Güneşlioğlu Ailesi’nin 1995 yılında kurduğu ve 1997 yılında Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alarak işletmeye başladığı Özel Güneş Hastanesi, silahlı çeteler de kullanılarak ele geçirilmeye çalışıldı.
Hastaneyi ele geçirmek isteyen isteyen kişinin ise hastaneyi kiralayan plastik cerrah Mirza Yıldırım olduğu iddia ediliyor.
Seyhmus Güneşlioğlu tarafından kurulan hastanenin işletilmesine ilişkin süreç, 2000 yılında yapılan kiralama anlaşmasıyla başladı.
Dönemin mevzuatı gereği hastane işletme ruhsatlarının biricik başına kiralanamaması nedeniyle, ruhsatın kayıtlı olduğu şirketle beraber devredilmesi yoluna gidildi. Bu kapsamda, kira süresi sonunda iade garantisi alınarak, sözleşme ve taahhütler teminat altına alındı ve tapuya şerh konuldu. Başlangıçta 15 yıl olarak belirlenen kira süresi, yapılan ilave protokollerle uzatıldı ve hastane, tabip olan üç kardeş tarafından yekün 23 yıl boyunca işletildi. Kiralama süresi 2023 yılında sona erdi.
Sözleşmenin sona ermesinin ardından hastanenin Güneşlioğlu ailesi tarafından işletilmesine karar verildi. Bu süreçte Star Görüntüleme Merkezi’nin sahibi Yavuz K. tarafından hastanenin satın alınmasına yönelik bir teklif iletildi ancak taraflar eder konusunda anlaşmaya varamadı.
Kısa süre sonra Yavuz K. aracılığıyla Dr. Mirza Yıldırım ile temas kuruldu. Dr. Yıldırım, İzmir’de yabancı ortaklı bir hastane satın aldığını, İstanbul’da poliklinik işlettiğini ve yeni bir hastane satın almak istediğini belirtti. Yapılan görüşmelerde hastane için 35 milyon dolar talep edilirken, Dr. Yıldırım 27 milyon dolar teklif etti ve satış gerçekleşmedi.
Satışın gerçekleşmemesi üzerine Dr. Mirza Yıldırım bu kere hastaneyi kiralama talebinde bulundu. Yapılan görüşmeler sonucunda hastanenin 10 yıllığına kiralanması konusunda mutabakata varıldı. Sözleşmeye göre; Tıbbi cihazlar için 2 milyon dolarlık teminat veya banka teminat mektubu, Ruhsat devri için 10 milyon dolarlık güvence bedeli verilmesi, kiralama süresi sonunda hastanenin sağlam şekilde iade edilmesi halinde teminatların geri ödenmesi şartları belirlendi.
Taraflar, avukatlar huzurunda sözleşme imzaladı. Ancak süreç içerisinde Dr. Yıldırım, yapacağını belirttiği tadilatlar gerekçesiyle teminatın bir kısmının ertelenmesini talep etti. Bu talep kabul edildi. Buna rağmen, ruhsat devri için öngörülen 10 milyon dolarlık güvence bedeli hiç ödenmedi.
Dr. Yıldırım bu süreçte hastaneyi fiilen işletmeye başladı ve hastanenin adını değiştirdi. Ruhsat devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle hastanedeki tüm işlemler mevcut ruhsat üzerinden yürütüldü.
Ödenen tutarların toplamının 185 bin dolar teminat ve inşaat giderleri için 505 bin 300 dolar ile sınırlı kaldığı bildirildi.
Teminatların verilmemesi üzerine yapılan araştırmalarda, Dr. Mirza Yıldırım’ın şirketin ticaret sicil kayıtlarında imza yetkisine sahip olmadığı tespit edildi. Bu durumun, sözleşmeye atılan imza açısından “evrakta sahtecilik” şüphesi doğurduğu belirtildi.
Bunun ardından noter aracılığıyla sözleşmenin feshi için girişimlerde bulunuldu ve Dr. Yıldırım’dan hastaneyi terk etmesi talep edildi.
Ancak hastaneden çıkılmadığı, bu süreçte tehdit içerikli telefon görüşmeleri ve mesajlar alındığı ileri sürüldü.
12punto’nun haberine göre; Küçükçekmece 1. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada dikkat çeken ayrıntılar yer aldı.
İddiaya göre, Dr. Mirza Yıldırım ve beraberindeki kişiler hastaneyi bastı. Baskın sırasında hastalar korkutuldu, sıhhat hizmetleri aksadı. Olay yerine polis ekiplerinin gelmesi üzerine şüphelilerin kaçtığı, bazı kişilerin ise yakalandığı bildirildi. Birkaç gün sonra, sabah saatlerinde motosikletli iki kişinin hastanenin önüne gelerek ateş açtığı, camların kırıldığı ve kurşunların lobiye isabet ettiği kaydedildi.
Dava dosyasına giren emniyet fezlekesinde yer meydan WhatsApp yazışmalarında, Dr. Mirza Yıldırım’ın tehdit içerikli mesajlarının bulunduğu belirtildi. Yazışmalarda silah ve el bombası teminine yönelik ifadelerin yer aldığı, silahların teslim adresi olarak İstanbul Bostancı’daki bir kliniğin adresinin paylaşıldığı iddia edildi.
Yaşanan olaylar kapsamında Mirza Yıldırım ve fazla sayıda şahıs hakkında “silahlı tehdit”, “mala ziyan verme”, “nitelikli yağmaya teşebbüs” ve “örgütlü suç” iddialarıyla dava açıldı.
Hastaneye yönelik silahlı saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürülen bazı şüphelilerin tutuklu olduğu bildirildi.
Öte yandan Dr. Mirza Yıldırım tarafından Güneşlioğlu ailesi hakkında “dolandırıcılık” iddiasıyla açılan ayrı bir dava da Küçükçekmece 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
24 dakika önce
1
Tur otobüsü kaza yaptı: 1 ölü, 2 yaralı
3395 kez okundu
2
Mardin'de şüpheli ölüm: 14 yaşındaki Elif yaşamını yitirdi
3119 kez okundu
3
Motosiklet kazasında iki kişi feci şekilde can verdi
2779 kez okundu
4
RTÜK Başkanı Şahin, sokak röportajlarını hedef aldı
2169 kez okundu
5
Deprem protestosuna müdahale gözaltılar var
2167 kez okundu