şehir merkezindeki rezidans standartlarının oldukça üzerinde bir konumlandırma sunuyor. Ekonomik açıdan bakıldığında ise kısa dönem kiralama esnekliği projeyi güçlü bir yatırım aracına dönüştürüyor. Daire fiyatlarının 2,5 milyon dolardan başlaması ve penthouse seçeneklerinin 88 milyon dolara kadar çıkması, projeyi yüksek segmentte konumlandırsa da talebin yüksek olduğu belirtiliyor.
Mortgage Ev Almayı Erişilebilir Kılıyor
ABD’de gayrimenkul yatırımının Türk yatırımcılar açısından erişilebilir hâle gelmesini sağlayan en kritik unsur ise mortgage kullanımı. IRG Kurucusu Giovanna Guzman, ABD’de konut almak için vize zorunluluğu bulunmadığını hatırlatarak “500 bin dolarlık bir daire için 250 bin dolarlık bir peşinat yeterli. Kalan kısmını ABD bankaları mortgage ile finanse ediyor.” sözleriyle süreci açıkladı. Cengiz Bayırlı’nın aktardığı verilere göre Miami’deki kira gelirleri aylık 3 bin ile 7 bin dolar arasında değişiyor; bu durum mortgage maliyetlerinin kira getirisiyle büyük ölçüde dengelenmesini sağlıyor.
Güvenli Teslim Modeli
ABD’de gayrimenkul satışlarında kullanılan yediemin modeli, Türk yatırımcıların en çok önem verdiği konulardan biri olarak öne çıkıyor. Miami’de projelerin çoğu henüz inşaata başlamadan satışa sunuluyor. Ancak ödemelerin büyük kısmı tapu dairesi kontrolündeki yediemin hesabında tutuluyor. Yatırımcı daireyi teslim alıp onaylayana kadar müteahhit bu fonlara erişemiyor. Bu sistem, yatırımcı açısından riskleri minimize eden güvenli bir çerçeve sunuyor.
Etkinlik boyunca IRG ekibi, yalnızca satış odaklı değil, uzun vadeli danışmanlık modeliyle çalıştıklarını vurguladı. Bu kapsamda yatırımcılara bölge analizi, kiralama yönetimi, proje seçimi ve uzun vadeli portföy oluşturma gibi konularda destek veriliyor. Etkinlikte 888 Brickell Miami’nin yanı sıra Baccarat Residences, The Standard Residences, ELLE Residences ve Viceroy Brickell gibi projeler de tanıtıldı.
Miami Türk Yatırımcıların Portföyünde Güçlü Bir Yer Ediniyor
Ekonomik veriler, Miami’nin yalnızca lüks konut projeleriyle değil, barındırdığı geniş yatırım ekosistemiyle öne çıktığını gösteriyor. Kira getirisi, eyalet vergisi avantajı, güçlü nüfus artışı ve markalı konutların yüksek talebi; Miami’yi Türk yatırımcıların uluslararası portföylerinde önemli bir lokasyona dönüştürüyor. Cengiz Bayırlı ve Giovanna Guzman tarafından yapılan yorumlar ise bu eğilimin önümüzdeki dönemde daha da artacağına işaret ediyor.
News
