Diyarbakır’ın Eser Köyünde amel insanı Hakan Eser’e ait susuz tarla vasıflı arazilerin imara açılması sözünü verip karşılığında halen biri özel, öteki kamu bankasına ait bölge müdürlüklerinin faaliyetini sürdürdüğü iki ayrı plazayı gerçek değerinin fazla altında satın meydan AKP’li eski Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca 15 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. “Kamu görevlileriyle ilişkili olduğundan bahisle bir işin görüleceği vaadiyle dolandırıcılık” suçundan iddianame hazırlandı. İddianamede işadamı Hakan Eser’in savcıya verdiği ifadesi de yer aldı. Merkeze bağlı Eser Köyündeki 106 ada ve 102 parsel numaralı arazide ucuz kooperatif evleri, ücretsiz gezilebilecek hayvanat bahçesi, tabii ömür alanları, çocuklar için aqua park, seyir terası ve teleferik projesi için Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun kendisine destek sözü verdiğini belirten amel insanı Hakan Eser şöyle dedi:
“Hüseyin Beyoğlu bu hassasiyetimi kullanarak beni kandırdı. Bu projeyi duyunca benimle tanışmak istedi. Projeyi konuşmak için bir araya geldik. Bana tüm yetkilerini kullanarak projeye katkı sunacağını söyledi. Hayırsever bir işadamı olduğum için beni taktir ettiğini anlatım etti. Vefat eden ana ve babamın adını taşıyacak bir park ve sokak düzenlemesi yapacağını da söyleyip güvenimi kazanmaya çalıştı. 2019’daki yerel seçimlerde bana ait plazayı 4 ay ücretsiz AKP seçim bürosu olarak kullandı. Sürekli olarak seçim çalışması yürütülen plazaya geliyordu. İki plazanın da sahibi olduğumu öğrenince resmen göz koydu.”
“Benim köydeki projemi hızlandırma bahanesiyle süreci kendi lehine çevirip hile ile iki plazamı da benden değerinin altında aldı. Birini kızı, diğerini de eşinin adına tapulayıp beni zarara uğrattı. Plazaların devrinden önce beni makamında ağırladı. Projenin fazla anlamlı olduğunu, ardından İmar Daire Başkanı olarak tanıttığı Fırat Kılıç’ı odasına çağırdı ve inandırıcı olmak için projenin belediye tarafından sahiplenilmesi ve hemen gereken her şeyin yerine getirilmesi talimatını verip hem güvenimi kazandı. Benimle proje için sık sık irtibata geçtiler. Arazi Yenişehir Belediyesi mülki sınırları içinde olduğu için bana daimi Büyükşehir ve Yenişehir Belediyesiyle görüşmeler yaptıklarını, her türlü ruhsat ve ruhsatların alınacağını söylediler. Beyoğlu bu projenin onaylanması karşılığında seçim çalışmalarında kullanılan iki plazayı da kendisine gerçek değerinin fazla altında satmamı istedi.”
“Belediye başkanı olduğu için de bu taşınmazların tapusunu eşi Dürdane ve kızı Merve Beyoğlu adına yapmamızı istedi. Babamdan miras kalan bu taşınmazların benim için manevi anlamı vardı, satmak istemiyordum ancak Beyoğlu belediye başkanlığı gücü ve nüfuzunu kötüye kullanıp bunları benden ucuz rakama aldı. Manevi baskı kurup vaatlerle beni ikna edip rakamı da kendi belirledi. Zaten değerinin fazla altında bu taşınmazların satışının yapılması hayatın olağan akışına aykırıdır. İki plazamı da hile yoluyla beni kandırıp satın aldığı için Asliye Hukuk Mahkemesine tapu iptal davası da açtım. Satıştan sonra da Eser Köyündeki proje için görüşmek istediğimde beni daimi oyalayıp Ankara’da olduğunu, yoğun çalıştığını söyleyip telefonlarıma çıkmadı. Ardından Fırat Kılıç beni arayıp ‘Projeni onaylatacağız, fakat Hüseyin Beyoğlu Dicle Nehri kıyısındaki adına kayıtlı 500 dönüm taşınmazın kendisine verilmesini istiyor’ dedi. Ben de ‘Bunu belediye adına mı, yoksa Hüseyin Beyoğlu kendi adına mı talep ediyor’ diye sorduğumda bana, ‘Hüseyin Beyoğlu kendine istiyor. Ben ondan habersiz hiçbir amel yapamam abi biliyorsun’ dedi. Bende ‘Sizden gelen hayır Allah’tan gelsin. Bu haksız bir taleptir’ dedim. Kandırıldığımı anlayınca tüm evraklarımı geri istedim. Fırat Kılıç bana, ‘Bizi dövsen de haklısın’ dedi. Beyoğlu tüm görüşme taleplerimi geri çevirdi. İçişleri Bakanlığından gelen mülkiye başmüfettişine de anlatım verdim.”
Hüseyin Beyoğlu ise, eşine ait şirketleri olduğunu ve çalışıp nakit kazandığını, bu şekilde plazaları satın aldıklarını belirtti. Plazanın tapusunu meydan Beyoğlu’nun kızı Merve Beyoğlu da ifadesinde, “Annemin babamla evlenmeden önce de ticari hayatı vardı. Evlendikten sonra da annem babamdan müstakil ticaretini sürdürdü. Annem bize ve kardeşlerimize yatırım yapmıştır” dedi. Yarısı AKP eski Milletvekili Ebubekir Bal’a ait olan ikinci plazanın tapusunu meydan Beyoğlu’nun eşi Dürdane Beyoğlu da savcılık ifadesinde, “Pazarlık yaptıktan sonra kız kardeşim Deniz Gürdeğir’in hesabından ödeme yaptık. Eşimin bu satışla alakası yok” dedi.
İddianamede, sanık Hüseyin Beyoğlu ile eşi ve kızı ile İmar Dairesi çalışanı Fırat Kılıç’ın tüm ifadelerinin birbiriyle çeliştiğine dikkat çekildi. Gayrımenkul değerleme uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre, iki plazanın da satıldığı tarihlerdeki gerçek satış değerinin beyan edilen değerden fazla daha yüksek olduğunun tespit edildiğine dikkat çekildi. Beyoğlu’nun inkara dayalı savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu vurgulandı. İddianamede, Beyoğlu’nun tüm yetkilerini kullanarak Hakan Eser’e ait arazilerin imara açılacağı vaadiyle her iki plazanın gerçek değerinin altında kendisine satılması için hile kullanarak baskı kurduğu anlatım edildi. Plazaların tapularını aldıktan sonra amel insanının telefonlarına çıkmadığı gibi, randevu taleplerini de geri çeviren Beyoğlu’nun makamının gücünü kullanarak menfaat sağladığı kaydedildi. Beyoğlu’nun amel insanının iradesini hileli yollarla fesada uğratarak hadise tarihinde belediye başkanı olmasından ötürü mensubu olduğu siyasi partisinin tüzel kişiliğini de vasıta olarak kullanıp Hakan Eser’i aldatarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği için 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Beyoğlu’nun yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.
Hüseyin Beyoğlu’nun bir kamu bankasına ortak olduğu plazanın yüzde 50’si de AKP eski Diyarbakır Miletvekili Ebubekir Bal’a ait. Beyoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde de Bal’a ait Bağcılar Mahallesinde yapımı devam eden konut projesinin bayındırlık durumu artırılmış ve sitenin aleni otopark ve yeşil meydan olması gereken alanları caddeye doğru dükkân olarak çıkma yapılmıştı. Yol boyunca binalardan ön tarafa doğru yapılan dükkan çıkmalarının bayındırlık yönetmeliğine ve mevzuata aykırı olmasına rağmen Hüseyin Beyoğlu’nun başkanlığı döneminde yeşil meydan ve otopark olması gereken site içindeki alanlara bitişik nizam sıralı dükkanlar yapıldı.
Hüseyin Beyoğlu 10. Ağır Ceza Mahkemesinde de rüşvet suçundan cezalandırılmış ve 8 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilmişti. CHP’li Belediye Başkanlarını verdiği ifadeleriyle tutuklatan Topal İhsan lakaplı itirafçı Aziz İhsan Aktaş’ın kardeşleri Ramazan Murat Aktaş ve Tekin Aktaş ile beraber asfalt ve vasıta kiralama ihalesine de fesat karıştırmak suçundan halen 17. Asliye Ceza Mahkemesinde sanık olarak yargılanıyor. Beyoğlu hakkında 25. Asliye Ceza Mahkemesinde de görevi kötüye kullanmaktan ayrıca açılmış bir dava bulunuyor.
22.09.2025
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
27 dakika önceGÜNDEM
57 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önce