Avrupa kıtasında serbest dolaşımı mümkün kılan Schengen Anlaşması, imzalanmasının 40. yılında kutlanıyor. Yaklaşık 420 milyon kişiye iç hudut kontrolü olmadan seyahat etme hakkı tanıyan bu tarihi anlaşma, Avrupa bütünleşmesinin simgelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Ancak son dönemde birçok Avrupa ülkesinin güvenlik, göç ve kamu düzeni gerekçeleriyle yeniden hudut kontrolleri uygulamaya başlaması, Schengen sisteminin temelini oluşturan serbest dolaşım ilkesini tartışmaya açtı. Almanya, Fransa, Avusturya ve Çekya gibi ülkeler geçici kontrolleri sıklaştırırken, bazı uzmanlar bu adımların geçici değil kalıcı hale gelme riski taşıdığına dikkat çekiyor.
Avrupa Komisyonu ise serbest dolaşımın korunması gerektiğini vurgulayarak, üyelerin ortak çözümler üretmesini talep ediyor. Schengen’in geleceği, hem siyasi kararlılık hem de ortak güvenlik stratejileri açısından kritik bir dönemece girmiş durumda.
Avrupa ülkeleri, artan sığınmacı ve iltica başvuruları gerekçesiyle hudut uygulamalarında kapsamlı değişikliklere giderken, atılacak yeni adımlarda Türkiye’ye yönelik ilave tedbirler alındı.
Almanya, geçtiğimiz günlerde başladığı uygulama ile Schengen prosedürünü fiilen askıya alırken, birçok ülkeden gelen turistler vizeleri olmalarına rağmen sınırdan geri gönderilmişti. Bu kararın ardından Berlin ve Ankara arasında yapılan pakt ile Almanya’da iltica başvurusu reddedilen yaklaşık 15 bin Türk vatandaşının Türkiye’ye iadesine karar verildi.
Türkiye’de görülen yüksek enflasyon nedeniyle artan vize başvuruları, Avrupa ülkelerinin birçok Türk vatandaşına kapıyı kapatmasına sebep olurken, geçtiğimiz yıllarda Schengen vizesi almasına rağmen Türkiye’den başvuru yapan birçok şahıs sürpriz şekilde ret cevabı aldı.
Son istatistiklere göre Türkiye’den yapılan her 5 başvurudan 1’ini reddeden Avrupa ülkeleri, ret oranlarının yüzde 20’ye yükselmesine ve tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasına sebep oldu.
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
2 saat önceGÜNDEM
4 saat önceGÜNDEM
5 saat önce