Olay, 25 Mayıs saat 13.00 sıralarında, Yahşelli Mahallesi’ndeki düğün salonunda meydana geldi.
Bir anaokulu tarafından velilere yönelik kahvaltı organizasyonu düzenlendi.
İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Acil Tıp Kliniği’nde pratisyen Mehmet Fatih Baltacı ile eşi Güler Baltacı da kızlarının gittiği anaokulunun etkinliğine katıldı.
Program sonrası salondan çıkmak üzere kapıya yönelen çiftin üzerine, bahçe giriş kapısındaki dekoratif kemer devrildi.
Olay sırasında çiftin yanındaki kızı, yara almadan kurtuldu.
Çevredekilerin ihbarı üzerine hadise yerine sağlık, itfaiye, jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi.
Ekiplerin çalışmasıyla enkaz altından çıkarılan Baltacı çifti, ambulansla Menemen Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Tedaviye alınan yaralılardan Doktor Mehmet Baltacı, müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk edilen Güler Baltacı da hayatını kaybetti. Doktor Mehmet Baltacı ve eşi Güler Baltacı, Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde toprağa verildi.
Çiftin son anları ise düğün salonuna ait emniyet kamerasına yansıdı.
Görüntülerde; çiftin kızlarıyla beraber kapıya doğru yürüdükleri, bu sırada bölgede etkili olan güçlü yel nedeniyle ağaçların savrulduğu görüldü.
Soruşturmada, düğün salonu sahibi salon işletmecileri İsmet Ceylan, annesi N.C. ve babası G.C. hadise günü gözaltına alındı.
Şüpheliler ifadelerinde, kemerin üzerinde branda bulunduğunu ve rüzgarın etkisiyle yapının devrildiğini ve hadise nedeniyle üzgün olduklarını söyledikleri öğrenildi.
İşlemlerinin ardından 26 Mayıs’ta adliyeye sevk edilen şüphelilerden İsmet Ceylan, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nde tutuklanırken, annesi ve babası ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Savcılık tarafından hadise sonrası soruşturma başlatıldı. Oluşturulan 3 benlik bilirkişi heyeti inceleme yaptı.
Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda ihmalin gerekçesi yanlış yerde uygunsuz malzeme (taş duvar) kullanılması, yeterli çekme ve basınç mukavemeti olmayan taşıyıcı özelliği bulunmayan dekoratif taş duvarın kullanım amacının dışında kapı yapılması ve üzerine dikdörtgen profil monte edilip branda bağlanarak geniş alanların kapatılması amacıyla kullanılmasından kaynaklandığı belirtildi.
Raporda, umumi amel sağlığı ve güvenliği tedbir ve kurallarına riayet edilmemesi nedeniyle oluştuğu, bu tedbir ve önlemleri alma görevi bulunan bina sahibi ile taş duvarı yaptıran, taş duvarın üzerine branda bağlamak amacıyla dikdörtgen çelik profil yaptıran, brandayı taş duvara bağlayan veya bağlanmasına ruhsat veren, taş duvarın yapımı süresince işveren sıfatıyla bulunan bina sahibi ile taşınmazı bu haliyle kabul edip satın meydan veya kiralayarak hadise sırasında işleten düğün salonu işletmecilerinin kazanın oluşumunda asli kusurlu olabileceği de değerlendirildi.
Ayrıca kahvaltı etkinliğinin, düğün salonunun üzeri branda ile kapalı aleni alanında yapıldığı, faaliyet sırasında havanın rüzgarlı olduğu, branda gergi halatının yıkılan giriş takının üst kısmına monteli dikdörtgen köşebent profile bağlı olduğu, rüzgarın brandaya yaptığı aşırı baskı sonucu giriş takının işletmenin iç kısmına yıkıldığı tespit edildiğine yer verildi.
Olayın önceden öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte olduğu, tedbirsizlik ve ihmal sebebiyle meydana geldiği, kazanın oluşumunda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin bulunmadığı belirlendiğine de raporda yer verildi.
Şüphelilerin savcılıktaki savunmaları da ortaya çıktı. Şüphelilerden N.C. savunmasında, “Her şeyin ruhsata ve usule müsait yapıldığını biliyorum. Olaydan kısa süre önce birkaç branda yel sebebiyle yırtıldı. Kusurum bulunmuyor” dedi.
N.C.’nin eşi G.C. ise karısı gibi düğün salonunun işletmesinin oğlu İsmet Ceylan’ın yaptığını belirtip, “Olayın rüzgarın brandayı çekmesiyle oluşan kuvvetin duvarı yıkması sebebiyle oluştuğunu düşünüyorum. Kusurum bulunmuyor” ifadelerini kullandı.
2024 yılında inşaat işinin bittiğini düğün salonu olarak işletmeye başladıklarını İsmet Ceylan ise “Düğün salonunu inşa ederken duvarların üzerine demir iskele inşa ettirdik. Bu iskelelere ilk aşamada aydınlatma için lamba bağlandı. Daha sonra gölge oluşturma maksadıyla ipten brandalar demir iskelelere bağlandı. 3-5 ay sonra ipleri çıkartarak çelik halat taktırdık. Bu şekilde yaklaşık 1 yıl düğün salonunu işlettik. Duvar üzerindeki demir iskeleleri, inşaat ustaları yaptı. Olaydan kısa süre önce birkaç branda yel sebebiyle yırtıldı. Olayın rüzgarın brandayı çekmesi ve branda da oluşan kuvvetin duvarı yıkması sebebiyle oluştuğunu düşünüyorum. Olayla ilgili kusurum yok” dedi.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin soruşturmasını tamamlayıp, düğün salonunun işletmecisi İsmet Ceylan ve babası G.C. hakkında 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı.
Şüphelilerden ana N.C hakkında ise takipsizlik kararı verildi. İddianamede, düğün salonunun girişine yapılan kemer şeklindeki taş duvarın amacının dışında kullanılmamasının, taş duvarın üzerine monteli köşebent demirlerin taşıma gücü hesabının yaptırılmasının, brandanın çelik halatlarının usul ve tekniğe müsait sağlam zeminlere (beton vb.) bağlanmasının sağlanması gerektiğine yer verildi.
Taş duvarın üzerinde bulunan köşebent demirlere beton dökülmediğini bilmesine rağmen, demirlere çelik halat çekilip brandanın bağlanmasına ruhsat veren, köşebent demirlere beton dökülmediği konusunda oğlu İsmet Ceylan’ı uyarmayan G.C.’nin olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu, taş duvarın üzerine monteli köşebent demirlerin taşıma gücü hesabının yaptırmayan, brandanın çelik halatlarının usul ve tekniğe müsait sağlam zeminlere (beton vb.) bağlanmasını sağlamayan, risk değerlendirmesi yaptırmayan İsmet Ceylan’ın ise olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu iddianamede belirtildi. Şüphelilerin ‘Taksirle birdenbire fazla kişinin ölümüne sebep olma’ suçunu işledikleri anlaşıldığına da iddianamede yer verildi.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
4 dakika önceGÜNDEM
34 dakika önce