Erdoğan: Hiçbir ülkeyle gerilim istemiyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı'nda Deniz Platformlarının Hizmete Giriş, Bayrak Çekme ve İlk Sac Kesim Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Biz hiçbir ülkeyle gerilim istemiyoruz. Kriz, kavga, çatışma istemiyoruz. Komşularımız için huzur ve istikrardan öbür bir şey murad etmiyoruz" dedi.
Erdoğan, "Bugün bir gurur anına hep beraber şahitlik ediyoruz. Bizlere bu gururu yaşatanları canı gönülden tebrik ediyorum. Ülkemiz tersanelerine güvenmekte ne kadar haklı olduğumuzu bugün bir kere daha görüyoruz." diye konuştu.
Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
Malumunuz, Pakistan Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyacını karşılamak üzere Eylül 2018 tarihinde dört tane MİLGEM inşa sözleşmesi imzalamıştık.
İlk gemi PNS Babür’ü 24 Mayıs 2024 tarihinde Pakistan’a teslim ettik. Bugün de her türlü test ve deneme faaliyetlerini başarıyla tamamlayan PNS Hayber’in teslimini yapıyoruz.
En son teknoloji ile donatılmış bu gemilerin kardeş Pakistan donanmasını şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Kökleri ortak tarihimizin derinliklerine uzanan ve asırlar boyunca sınanarak bugünlere gelen Türkiye Pakistan dostluğu Allah'ın izniyle kıyamete kadar devam edecek serpilecek güçlenecek.
Çok değerli misafirler bugün burada denize uğradığımız ve bayrak çektiğimiz platformlar alın terimizin, aklın, emeğin, cesaretin ve adanmışlığın eseridir. Bunların en başında havadan müstakil tahrik sistemi ve gelişmiş son teknoloji yetenekleri ile sessiz derinliklerinin milli bekçisi olacak TCG Hızır Reis denizaltımız var.
Hizmete aldığımız bir öbür platformumuz, Yeni Tip Çıkarma Gemimiz Ç-159’dur. Bu platform, hem askerî harekâtlarda hem de sulh dönemindeki insani yardım operasyonlarında fırtınalı sularda vazife yapacaktır.
ULAQ silahlı insansız deniz aracımız, bir öbür kıvanç kaynağımızdır. Dijital dönüşümün, yapay zekâ tabanlı otonom sistemlerin denizlerdeki sembolü olacak ULAQ, geleceğin harekât sahasının ölçülerindendir.
ULAQ SİDA’nın bir öbür özelliği ise Türk mühendislerinin geliştirdiği, yüzde 90 yerlilik oranına sahip marin motorunu kullanmasıdır.
Her üç deniz platformunun da hayırlı olmasını temenni ediyorum.
TCG Koçhisar karakol gemimiz, Mavi Vatan’daki adalet ve hukukumuzu koruma irademizin nişanesidir. Barış zamanında milletimize hizmet edecek, kriz zamanlarında ise caydırıcı gücümüz olacaktır. Koçhisar’ı Mayıs ayı sonunda Donanmamıza katacağız.
Son olarak, bugün ayrıca aleni deniz karakol gemimiz Seferihisar’ın saç kesimini gerçekleştireceğiz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum.
Türkiye olarak savunma sanayi alanında yürüttüğümüz her projede yalnızca ürün geliştirmekle kalmıyor; ekosistemi, insan kaynağını ve teknoloji üretim kapasitesini de büyütmeyi hedefliyoruz.
Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde aldığımız kararları, “önce millet, önce devlet” anlayışıyla ilgili kurumlarımızın koordinasyonunda biricik tek hayata geçiriyoruz.
Şurası bir gerçektir ki savunmada başarı ancak bütüncül bir strateji ile elde edilir. Havada güçlü olmadan denizde, denizde etkin olmadan karada caydırıcı olamazsınız.
Hamdolsun, biz tüm bu alanlarda fazla güçlü bir varlık gösteriyoruz. Kapasitemizi günden güne artırıyor, imkân ve kabiliyetlerimizi aralıksız geliştiriyor, kendi teknolojimizi gene kendimiz üretiyoruz.
Buradan, kamu-özel ayrımı yapmadan Türk savunma sanayinin gelişmesi ve güçlenmesi için ter döken tüm firmalarımıza, oralarda çalışan tüm kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.
Sizlerin şahsında, sektördeki tüm kardeşlerimden şunu rica ediyorum: Moralimizi bozmaya çalışanlara lütfen aldırmayın. Cesaretimizi kırmak için uğraşanlara lütfen prim vermeyin.
Burada her fırsatta vurguladığım bir hususu yine hatırlatmak istiyorum: Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde gözümüz yok. Biz hiçbir ülkeyle gerilim istemiyoruz. Kriz, kavga, çatışma istemiyoruz. Komşularımız için huzur ve istikrardan öbür bir şey murad etmiyoruz. Türkiye olarak herkesin emin olabileceği, itimat duyabileceği, en zor, en sıkıntılı günlerinde sırtını yaslayabileceği bir ülkeyiz. Bununla beraber biz, adalet ve hukukunun çiğnenmesine müsaade etmeyen ve asla etmeyecek olan bir ülkeyiz.
Başka müjdelerimiz olacak. Karada, denizde, havada ve elbette siber vatanda caydırıcılığımızı artıracak projeleri biricik tek devreye alacağız.
Bugün burada tüm bu yatırımlarımız savaşa hazırlanmak için değil Barış’ı İstiklali istikbali korumak içindir